Yıkık dökük şehir

12.6K 606 13
                                    

Kemal

Masamın başında dün geceyi düşünmekten dosyaları inceleyemiyordum, Carolin geçen yıllarda tekrar neden karşıma çıkmıştı üstelik bir çocukla. O çocuğu istemezken şimdi çocuğumuz var demesi altında neden arama isteyimin en büyük sebebiydi üstelik. Peki benim katılacağım geceye neden katılmıştı, Zeynep onu görmesin diye ödülü almamak yerine çekip gitmiştim ama söyleyeceğim söylemiştim benim için bitmişti o çocuk benimse bile onu hiç bir şekilde hayatımda yeri yoktu ve önemlisi kendi adım kadar emin olduğum birşey varsa benden değildi çocuk ama bunu Zeynep duyarsa nasıl inanırdı bana en ufak fikrim yoktu işte.

Kapının çalmasıyla düşüncelerimden sıyrılmıştım sekreterim girdiğinde ağzından çıkacak şey pek hayırlıya benzemiyor gibiydi;

"Kemal bey Carolin Baker adında bir hanım geldi sizinle görüşmesi gerekiyormuş müsait olmadığınızı söylesemde itiraz etti ve eğer size haber vermezsem olay çıkaracağını söyledi efendim" şimdide neden iş yerime gelmişti ne istiyordu benden.

"Tamam içeriye al" dediğimde çıkmıştı, o sıra sigaramı yakmıştım neredeyse bırakmaya başladığım sigaram şu anda en ihtiyaç duyduğum şey olmuştu. İçeri girdiğinde olduğum yerden kalkmayıp koltuklardan birini göstermiştim.

"Kemal beni böyle mi karşılıyorsun artık"

"Ne istiyorsun benden Carolin"

"Tekrar benim olmanı hem o kızda ne buldun Kemal"

"Sende olmayan herşeyi"

"Emin misin? Hadi ama Kemal onca yıllın anısıda mı kalmadı hem bir bir çocuğun anne babasıyız bence iyi geçinmeliyiz"

"Çocuğu kullanmaya kalkma Carolin ikimizde biliyoruz o masum çocuk ikimizin çocuğu değil"

"Kemal kabul etsen iyi olur senin çocuğun emin ol bende hamile olduğumu geç öğrendim aldırmak için geçti geçen aylarda geri dönemezdim kabul et"

"Peki şimdi neden döndün Carolin"

"Oğlumuz babasını tanımak istediğini söyledi"

"Başka yalan bulamadın mı? Biz seninle birlikte olduğumuz zamanlarda korunuyordun çocuğun adını dahi duymak istemiyordun"

"İlaç salınım bitmiş, fark etmedim ama daha iyi olmadımı Kemal bize ayıt bir can var"

"Carolin bunları söylerken bile sana inanmıyorum asıl niyetini söyle paran mı bitti"

"Beni iyi tanıyorsun Kemal param bittiği doğru"

"Çocuğu kullanmayı bırak sana yazacağım bu parayla ölünceye kadar geçinirsin"

"Ben bana verdiğin uç kuruşu değil! Hepsini istiyorum seni istiyorum Kemal" önümdeki çek defterinden sayfayı yırtıp yüzüne atmıştım.

"Sana vereceğim en fazla şey bu şimdi defol sakin aileme gireyim deme" şeytansı gülüşüyle kalkmıştı oturduğu yerden ve bana burada bitmedi bakışı atıp çıkmıştı odamdan.

Böylesin şeytanla nasıl aşk yaşamıştım kendime dahi inanıyorum, tiksiniyordum onunla geçen her bir günüme. Elimi saçıma götürdüğümde sertçe çekmiştim ve kul tablasında bulunan sigaramı alıp derin bir iç çekmiştim. Başıma bela olacaktı bunu anlamıştım ama Zeynep benden uzaklaştırırsa işte o zaman ona bela olan ben olacaktım.

Arabayı evin önüne park ettiğimde hava kararmıştı, bugün öyle bir gündüki, kendi doğum günümü dahi bana unutturmuştu, evin önündeki arabalar olmasa hala hatırlamaya pek niyetli değildim açıkçası, içeri girdiğimde herkes masaya geçmek üzereydi elimi yüzümü yıkamak için izin istemiştim boğuluyor gibiydim kalbimi sıkan birşeyler vardı. Tekrar masaya geçtiğimde ara ara muhabbet ederek yemek yiyorduk büyük bir aile olmak insanı gerçekten güçlü kılıyordu en azından otuz yaşına gelmiş bir adam olarak anladığım buydu.

Tutkulu Mücevher (Tamamlandı)Where stories live. Discover now