Final

22.9K 639 72
                                    

Zeynep

Eve doğru yol aldığımızda minik bebeğim çoktan uyumuştu. Pusettin içinde yatağında uyumadığı kadar rahat uyuyor gözüküyordu o esnada elim karnıma gitmişti ve Kemal boşta kalan elimi avucunun arasına alıp dudaklarına götürmüştü. Tam bir çekirdek aile olmuştuk, Yiğit çok küçük oluşu daha yeni yaşını alıyor oluşu bir tek beni korkutandı yeterince ona ilgi göstermeyeceğimi düşünmem belki ya da daha doğrusu yetmeyeceğini düşündüğümdendi ama rabbim verdiyse bu canı bildiği vardır elbette. Şimdi dualarımda eksik etmeyeceğim bir can daha vardı nefesimde.

Evin garajına girdiğimizde Yiğit huysuzlanmaya başlamıştı bu saatlerde uyanıyor memesini emiyor hatta memede uyuyordu. Arabada oluşumuz şu anda uykusunun kaçması için en iyi yer olmuştu. Arabayı park etmişti Kemal hızla arabadan çıktık pusetti aldığı gibi asansöre yürümeye başladık ikimizinde şu anda istediği en son şeydi Yiğit beyin uykusunu kaçırmak. Asansör gelmek bilmiyordu bu durum fazlasıyla lehimizeydi ki kaçınılmaz son Yiğit uyanmıştı tombul parmaklarıyla burunun yüzünü kaşıyor ve ağlıyordu. Pusetten çıkarıp kucağıma aldığımda ağzıyla memeyi aramaya başlamıştı ama sonuç onun için hüsran olmuştu bundan dolayı ağlaması dahada şiddetlenmişti. Asansör neyseki sonunda gelmişti gelmesine ama Yiğit duracak gibi değildi sonsuz kere sonsuz çarpılmıştı birbirine ve sonsuza bölünmüştü işte bu kadar geçen bir zamanın sonunda katta gelmiştik.

Kemal hızla önümde yürüyordu, kapıyı açtığında kendimizi dairenin içine atmamızla minik paşamı aşkına kavuşturmuştuk. Sinir ve hırsla emiyor hâlâ iç çekiyordu bu durumu şaşkınlıkla izliyordu Kemal gelecek bebeği daha çok kıskanacağı kanatına varmıştık ikimizde. Neyse ki sakinleyip uykusuna kalan yerden devam etme kararı alması bir saatımızı alsada başarmıştık Kemal dikkatlice kucağımdan alıp yatağına götürmüş diyafonu açıp salona yanıma gelmişti. Yanıma kendini atar gibi oturmuş ve büyük yastıklara iyice yaslanmıştı, ellerin saçlarına götürüp karıştırdıktan sonra yüzüne indirmişti peşinden, derin bir nefes aldı ve gözlerini açmadan yüzündeki elini çekti ve karnımın üzerine bıraktı ve öylece durduk ne kadar durduk bilmiyorum ama hep öyle dursam yeter demeyeceğim bir huzurla duruyorduk. Eliyle karnımı okşarken başlamıştı konuşmaya; "Tekrar baba oluyorum!" Demişti başını bana doğru çevirip gözlerini açtığında; "Bana tekrar bu hissi yaşatıyorsun Tutkulu mücevherim" bakışları kalbime işliyordu onu sevmek öyle sonsuz ve öyle gerçektiki onun dışında kimseyi böyle sevemezdim.

"Tekrar senden bir parça taşıyorum Kemal seni çok seviyorum" dediğimde dudaklarını alınına yasladı beni kendine çekip sıkıca sarıldı.

"Bende seni seviyorum sevgilim canımdan çok" birbirimize sarılmış bir halde koltukta öylece durduk kısa bir süre geçtikten sonra aklıma babamların söylediği gelmişti.

"Kemal biran önce evlenmemiz gerekiyor babamlar haklı üstelik bir de hamile olduğumu duysalar" yüzüm kızarmıştı bu durumdan utanmıştım istemsizce evet kocamdı ama biz boşanmıştık.

"Zeyno'm benim biricik karım işlemleri hemen başlatıyorum. Yeterki sen üzülme bu durumdan utanmanada gerek yok biz kötü bir şey yapmadık"

"Utanmıyorum" dedikçe utanmıştım.

"Yanakların hiç öyle söylemiyor gök gözlüm"

"Peki ya ne söylüyor"

"Yanakların utandığını, gözlerinse beni ne kadar çok sevdiğini" bu sözleri gözlerimizi birbirine kenetlemişti o sıra boyunumu uzatıp sıcak dudaklarıma dudaklarını bastırmıştım ağzıma gelen tutun tadı midemi bulandırmış ve hızla uzaklaşarak banyoya koşmuştum; "Zeynep ne oldu sevgilim" demişti korkulu gözlerle.

Tutkulu Mücevher (Tamamlandı)Where stories live. Discover now