Son bakış

38.3K 1.5K 45
                                    

Zeynep

Doktor gelip çıkabilirsin dediğinde, annemlerin yanında getirdiği tayt ve t-şortu giyinmem için çıkmışlardı. Giyindiğimde aklımda tek bir şey vardı o da Kemal'e konuşmak, annemlerin yanında elimi tutmasına izin vermiştim. Herkes mutluluğumuzla mutluydu tek farkı bizim onlara gösterdiğimiz sahte mutluluktu dışarı çıktığımızda her yerde, basın mensuplarıyla doluydu. Kemal elimi sıkıca tutmuştu, sanki kaçacakmışım gibi;

"Zeynep hanım dün olanlar için ne söyleyeceksiniz"

"Burak bey ile aranızdaki ilişkinin boyutu nedir?"

"Kemal beyi kıskandırmak için mi yaptınız?" Ne kadar boş soru varsa hepsini soruyorlardı. Arabaya beni bindirip kapıyı kapatıp hızla çıkmıştık hastane otoparkından.

Konvoy gibi ilerliyorduk, Kemal'e dönüp baktığım da güneş gözlüğün altında gözlerinin ne anlattığını göremiyordum. Gittikçe hızlanmaya başlamıştı, kemerimi bağlamaya çalışıyordum bir yandan;

"Dün kafamı kırarak öldüremeden, kaza yaparak mı? Öldürmeyi planlıyorsun"

"Zeynep bilerek yapmadığımı biliyorsun"

"Neyi bilerek yapmadığını, beni savurmanı mı? Yoksa o davette götürüp öpmeni mi? Hangisi Kemal"

"Zeynep her ikisini de bilerek yapmadım! Diyorum neyini anlamıyorsun!"

"Neyini anlamam istiyorsun Kemal! Sen söyle. Canını istediği zaman öpüyorsun. Canını istediği zaman savurup atıyorsun, kuklan oldum. İstediğini yapmak zorunda bırakıyorsun beni! Peki sen, sen benim istediğimin birini dahi yapıyor musun?"

"Sen istediğini yaptığımda gelip sen durdurdun beni Zeynep!"

"Durdurmasaydım baban seni evlatlıktan red ediyordu!"

"Sana ne bundan ederse etsin! Seni mi ediyor beni ediyor!"

"Hata bende sana kıyamadım! Ne halin varsa gör! Kemerimi çözmüştüm kırmızı ışıkta durduğunda kapıyı açıp inmiştim.

"Zeynep bin şu arabaya" ilk başta hızla inmem başımı döndürsede kendimi toparlamıştım. Yol kenarına geçip, ilk gördüğüm taksiye el kaldırdım.

Taksi durduğunda ondan tam ters istikamet yöne gitmeye başladım. Onun önünden geçtiğimde bana her an beni yiyecekmiş gibi bakıyordu. O ışık açılana kadar ben izimi kaybettirirdim, nasılsa Sevim'in evini bilmiyordu.

Başımı tekrar arkaya doğru çevirdiğimde tam arkamdaydı, kırmızı ışıkta mi geçmişti üstelik dönüş yasağı olan yerden dönüp delirdin mi sen be adam;

"Abi bas"

"Kızım zaten hızlıyım"

"Bas abi yetişmesin bize"

"Kimden kaçıyorsun sen!" Adam bir yandan arkadan gelen arabaya bakıyordu.

"Nişanlımdan abi yalvarırım bas yetişmesin"

"Sana bunu o mu yaptı" hiç bir şey dememiştim, yapmadı desem yalan değil yaptı desem yalan değil; "Hayvan herif, şu güzel kızı getirdiği hale bak" adam iyice hızlanmaya başlamıştı.

Kemal'de öyle hızını gittikçe artırıyordu, şoförle aynı hızaya geldiğinde bir işaretler yapıyordu, göremiyordum arkadan, camı açtığında Kemal'in sesini duymuştum;

"Sağ çek!"

"Git işine kardeşim"

"Sağ çek!" Taksicinin onu dinlemeye niyetti yok gibiydi. "Sağ çek be adam sağ!" Gittikçe sinirleniyordu.

Tutkulu Mücevher (Tamamlandı)Where stories live. Discover now