İnci tanesi..

18.5K 728 42
                                    

Zeynep

Aldığım haberle neye uğradığımı şaşırmıştım, hamile olacağımı aklımın ucundan bile geçirmezdim iki aydır regl görmemem ve ben bunu bile fark etmemiş olmam kendime inanamıyorum. Zaman ne kadar da hızlı geçiyordu, ekimin başlarındayız iki aylık evliyim ve bir buçuk aylık hamileyim ne kadar da şanslı bir gelinim. Bir insan ilk gece den hamile nasıl kalabilir diye kendi kendime sorarken şimdi bende o insanlara dahil olmuştum kendimi ayakta alkışlıyorum işte şimdi. Ne yapacam ben okulumla bu bebeği aynı anda nasıl idare edecem, delirmemek elde değil.

"Zeynep karadeniz de gemilerin batmış gibi doktorun yanında yeterince oturdun biraz olsun sevinmeyi denesene anne olmak isteyip olamayan onca insan varken üstelik"

"Sevim ben hazır değilim"

"Korunmayı akıl edecektin o zaman canım arkadaşım"

"Sevim sanki daha önce böyle bir şey yaşadım da akıl etmem kaldı hem ben bu konuda cahilim Kemal nasıl ihmal eder"

"Adam daha siz evlenmeden her yerde bas bas bağırdı Zeynep çocuk istediğini ondan korunmasını bekleyecek halin yoktu. Hem bu bilgisizlikle alakası yok o kadar halk sağlığı dersi gördük farmakoloji ve klinik eczacılık hiç demiyorum"

"Derslerle ne alakası var?"

"Doğum kontrol haplarını öğrendiğimizi düşünmüştüm belki oradan aklına gelir ha ne dersin?"

"Sence komik mi?"

"Evet hemde çok şaşkın anne sevin biraz bebeğin üzülecek sonra annem beni istemiyor diye" o öyle dediğin de istemsizce elim karınma gitmişti; "bak gördün mü Zeynep hazır olmadığını söylüyorsun ama ona bir şey olacak diye de ödün kopuyor"

"Bu da nereden çıktı şimdi"

"Az önce ki kurduğum cümlenin hemen ardından elin karnına gitti istemsizce koruma iç güdülerin devreye girdi ve bebeğini korumak istedin. Sen anne olmak için hazırsın sadece kendini kandırıyorsun hem bu bebek belki de sana çok iyi gelecek"

"Okulla nasıl idare edecem Sevim oyuncak değil canlı bir bebekten bahsetiyoruz"

"Bir bunları düşünme bırak bunları ağır abi düşünsün şimdi eve git dinlen" dediği en mantıklı olandı. Kemal baş başa yemeğe çıkma taraftarıydı ama benim şu anda kendimi dinlemekten başka bir isteyim yoktu. Hastaneden çıktığımız da telefonum da Kemal'den gelen sayısız arama vardı ve hava kararmıştı. Kış aylarını severim ama şu anda sevdiğim pek söylenemez ayağımdaki bu topuklu çizmelerle hiç sevdiğimi sanmıyorum.

Sevimle hiç konuşmadan arabaya geçtiğimiz de ikimiz de bir düşünce vardı. Hiç konuşmadan yolda ilerlemek bana iyi gelmişti, kendime kızdım nokta nasıl oluyorda hamile olduğumu anlamamıştım. Evin önünde durduğumuz da ikimiz de sessizce vedalaşıp ben eve girmiştim.

Selçuk baba ve Sevilay anne akşam yemeğine geçmeden önce her zaman ki salonun bir köşesin de kitap okuyorlardı. Onlara selam verdikten sonra odama geçmiştim, hâlâ Kemal'e cevap vermemiştim ve büyük ihtimal onu korkutmuştum ama şu anda sadece kendimi dinlemek istiyordum. Kimseyle konuşmaya gücüm yoktu ama bildiğim bir şey var kı Kemal birazdan eve gelecekti ve kavga kıyamet ancak o zaman kopacaktı.

Hamile olduğumu onlara söylemeli miydim? bilmiyorum, aklımdan geçen aldırma değil o kesin ben bir canlıya kıyamam. Eğer o şu anda rahmim de büyüyorsa Allahın bir bildiği vardır, ama ben alışana kadar kimse öğrenmese daha iyi en azından bir süre. Elim o sıra karnıma gitmişti ve bebekle konuşmaya başlamıştım; "sen kızma anneye olur mu? Sadece bir süre alışmam gerekiyor sonra seni babaya söyleyelim olur mu? Sende anneye yardımcı ol inci tanesi" inci tanesi bu sana en yakışan ad oldu bebek artık sen benim inci tanemsin. Elimle karnımı okşarken o esnada telefonumun çalması beni durdurmuştu arayan Sevim'di.

Tutkulu Mücevher (Tamamlandı)Where stories live. Discover now