1 çift 2 deli

29K 1.2K 36
                                    

Zeynep

Evin önüne geldiğimizde, yavaşça arabayı durdurmuştu kapıyı açtığımda inecekken birden bire durmuştum, bugün benim için çok güzeldi ve bunu bilmesi gerekiyordu. İmzaladığımız sözleşmeyi çıkarırsak insan hayatını almak isteyecek bir sevgili gibiydi, ona doğru döndüğümde gözlerinin içine bakmaya başladım ve birden bire dilimden dökülmüştü dökülmesini istediklerim; "Bugün çok güzel bir gün oldu Kemal, herşey için teşekkür ederim" dudakların yanağına değdiğinde biran kalbim yerinden çıkacak diye ödüm kopmuştu. Sanki kalbimin deli gibi çarpmasını duyacak zannetsemde çok şükür duymuş gibi durmuyordu. Kendine geldiğinde bana doğru döndü;

"Benim için de bir zevkti Zeynep" yine beni kendine çekecek gülümsemesi olmuştu yüzünde.

"Görüşürüz" keşke hep bana böyle baksan ve ben yanından gitmesem

"Görüşürüz" arabadan inip hızla apartmanın içerisine girdim, sanki biraz daha kalsa gidemeyecek gibiydim, kalbim nasıl oluyordu ona kızsa da sevmeye devam edebiliyordu anlamıyorum.

Evin içerisine girdiğimde yüzüm den güller açtığına emindim, annem yüzümdeki güllerin farkındaymış gibi yanıma gelmişti;

"Belli ki birileri seni mutlu etmiş"

"Evet anne, bugün çok güzel bir gün geçirdik"

"Senin adına çok sevindim güzel kızım, hadi üstünü başını değiştirde yemeğe geçelim"

"Anne ben tokum Kemal'e beraber yedik"

"Pekâlâ o zaman" annemler yemek masasına geçerken bende odama gidip üstümü başımı değiştirmeye başlamıştım. Salona gelecekken Zehra yanıma gelmişti beni çağırmaya o sıra telefonu çaldığında açmıştı;

"Efendim Ke.." Kemal mi diye kaşlarımı kaldırdığımda karşı tarafın sesini duyamadığımdan anlamamıştım.

"Keşke beni aramadan önce haber verseydin Selma bu kadar bekletmezdim"

"..." Selma da kimdi Zehra'nın öyle bir arkadaşı var mıydı.

"Tamam, nereye gideceksin"

"..."

"Tamam canım o zaman yine görüşürüz"

"..."

"Rica" telefonu kapattığında kollarımı bağlayıp bir dizimi kırp ona kaşılarımıda kaldırdığım da onun için tehlike çanları çalmaya başlamıştı.

"Ne oldu abla"

"Kim bu Selma senin hiç Selma diye arkadaşın yok"

"Abla ya bizim okulla yeni geldi"

"Selma aslında Selim olmasın Sen sevgili mi yaptın söyle hemen, kırarım bak kemiklerini. Sen okuyup doktor olacaksın!"

"Abla sakin olsana sevgilim falan yok!"

"Bak Zehra doğruyu söyle"

"Abla sana yalan borcum mu var onu bunu geç akşam yürüyüş yapalım mı? Seninle uzun zamandır yürümüyoruz. Özledim yeminlen"

"Bugün çok yoruldum, yarın sabah koşuya çıkarız"

"Aman abla hadi ya kırma beni"

"Tamam Zehra peşimi bırakacaksan tamam çıkalım"

"Cansın ablam can dünyanın en tatlı ablası" yanağımı sulu sulu öpmüş gitmişti yanımdan.

Odam da bir kaç parça şeye baktıktan sonra salon annemlerin yanına gelmiştim. İçimdeki son umut kırıntısı babamlar yürüyüşe çıkmamıza hayır demesiydiki Zehra onları da ikna etmişti. Kesin bir şey var bu kızda bu kadar ısrar etmesi hayra alamet değil çünkü. Bakalım yürüdüğümüzde dökülür elbet, hayır yani Kemal beyde insan yaptığı o kadar şeyden sonra bir mesaj atar falan o da yok. Madem böyle yapacaksın neden aklımı karıştırıp duruyorsun, gel de sinirlenme. Bazen düşünüyorum da sorun bende mi? Ama açıkçası ondada pek ilgi yok yani sorun bir tek bende değil. Allahım ne olacaktı yani birbirimizi gerçekten sevsek.

Tutkulu Mücevher (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin