Bizden olmaz

14K 605 19
                                    

Zeynep

Kemal koltukta uyuya kalmıştı Yiğit Turab ağlamaya başladığında onu uyandırmamak için yataktan güçlükle çıkmıştım. Minik oğlum babasına sesini duyurmaya niyetliydi. Yanına geldiğimde dikkatlice kucağıma almıştım Kemal panikle kalkmıştı koltuktan kucağımda sakinleştirmeye çalışıyordum o ise panikle sağ sola gidiyordu;

"Bir şey mi oldu oğlumuza hemen hemşireyi çağırmalıyız"

"Kemal sakin olsana sadece acıktı"

"Acıkan bebek ağlar mı hiç ya kesin bir yeri ağrıyor"

"Kemal o daha bebek ne bekliyorsun anne acıktım beni doyur mu diyecek"

"Doğru haklısın"

"Kemal sadece biraz sakin ol" dediğimde yatağıma dönüp oturmuştum ve minik Yiğit bebeğimi doyurmaya başlamıştım. O her emdiğinde kendimi daha güçlü hissediyordum nedenini bilmiyorum ama annelik duygusu bambaşka bir şeydi işte ondan emindim.

Doyduğunda uykuya teslim olmuştu, minik eli parmağımı sıkıca sarıp sarmalamıştı yavaşça dudaklarıma dayadığımda burnuma gelen koku cennet kokusuydu bence. Başımı kaldırdığımda Kemal ayak ucuma oturmuş bizi izliyordu, geçen ayları kimse bize veremeyecekti. Kemal kalkıp bana doğru geldiğinde kucağımdan Yiğit Turab'ı almış beşiğine yatırmıştı. Yanıma geri geldiğinde yana doğru kaymıştım,birbirimize dönük şekilde yatmaya başladığımızda ikimizde konuşmuyorduk sadece birbirimizin gözünün içine bakıyorduk.

Milyonlarca kelime birden bire ruh olup uçmuştu ve bize konuşacak birşey kalmamıştı ya da belkide dilimiz tek kelime konuşmadan, kalbimiz konuşuyordu bilmiyorum ama onun kokusuyla uyuduğum her gecenin ahını Carolin'e gönderiyordum.

Gece uyumaktan çok Yiğit emzirmekle geçirdim benimle birlikte Kemal'de öyle ama ikimizde bu durumdan fazlasıyla memnunduk. Sonunda minik adam derin uykuya teslim olmuştu ama bizim için uyku vakti son bulmuştu. Odanın perdeleri kapalı olsa dahi aradan küçük bir sızıntı yaylıyordu içeriye doğru. Kemal kalkıp elini yüzünü yıkamak için banyoya gittiğinde bende yataktan kalkıp ağır adımlarla pencerenin önüne gitmiştim. Dışarıda hava güzel görünüyordu en azından kiş havası sanki bugünü bahara bırakmıştı en azından pencereden öyle görünüyordu. Doktor bugün çıkışıma izin verecekti aynı zamanda Zehra'da çıkacaktı birbirimizin kaderinin böylesi bağlı olduğunu hiç düşünmezdim ancak bağlıydı işte.

Kemal yanıma doğru geldiğinde, elini karnıma sarmış ve sarılmıştı bu yansımayı görmeyeli ne kadarda uzun zaman olmuştu;

"Seni çok özledim Zeynep bugün evimize gidiyoruz"

"Hayır Kemal evimize değil ben ve oğlum evime gidiyoruz"

"Bu da ne demek Zeynep"

"Dediğimi duydun Kemal tekrar etmeye gerek yok" demiştim ona doğru dönerken gözündeki acı ve sinirin karşımı birşey vardı.

"Zeynep dediğin ya da anlamamı istediği her neyse bunu istemiyorum ben tekrar biz olmak istiyorum"

"Kemal bizden olmaz!"

"Nasıl olmaz Zeynep sende seviyorsun bende"

"Kemal başaramadık yapamadık biz evliliği beceremedik"

"Kabul etmiyorum"

"Kemal etsen iyi olacak çünkü bizden olmuyor anla her seferinde yeniden yenik düşeceğiz"

"Bunu nereden çıkardın Zeynep ben seni seviyorum senden başka kimseyle olamam" dediğinde gözümün önüne dergideki mankenler gelmeye başlamıştı.

Tutkulu Mücevher (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin