Bölüm 53 - İhtiyar ile Konuşma

275 27 2
                                    

Satou oldukça yumuşak bir yatakta uyandı. Kendini ölümüne savaşmış gibi yorgun hissediyordu. Satou, bunun vücudunun dönüşümü kaldıramamasına yordu. Kalkmaya çalıştığında vücudunda ağırlıklar hissetti.

Gözlerini araladığında oldukça şaşırdı.

Göğüslerinde Rose ve Roselia yatıyordu. Göbeğinin üstünde ise Lucina yatıyordu.

Hepsinin gözlerinde göz torbası oluşmuş gibi görünüyordu. Muhtemelen bir kaç gündür uyumamışlardı.

Satou gülümsedi ve kalbi ısındı. Kızların onu böylesine düşünmesi onu mutlu etmişti.

Bu yüzden ayağa kalkmak yerine biraz daha sevdiği kadınlar -ve ortağı- ile birlikte uyumaya karar verdi.

...

Bir kaç saat sonra:

Satou yatakta sevgilileri -ve ortağı- ile birlikte yatıyordu.

Satou'yu uyku tutmamıştı. Bu nedenle kızlara sevgi ile bakıyor onların uyku da iken ne kadar tatlı olduğunu düşünüyordu.

Rose ve Roselia şu hayatta belki de en yakın olduğu kişilerdi. Bu nedenle onlara zarar gelmemesi için masum insanları bile düşünmeden katlederdi.

Satou birden düşündü. Neden bu tip bir benzetme düşünmüştü ki?

Bu şekilde düşünürken zihninden yaşlı bir ses geldi.

'İnsan olmadığından olabilir mi sersem?'

Birden gelince ses istemsizce ürktü. Fakat kısa bir süre sonra ne olduğunu hatırladı.

Nasılda unutmuştu tüm bu zaman boyunca onu izleyen yaşlı adamı?

Fakat nasıl? Henüz Usta alemine ulaşmamıştı ki!?

'Sen öyle zannet!'

Satou, kafasında ki yaşlı adamın sesini duyunca zihninden geçirmeden edemedi.

'Aklımı okumayı bıraksan diyorum! Hem ne demek istiyorsun? Ben daha yüksek kademe canavar alemindeyim.'

'Aptal velet hafıza sarayında olduğumdan istemesem de her düşünceni görebiliyorum. Hem ayrıca bir çekirdeğini incelesen ne demek istediğimi anlayacaksın.'

Satou hemen çekirdeğine odaklandı. Manası ve türü sayesinde vücudundaki çoğu değişikliği diğer canlılara göre daha rahat algılayabiliyordu.

Gördüğü karşısında az daha şaşkınlıktan bağıracaktı. Usta alemindeydi! Bu kadar kısa zamanda Usta alemine ulaşmıştı! Bir an ustasına verdiği sözü anımsadı ve hafifçe yüzü kızardı.

'O kadar kızı ayarttın hala nasıl kızarabiliyorsun aklım almıyor? Eh. Bu da bir yetenek sanırım.'

Satou, Damon'un dediğini duyunca biraz bozuldu. Fakat hemen ardından zihnini bu tip düşüncelerden arındırdı ve vücudunu daha dikkatli incelemeye başladı.

Çekirdeği gerçekten Usta alemine ulaşmıştı. Fakat...

'Hey ihtiyar! Usta aleminde olsam da neden bu kadar güçsüz hissediyorum?'

Damon iç çekti.

'Daha önce de anlattığımdan kimin mirasını aldığımızı zaten biliyorsundur. Ejdertanrı'nın bu çekirdekte hala bir bilinç parçası bulundurduğunu da muhtemelen biliyorsundur. Bilmesen de en azından tahmin etmiş olman lazım.'

'Sen istemeden yaşadığın öfke ile bir tür evrimini başlattın. Normalde insan olduğundan Ejderha genleri tam olarak vücuduna adapte olmuş değildi. Daha çok %25 Ejderha %75 insan gibiydin. Tabii ki bu evrimini tamamlamadan önceydi. Artık %50 Ejderha %50 insan genine sahipsin. Fark ettiysen kanatlarını eskiden içeri sokabilirken şimdi sokamıyorsun. İşte bunun nedeni Ejderha genine daha da yaklaşmış olman. Vücudun doğal olarak bu geni düşmanı olarak görmeye başladı ve uyum sağlamayı reddediyor. Bu nedenle de kanatlarını içeri geçirip saklayamıyorsun.'

Ejdertanrı EfsanesiWhere stories live. Discover now