Tutkulu Mücevher (Tamamlandı)

Aşkım beni bir dinle.!

Kemal

"Evet Sevgilim siz kimsiniz pardon?"

"Pardon Kemal bizi tanıştırmadı, ben Zeynep İlkeroğlu sevgilinin karısıyım" o an Asya neye uğradığını şaşırmış bir şekilde bana bakıyordu.

"Evlendin mi? Hemde bu kadınla mı evlendin onda olup bende olmayan ne var?! Ondan daha güzel daha akılıyım Kemal" o sıra Zeynep tam birşey söyleyecekken ben söylemiştim.

"Sende olmayıp onda olan şey ona olan aşkım zeka göreceli birşey Asya hanı sana her hangi bir duygum olmamasına rağmen senin bana hastalık boyutun daki aşkın aslında tırnak içinde belirtmemiz gerekirse sende olmayan birşey ve daha fazla polemiğe girmeden. Eşime saygı çerçeveni aşmadan bir kahvaltı yapmak istiyorum"

"Çok pişman olacaksın Kemal bunu Asya'm demişti dersin"

"Asya seni kardeşten öte görmüyorum neden anlamıyorsun ve ben ona olan aşkımdan pişman olacağımı hiç sanmıyorum ama sen böyle konuşmaya ve davranmaya devam edersen sen pişman olacaksın!"

"Kemal ne saçmalıyorsun sen? Bu kız için beni mi kıracaksın" delirmeme beş dakika kala Ahmet'in sesi kulağımda yankılanmıştı.

"ASYA SENİ BURAYA GETİRDİĞİME PİŞMAN ETME!"

"Ahmet sen bizim aşkımıza karışma"

"ASYA HASTALIK BOYUTUNDASIN BURADAN GİDİYORUZ HEMEN!"

"Hayır Ahmet karışma burada gidecek bir kişi var oda Zeynep midir ne karın ağrısıysa o işte" sinirlerimin son radelerine gelmişken hiç birimizin beklemediği şey olmuş ve Ahmet elini kaldırdığı gibi Asya'nın suratına indirmişti.

"Buraya kadar Asya Fransa'daki kliniğe tekrar yatırıyorum seni"

"Ahmet bunu yapamazsın?!"

"Bunu çok iyi yapacağımı biliyorsun şimdi git o lanet eşyalarını topla buradan gidiyoruz ilk iş halamla konuşuyor olacam" dedikten sonra bana dönmüş ve bakmıştı hepimiz şaşkınlık içinde ona bakıyorduk; "Ben özür dilerim Kemal ve Zeynep düzeldiğini düşünmüştüm bunu bana ispatlayacağını söylediğinde gerçekten inanmıştım ama düzelmek yerine daha da kötü olmuş durumda"

"Ne zamandır Klinikte kalıyor"

"Seni hastalık boyutunda gördüğünden bu yana ve Fransa'daki doktorları nasıl kandırdıysa bizi de öyle kandırmışa benziyor"

"Okumaya gittiğini söylemiştin"

"Evet okumaya başladı orada tamamladı ancak uzun süre tedavi de gördü bunun yanında ama belli ki işe yaramamış"

"Ahmet Türk doktorlarınıda mı deneseniz?"

"Zeynep burada bulunduğu süre boyunca kaçar ve sizi rahat bırakmaz en doğrusu orası"

"Ahmet yeterli bence yaptığımız şaka yüzüm morardı görmüyor musun?"

"Bu da ne demek şimdi" o sıra da Ahmet kahkahalarıyla birlikte ortalığı inletmişti aynı attığı tokatın esintisi gibi.

"Şu demek Kemal, Ahmet sana şaka hazırlamak istedi ama senden çok bana ağır oldu"

"Tedavi oda mı yalan"

"Hayır o gerçek, ben özür dilerim her ikinizden de ve mutluluklar dilerim evet bir süre sana hastalıklı denecek kadar aşıktım ama tedavim boyunca sana aşık olmadığımı sadece hayatıma senin gibi bir erkek almak istediğim için saplantı haline getirdiğimi anladım"

"İyileşmene sevindim yeteri kadar bizi alt üst ettiğinize göre kahvaltımıza geçebilir miyiz?"

"Abi daha ne istiyorsun dağıtık işte kafanızı"