Bal mı ayı?

29.7K 914 12
                                    

Multimedya; izlemek isteyenler için Karagözlüm :)

Zeynep

Onun kollarından sıyrılıp indiğim merdivenleri gerisin geri çıkmıştım. Odaya girdiğimde hızla kapıyı kapatıp kendime duşa atmak için elimden geleni yapıyordum banyoya girdiğim de kapıyı kapatıp hemen kitledim ve sıcak suyu hızla çevirip akışını izledim üstümdeki bornozu açıp yere bıraktığım da kendimi hemen suyun altına bıraktım. Sıcak su tenine değemeye başladığım da tekrar o güne dönmüş gibiydim, Kemal'in beni yıkarken benimle beraber çektiği acı ile birlikte acı çekiyordum. Sırtımı küvete yaslayıp yere çöktüğün de ayaklarımı kendime çekmiş bir şekilde suyun altında öylece kalmaya başladım. Başımı da dizime koyup kendimi tamamen kapatmıştım ve su damlaları ile birlikte göz yaşlarımda tenime karışıyordu.

Ne zamandır böyle duruyorum bilmiyorum ama kapının yumruklanmasıyla kendime gelmiş gibiydim ve neler olduğunu anlamıyordum, çözemiyordum gözlerimi açamıyordum;

"Zeynep bana cevap ver!" Vermek istiyordum sesim çıkmıyordu, kapıyı açmak istiyordum ama bedenim yerden kalkmıyordu sanki ölmüştüm ve bedenim ruhumdan çıkmış gibiydi herşeyi duyuyordum ama cevap vermiyor, hareket edemiyor ve algılayamıyordum olanları.

Kapının kırılma sesiyle Kemal'in bedenimi suyun içerisinden çıkarması bir olmuştu, ne ara küvet dolmuştu ve içinde öylece yatmıştım. Nasıl fark edememiştim nefes alamadığımı, Kemal bedenime sıkıca sarıldığında sanki ruhuma da sarılmıştı;

"Neden Zeynep, neden bunu yaptın!"

"Ben hatırlamıyorum nasıl böyle olduğunu ben sadece kendimi temizlemek istemiştim"

"Kendini temizlemek isteyişin öldürmek miydi! Senin için hiç mi değerli değilim hadi kendi canın önemli değil! Ben, biz ve ailemiz de mi önemli değil Zeynep!"

"Kemal bana bağırma!" Nefesim hâlâ normale girmemişti; "Kendimi öldürmeye kalacak kadar bencil değilim!" Dedikten sonra hızla onun kollarından sıyrılıp kalkmıştım ve onun yanında çırılçıplak olmam bile beni rahatsız etmemişti. Yere bıraktığım bornozumu alıp üzerime geçirmiş ve tekrar dağınık odamıza geri dönmüştüm. O arkada bana isyan etmeye, bağırmaya devam ederken ben üstüm den tekrar bornozu çıkarmış valiz de olan kıyafetlerimi tek tek çıkartıp giyinmeye başlamıştım ilgimi çeken yanı Kemal'in sesi çıkmıyordu arkamı döndüğüm de duvara yaslanmış beni izliyordu. Gözlerinden alev çıkıyormuş gibi bana bakıyordu ve çıplak tenime karşı bedeni tepki veriyordu. Onun bu hali beni hem utandırmış, hemde bedenimi alevlendirmişti. Daha hızlı bir şekilde üzerimi giymeye başlamıştım;

"Zey-nep" sesi titrek şekilde çıkmıştı. Ona doğru döndüğüm de tam arkamda olduğunu fark etmemiştim. Bir tek üzerim de iç çamaşırı vardı, yavaşça boynuma yaklaşıp kokumu içine çektiğim de sanki birileri beni cehennemin derin kuyularına atmış gibiydi.

"E-ef-en-dim" kekelemiştim bedenim titriyordu, ölesiye korkarken ölesiye onu arzuluyordum öte yandan.

"Çok güzelsin" elini belimde hissettiğim de sütyenimin kopçasını açmıştı ve her ikimizin arasında kayıp yere düşmesini izlemiştim. Üzerindeki bluzu çıkarıp attığında teni tenime değiyordu ve güneş de yanar gibi yakıyordu. Gerisin geri beni yatağa doğru itelediğin de, bir kaç dakika belki de saat önce ki korkum yok oldu. Dudakları dudaklarımın üstünü örttüğün de bedenim istemsizce ona tepki vermeye başlamıştı, dudakları dudaklarımdan ayrıldığında yanaklarımdan başlayarak boynuma kadar öpmeye başlamıştı. Gözlerim istemsizce dolsada bu defa onun durmasını istemiyordum. Durduğun da başını bana doğru kaldırıp gözlerimin içine bakarken alını alınıma dayayıp gözlerini kapattı ve nefesini dengelemeye çalıştı ama ben durmasını istemiyordum. Yavaşça dudaklarımı onun dudaklarına bastırdığımda gözlerini açıp bana baktı onu yeteneksizce öperken;

Tutkulu Mücevher (Tamamlandı)Where stories live. Discover now