Bölüm 75 - Morbus (2)

221 28 0
                                    

O... Bilge alemine ulaşmıştı!

Korkutucu. Tek kelimeyle böylesine bir hızla yükseliş mümkün olamayacak kadar korkutucuydu.

Bilge alemi ne demekti? Manayı anlamak demekti. Kimisine göre gelişimin gerçekten başladığı alemdi. Fakat kimisine göre gerçek ustaların uğrak noktası olan bir alemdi bu. Diğer bir deyişle bu aleme ulaşan insanlar er yada geç birer uzman olarak anılacaktı!!

Satou'nun şaşkın bakışlarını görünce güldü.

"Gelişimime mi baktın?" Diye sorduktan sonra bir an durdu ve şaka amaçlı, trip atar gibi "Sürpriz yapmayı düşünüyordum hmph!" dedi.

Nasıl baktığını sormadı bile. Ne de olsa gelişim seviyesi yüksek olanlar düşük olanların gelişimlerini sezebilirlerdi. Fakat bilmiyordu ki Satou'nun sezmek yerine gördüğünü.

Satou "Böylesine bir hız... Korkutucu." diye yorumda bulundu.

'Bunu diyecek en son canlı sensin seni canavar. Fakat itiraf etmem gerekir ki seçtiğin kadınlar gerçekten de senin gibi birer canavar.'

Satou duyduğu -ya da daha doğrusu zihninde yankılanan- yanıta karşılık bir şey diyemedi. Kendisi zaten bir canavarken başkalarına -özellikle de kendi kadınları olunca- şaşırmaması gerekirdi.

Onun yorumunu duyan kadınları ise güldüler.

Satou, "Pekala... Sanırım benimle gelecek kadar güçlüsünüz. Öyleyse hadi hazırlanın. Uzun bir yolculuğa çıkıyoruz." derken iç çekti. Yalnız başınayken daha özgürce savaşabilse de şu an amaçları savaşmak değil, birisini aramak olduğundan takımca gitmek en uygunu olacaktı.

'Hmm... Şimdi, müdireden aldığım söz sayesinde birisini yanıma alabilirim... Kimi alsam...?'

Aklına ilk ağzı iyi laf yapabilecek Rance geldi. Fakat sonra kafasında eledi onu. Ağzı iyi laf yapabilecek olsa da gücü yeterli değildi. Ne de olsa yolda bir sürü tehlike ile karşılaşmaları olasıydı. Her zaman onu koruyamazdı.

Biraz düşünmenin ardından potansiyeli iyi olan kişileri kafasında bir bir elemeye başladı.

Kafasına yatan en uygun kişiyi seçtikten sonra malikaneden çıkmak için bir adım attı, kapıyı açtı ve kızlara dönüp "Birazdan geleceğim." dedi ve çıktı.

Müdirenin odasına istediği kişiyi bildirmek için çıktı.

Tak! Tak!

"Gir."

Satou, içeri girdi.

"Sonunda bizden kopartacağın dahiyi mi seçtin?" diye sordu iğnelercesine.

Satou gülümsedi.

"Evet..."

...

Avını yakalamış bir avcıya benzer bir ifadeye sahip olan Satou, kızlarla kaldığı malikaneye geri döndü.

Satou, "Kızlar hazır mısınız!?" diye seslendi. Sesi nerede ise tüm malikane de yankılandı. Normalde böyle sağlam bir yapının ses geçirmesi imkansızdı. Bunun sebebi malikanenin sahibi olması ve ses geçirmesini Satou'nun istemesiydi.

Odaların kapısı bir bir açıldı ve her biri birbirinden güzel üç kız dışarı çıktı. Bunlar tabii ki Roselia, Rose ve Yuzuru idi.

Satou, Yuzuru'nun da gelmek isteyeceğini bildiğinden hiç sormamıştı bile.

Anlaşılan hazırlardı.

Satou kızlara seslendi.

"Akademi çıkışında birisini bekleyeceğiz."

Ejdertanrı EfsanesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin