Bölüm 24 - Akademinin Açılışı

417 37 1
                                    

Satou arenadan ayrıldığı esnada herkes ona tezahurat ediyordu.

"Satou!, Satou!"

Satou herkesin bu tepkisini aşırı bulsa da gururu okşanmıştı. Bu yüzden adeta bir kahraman edasıyla çıkışa doğru yürüyordu. Satou'nun bilmediği şey ise S kıdemli olmasından kaynaklı avantajını hiç kullanmadığından ve hiçbir S kıdemlinin yapmadığını yapıp rakibini bağışlaması nedeniyle izleyicilerin kalbini kazanmış olduğuydu. Çıkışa yürürken çıkışta onu bekleyen kucağında Lucina olan Roselia ile Rance gördü.


"Selam. Kazanacağımı söylemiştim."

Lucina, Roselia'nın kucağından sıçrayıp, Satou'nun kucağına atladı. O sırada Satou, Lucina'nın aralarındaki bağ sayesinde sesini duydu.

'Kanatlarını açığa çıkartmak iyi bir fikir miydi ortak?'

Satou da aynı şekilde bağ aracılığıyla mahcup bir ifadeyle yanıtladı.

'Hayır kesinlikle değildi. Ancak bu isteyerek yaptığım bir şey de değildi.'

Satou'nun bu konuda biraz üzgün birazda utandığını hisseden Lucina üzülmemesi için kafasını, Satou'nun kafasına sürttü. O sırada da Satou onun sesini duydu.

'Üzülme. Er yada geç kontrol edeceksin. Ne de olsa kan senin kanın.'

O sırada bu ikilinin ilişkisine Rance ve Roselia hafiften şaşırmış bir şekilde bakıyordu. O kısa sessizlik anını bozan Roselia oldu. Roselia heyecanlı bir şekilde konuştu.

"Satou. O kanatlarda neydi öyle? Aşırı gerçekçiydi. Mana kontrolün o kadar ileri seviye de mi?"

Roselia'nın dediğini duyan Satou içinden acı acı güldü. O gerçek kanatlarıydı. Ancak bunu fark eden sade Adec'ti. Satou arkadaşlarından bir şeyler saklamak istemese de daha zamanı gelmediğini düşünüyordu. Bu nedenle gülümseyerek onayladı.

"Evet. O kadar ileri seviyede. Ancak hala tam olarak kontrol edemiyorum. Yoksa baya yüksekten dalış yaparak saldırabilirdim."

Satou, Roselia ve Rance biraz daha muhabbet ettikten sonra yurtlarına döndüler. Rance A sınıfıydı. Bu nedenle o Satou'nun kaldığı yurdun yanındaki yurtta kalıyormuş. Satou, Roselia ile birlikte odalarına doğru giderlerken kalbinin atışının hızlandığını fark etti. Kafasında kirli düşünceler belirmeye başlasa da zorla kendi düşüncelerinden sıyrılmak adına kendi odasına çekilip meditasyon yapmaya başladı.

Ne yazık ki meditasyon yaparken kanının etkisinden midir bilinmez sıyrılmak yerine düşünceleri katlanarak artmaya başladığını fark etti. Bu nedenle tamamen gelişime odaklanmaya karar verdi. Rance'dan aldığı çekirdekleri çıkarıp onları emmeye başladı. Hızla çekirdekleri emdi. Ancak çekirdeğinin sadece yüzde ikiden biraz fazlası dolmuştu. Satou bir süre daha meditasyon yaptıktan sonra yatağın yan tarafında olan pencereden havanın karardığını fark edip yatıp uyudu.

...

Olaysız bir şekilde geçen on altı günün ardından akademideki herkes bir alana çağırıldı. Herkes derecelerine göre sıralanmıştı. S sınıflar ise en önde duruyordu. Bu gruba tabii ki Satou ve Roselia da dahildi. Roselia ile Satou'nun birlikte durduğunu gören erkek öğrencilerin büyük bir kısmı Satou'ya kıskançlıkla birazda düşmanlıkla bakıyordu. Satou'nun ise bu tip insanlar umurunda değildi.

Herkesi çağırdıkları mekanda neredeyse hiçbir şey yoktu. Sadece sınıflara göre nereye geçilmesi gerektiğini gösteren bir kaç plaka ile bütün herkesin tam karşısına gelecek şekilde konulmuş ve herkesin orayı rahatlıkla görebilmesi için biraz yüksek olan, tahtadan bir alan vardı. Kısa bir bekleyişin ardından okuldaki yetkililerin hepsi önlerinde olan tahta parçasına geçtiler. İlk konuşan müdire oldu.

Ejdertanrı EfsanesiWhere stories live. Discover now