Tutkulu Mücevher (Tamamlandı)

Limonlu kek

Multi medya: iyi dinlemeler..

Zeynep

Kendime geldiğim de bir yarım Burak'ın kucağında diğer yerim yerdeydi, ne olmuştu bir den bire anlamamıştım. Hemen hemen herkes başıma toplanmıştı istemsizce elim karnıma gittiğin de biran onu kaybetme korkusu içim sarmıştı. Ama oradaydı hissedebiliyordum bebeğimi, annesini bırakmazdı hem sadece bayıldın Zeynep sürekli gördüğün rüyayı getirme aklına bebeğine bir şey olmayacak! Anneler korur bebeğini hem;

"Zeynep iyi misin hastaneye gidelim mi?"

"İyiyim ben Burak sadece bilmiyorum biranda oldu hem sen ne diyordun"

"Limonlu kek kalmamış başka olur mu diyecektim ama çok korktum Zeynep"

"Korkma sadece tansiyonum düştü hem hamilelikte olur biliyorsun"

"Öyle diyorsan hadi kaldıralım seni" kalkmam yardım ettiğin de limonlu kekimin olmaması beni üzmüştü bebeğimin canı çok istemişti neyse artık laboratuvar dan sonra bir kutu alırım inci taneme.

Burak koluna zorla girdirip ilerletmeye başladığında Sevim üzerime doğru koşuyordu, az önce bayıldığımda sakatlanmama Sevim sonrası sakatlanacağımın işaretiydi;

"Zeynep iyi misin hastaneye gidelim mi?"

"İyiyim ben Sevim sakin ol her bayıldığımda hastaneye gidersek doğum da ne yapacaksını merak ediyorum"

"Zeynep geçen bayıldığında doktor dikkat etmeni söyledi bunu hatırlatmamı istemezsin eminim ki"

"Sevim bende bebeğim de iyiyim şimdi sakin ol derse girelim"

"Bir de bu halinele laboratuvar gireceğini söyleme bana"

"Tamam kuzum söylemem sen söyledin zaten"

"Şaka yapıyorsun galiba, Zeynep yorulursun"

"Sevim ben derse giriyorum sende konuyu kapatıyorsun"

"Zeynep.." o konuşmasını devam ettirmeden susturmuştum konu kapanmıştı bebeğim içim de buyurken derslerimi bırakmaya niyetim yoktu. Okuyan bir anne olabilirim netice de buna kimsenin karışma lüksü hiç yok üstelik!

***

Laboratuvar dan çıktığımız da ölü gibiydim gücüm kalmamıştı ayak bileklerimi ve belimi kesmiş gibiydiler. Üstümü değiştirip merdivenlere yöneldiğim de kasıklarıma ciddi bir ağrı saplanmıştı öylesine canım acıyordu ki olduğum yere çökmek zorunda kalmıştım. Regl ağrısı bu ağrının yanında hiç bir şeydi, ağrı kesildiğinde dikkatlice merdiven basamağından kalkıp aşağı inmeye başlamıştım o esnada çalan telefonumla saatın öğle olduğunu ancak fark etmiştim;

"Sevgilim"

"Efendim aşkım"

"İyi misin?"

"İyiyim ben Kemal" hemen yumurtladın mı? Sevim!

"Sesini hiç öyle gelmiyor"

"O açlıktan hep"

"Öyle mi beş dakika sonra oradayım beraber bir şeyler yiyelim olmaz mı?"

"Olur hem çocuklara sözüm var onlarda gelse olur mu?"

"Olur aşkımda çocuklar kim"

"Sevim ve Burak"

"O lavukla hala görüşüyor musunuz?"

"Evet ve biz o konuları kapattık Kemal sende kapatsan iyi edersin bebeğimiz için"