Aşkın lanetti

12.6K 592 4
                                    

Zeynep

Hiç birimizin ağzını keskin bıçak bile açmıyordu ama biliyordumki burada şu anda konuşması gereken bendim ve aynı zamanda biliyorum ki eğer ben konuşursam hepimiz çorap söküğü gibi sökülmeye devam edecektik, derin bir nefes alıp konuşmaya başlamıştım;

"Şimdi sevginin dışında evliliğinizi de anlatmamız gerekiyor biliyorsun değil mi? İşleri daha çıkmaza sokmadığınız mı şimdi söylesene bana"

"Farkındayım bende abla ama aşk öyle birşey ki bazen insanı kendine tanımadığı birine çevire biliyor bunu en iyi sen biliyorsun" haklıydı.

"Neyse Kemal siz beraber gidin ve Ufuk'un ailesine bu durumu açıklayın bizde annemlere gidelim"

"Tamam hayatım" üzerime montumu çevirip çantamı aldığımda Zehra ile beraber önden çıkmıştık restorandan arabaya bindiğimizde Zehra şaşkınlıkla beraber bana bakıyordu.

"Sevgililer günü hediyesi olarak almış Kemal"

"Şanslısın abla Kemal abi seni çok seviyor ve seni mutlu etmek için elinden geleni yapıyor"

"Farkındayım bende onu çok seviyorum ama bunlar benim için çok fazla Zehra çok lüks bir hayat ve bazen buraya ait değilmişim gibi hissediyorum"

"Sen anlıyorum abla ama bunları düşünme sadece düşünmen gereken şey aşkınız"

"Bu hayatta hazır mısın gerçekten Zehra sürekli medya önünde, biliyorsun Ufuk, Kemal gibi sürekli gün yüzünde"

"Bilmiyorum abla ama bildiğim birşey varki onu çok seviyorum"

"Pekala hadi gidelim" arabayı çalıştırıp parktan çıkmıştım.

Eve doğru ilerlerken uzun zamandır gitmediğimi fark etmiştim, eve bir kaç sokak mesafe kalmıştı bizim mahallenin başında bir zamanlar hep gittiğim pastane önünde durmuştum, arabadan indiğimde herkes bana bakıyordu lüks arabadan inmem fazla dikkat çekmiş gibi, Zehra beni arabada beklerken içeri girip, kuru pasta ve pasta alıp çıkmıştım. Arka koltuğa elimdeki poşetleri bırakıp direksiyonun başına geçtiğim de tamamen korkumu yendiğimi fark etmem ancak olmuştu.

Evin önüne geldiğimde uygun park yerine seçip park etmiştim. İkimizde arabadan indiğimizde kapının önünde uzun süre binaya bakmaya koyuldum uzun zaman olmuştu evime gelmeyeli. Kapıyı çalmak için yöneldiğimde Zehra çantasından anahtarı çıkarıp bana doğru salamaya başlamıştı. Kapıyı açıp içeri girdiğimizde yavaş adımlarla ilerlemeye başlamıştım merdivenleri çıkmaya başladığımızda binayı bile özlediğimi fark etmiştim. Evlilik, balayı, dersler, inci yutkunmuştum tanesi derken ihmal etmiştim ailemi onlar beni ihmal etmesede.

Kapı önüne geldiğimizde yavaşça zili çalmıştım, Atlas uyuyorsa uyanmamıştır umarım diye dua ederken kapı sonuna kadar açılmıştı annem her ikimizi yan yana kapının önünde görürken şaşkınlık içerisinde bana bakıyordu;

"Ben geldim anne" beni kendine çekip sıkıca sarılmıştı.

"Hoşgeldin kızım evine" o sıra bacağımda iki güçlü el hissetmiştim Atlas sıkıca sarılmıştı. Onu bacağımdan ayırıp hemen kucağıma aldığımda birbirimize sıkıca sarılmıştık.

"Ablam"

"Paşam çok mu özledin beni sen"

"Hemde çok abla gitme bir daha ben artık sevmiyorum Kemal abiyi seni benden aldı" sıkıca onu kendime bastırmıştı masumum benim.

İçeri geçip oturduğumuzda Atlas'ı koltuğa bırakıp mutfağa geçip pastaları ve tuzluları tabaklara koyduktan sonra ince bulgurun ıslanmasını bekliyordum kısırı tamamlamak için öte bir yandan çayı demlenmesinide bekliyordum o sıra Zehra gelmişti mutfağa fısıldar şekilde konuşuyorduk;

Tutkulu Mücevher (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin