Bölüm 95 - Elisa

312 25 0
                                    

Elisa bu formasyonu yönetirken zorlanmaya başlamıştı. Normal formasyonlardan farklı olarak tek başına kullanabileceği bir formasyondu. Fakat çok absürt miktarda mana tüketiyordu.

Fazla tüketilen mana onu yoruyordu. Üç gündür bu formasyonu kurmak için uğraşıyordu. Bu uğraşları sonucunda mevcut manasının yarısından çoğu zaten gitmişti. Aktivasyon işleminde kalan manasının çoğunu götürmüştü. Şu an mana kırıntılarıyla kontrol ediyordu.

"Hah... Biraz daha..."

Formasyonu yönlendirirken aynı zamanda etki alanını da hissedebiliyordu. Net bir his değildi. Tıpkı bir sonar gibiydi. Etrafındakileri büyük ölçüde hissetmesini sağlayan bir sonar...

Elisa bu hissiyatı tanımlayacak bir kelime bulamasa da hissedebiliyordu. Etraftakilerin neredeyse çoğunu yok etmişti. Çok azı kalmıştı.

"Hadi... Biraz daha dayan..."

Başlatırken söylemesi gereken duayı kendi içinde tekrar ederek devam etti. Formasyon garip bir şekilde manası bitmesi gerekirken biraz daha dayandı ve Elisa'nın son mana kırıntıları da tükendi.

"Ahh! Başardım..."

Hisleri ona etrafta başka bir şey olmadığını söyleyince rahat bir nefes aldı ve yere çöktü. Manası tamamıyla tükenmişti. Bilinci de neredeyse kapanmak üzereydi.

Tamamen bayılmadan önce olumlu bir şekilde 'En azından bir süreliğine de olsa rahat edebileceğiz.' diye düşündü.

Elisa rahatlayıp bilinci kapanırken, diğerleri heyecanla etraflarına bakıyordu. Gördükleri bir çim dahi olmayan dümdüz topraktı. Fakat köylüler mutluydu.

"Sonunda kurtulduk!"

"Gerçektende söz verildiği gibi."

"Başardılar!"

"Hey sessiz olun. O yaratıkları tekrar çekmek mi istiyorsunuz?"

Aralarından olayı anlayan bir köylü diğerlerini azarladı. Köylüler utançla başlarını eğdiler.

"Haklısın."

"Kusura bakma."

Utançla köylüler özür dilerken kısa bir sessizlik oluştu. Yuzuru'ysa efendisini taşırken yeterince zorlanırken birde Elisa'nın bayıldığını görünce iç geçirdi.

"Çok uğraştırıcı."

Satou'yu omzuna atmışken Elisa'yı da omzuna attı. Biri yarı ejder diğeri oldukça güçlü bir alev büyücüsünün tıpkı bir tulum gibi bir yarı kedi tarafından taşınması görülmeye değer bir manzaraydı.

Yuzuru onları en yakın hana bırakmaya karar verdi. Biraz ilerledi ve fazla dikkat etmeden ilk hana girdi. Girdiği hansa aslında çoğunlukla sevgililerin kaçamak için kullandığı özel hanlardandı.

Bazıları şaşkınlıkla ona baksa da geneli zafer sarhoşluğu yaşıyordu. Bu sayede Yuzuru'nun yaptıkları pek fazla umursanmadı ve böylece köy oldukça kısa sürecek huzurlu bir sessizliğe erişti.

...

Elisa gözlerini açtığında büyük bir baş ağrısı hissetti.

"Ah! Başım..."

En son neler olduğunu hatırlamaya çalışıyordu. Anılar kısa sürede zihnine akarken rahat bir nefes aldı.

"Huh, başardım. Fakat... Beklediğimden fazla mana tüketti."

Formasyonu yapmak için uğraştığı tüm bu süre boyunca hep manası tükenmenin eşiğine geldi. Bu yüzden pek kullanmadığı mana haplarından tüketse de yenilemeleri kısıtlıydı. Neyse ki bu haplar formasyonu tamamlayıp, kontrol edebileceği kadar enerji sağlamıştı.

Ejdertanrı EfsanesiKde žijí příběhy. Začni objevovat