Tutkulu Mücevher (Tamamlandı)

Cumartesi! Kara günün ta kendisi!

Multimedya; Zeyno için özel tasarım nişan elbisesi..

Tüm gün telefonum susmak bilmemişti, ne meraklılarmış haberleri okuyup beni aramaya. Odamın kapısı açıldığında başımı yavaşça çevirmiştim gelenin kim olduğunu bakmaya gördüğüm yüz karşısında, bir oh çekmiştim sonunda beni anlayacak biri gelmişti;

"İyi misin Zeyno. Seni çok merak ettim telefonun da açmıyorsun"

"Nasıl açayım Sevim. Evi nasıl buldun sen daha önce hiç gelmedinki bize. Üstelik bilmediğim tanımadığım numaralar sürekli arıyor ve haberi duyan herkes bana mesaj atıyor ve  arıyor. Hak etmediğim sözler sarf ediliyor nasıl açayım sen söyle" beni kendine çekip sarılmıştı.

"Sakin ol Zeynom, ağır abi düzeltmeye başladı herşeyi. Ayrıca Burak'cığım sağolsun beni buraya kadar getirdi"

"Nasıl yani!" Kemal nasıl düzeltmeye başlamıştı; "doğru Burak biliyordu evin adresini" başımla onaylamıştım.

"Neyse geç benim nasıl geldiğimi. Tabi senin ondanda haberin yok, bir basın toplantısı yaptı. Dinlemek istersen göstere bilirim" başımla istiyorum gibisinden onayladığımda telefonun çıkarıp izletmeye başlamıştı.

"Öncelikle, geldiğiniz için teşekkür ederim"

"Kemal bey bu çıkan haberler karşı neler söylemek istiyorsunuz?" Oradan başkası da sormuştu; "baba olacağınız haberleri gerçek mi?", "Bu anı evlilik kararınız sevgilinizin hamile olmasından mı?","yoksa sizinle evlenmek için yapılan bir tuzak mı?!" Son sorulan soru karşısında irkilmiştim beni bu kadar küçük düşüremezlerdi, dedikleri karşısında iyice gerilmiştim, Kemal'e baktığımda onun da benden farkı yoktu, çok sinirlenmişti.

"Öncelikle evlenmek üzere olduğum kadına kullandığınız kelimeler dikkat edin! Uydurma haberlerle yayın yapmak hiç bir etiği sığmıyor. Gerçeklikle hiç bir ilgisi olmayan haber yapmak üstelik benim üzerimden. Yasal prosedürlerin başlatılacağım bildirmek istiyorum, benim küçük sevgilim Zeynom hakkında en küçük hakaret taşıyacak bir kelime dahi duymak ve sorulmasını istemiyorum!" Sesi keskin ve netti.

"Peki bu anı evlilik kararınızın sebebi"

"Çocukluğumdan bu yana aşık olduğum bir kızı Türkiye geri döndüğümde görü görmez tekrar vurulmama ve böylesi bir aşkı mutlu son getirme kararım neticesinde oluştu." Söylediklerinin zerece doğruluk payı olmasada medya buna inanmışa benziyordu ve sözlerini eklemeye başlamıştı; "Masum sevgilim hakkındaki hamile haberlerin hiç bir suretle kabul etmiyoruz! Henüz eğitimin devam ederken, onu bu denli küçük düşürmeniz her iki aileyi derinden etkiledi."

"Zeynep hanım neden şu anda sizinle beraber değil?"

"Sevdiğim kadın, bu haberler yüzünden kendinde dahi değil. Daha fazla söylecek bir şey yok!" Ayağı kalktığında beklemediği bir soru gelmişti.

"Zeynep hanımı gerçekten seviyor musunuz?" Şimdi nasıl bir yalan söyleceksin Kemal bey!

"Evet hemde kendimden koruyacak kadar çok seviyorum ve Zeynep'in o masum kalbinin kimsenin kırmasını izin vermeyeceğim." Daha fazla sorular cevap vermeden ilerlemeye başlamıştı, soru sormaya çalışsalarda, basın koordinatörleri araya girmiş ve daha fazla konuşma olamayacağını söylemişti. Yüzü gördüğümden daha ciddi bir şekilde odadan ayrıldığında, söylediklerindeki sahtelik beni daha çok üzmüştü.

Cumartesi - Sabah Saat 9.00

Annem beni uyandırdığında hiç uyanmak istemiyordum, yaşadığım son iki günün yorgunluğu beni yatağa tamamen aşık etmişti içimdeki neşeli kızı alıp yok etmişti adeta;