Bölüm 6 - Borcunuzu Ödemeyi Unutmayın

617 59 15
                                    

Adam neredeyse Satou'ya vurmak üzereyken bir el onu durdurdu. Bu adamı tutan elin sahibi olan adam siyah saçlara ve siyah gözlere ortalama bir vücuda sahip orta yaşlı bir adamdı. Bu adam Satou'nun babası Jun Black'ti.

Jun başından beri bu maçı izliyordu. Oğlunun ilk girişini gördüğünde şaşırmıştı. Diğer herkes gibi o da öfkeli olduğunu düşünmüştü.

'O Rose adındaki hizmetçiye bu kadar fazla mı değer veriyor?'

Tam düşüncelere dalmışken Satou'nun White klanını adaletsizlikle suçlamasını ve isteklerini duymuştu. O an tüm düşünceleri aklından silindi ve sırıtarak baş parmak işareti yapmıştı. Ardından aklından şunları geçirmişti.

'İşte benim oğlum!'

O andan itibaren olan olaylar karşısında aynı diğer Black klanındakiler gibi şok olmuş adeta zihni donmuştu. Sakinleşip bir süre düşündükten sonra aklına 3 gün önce Satou'yu bir yere gönderdiği geldi.

'Muhtemelen orada onu baya güçlendirecek bir eşya buldu.'

Tam o an da ise o adam ona Satou'ya saldırıya geçtiğini ve direkt dantianını hedeflediğini gördü ve anında engellemek için atıldı.

Adamın kolunu sıkıca tutarken Jun öfkeyle kükredi.

"Hasai White bu ne cürret!"

Hasai White. White klanının lideri aynı zamanda Dong White'ın babasıydı. Bütün bunlar olurken tepkisiz kalmıştı. Çünkü kendi oğlunun ve rakibinin gücünü çok iyi biliyordu. Daha önceden Satou'yu araştırmış ve daha temel oluşturma aleminde olduğunu öğrenmişti. Bu nedenle sessizce izliyordu. Ta ki Dong'un suratı domuz poposuna benzeyene kadar. İlk önce aynı diğerleri gibi şaşırmış ardından öfkesini kontrol edemeyip Satou'ya saldırmıştı.

Hasai, Jun'un kendini engellediğini fark edince hızla kolunu çekti. Ardından tehditkar bir biçimde konuştu.

"Jun, çekil önümden! Çekilmezsen seni de klanından gelen herkesi de şuracıkta öldürürüm."

Jun'da bu cevabı bekliyormuşçasına anında yanıtladı.

"Yapabiliyorsan yapsana!"

İkisi de tam birbirlerine saldıracak iken Satou birden sanki konuyla alakası yokmuşçasına sakince seslendi.

"Hey! Bay Hasai oğlunuzu önemsiyor musunuz?"

Tüm halk Black klanı, White klanı, Jun ve Hasai hepsi Satou'ya bakmaya başladı. Bu soru biraz saçma değil miydi? Oğlunu önemsemese neden ortama atlayıp oğlunu yenene saldırırdı ki?

Satou Hasai'nin cevabını beklemeden üstüne gitmeye devam etti.

"Bay Hasai madem oğlunuzu bu kadar düşünüyorsanız. Size bir kaç soru sormak istiyorum. Madem oğlunuzu düşünüyordunuz neden genç kadınlara tecavüz ettiğinde onu azarlayıp doğru yola sokmaya çalışmadınız da burada bana meydan okuyup aynı sefil bir domuz gibi yere yığıldığında neden ilk önce oğlunuzun durumunu kontrol etmek yerine bana saldırdınız? Dur tahmin edeyim. Sırf White klanınızın şanı lekelenmesin diye değil mi? Ama bir şeyi unutmuyor musunuz? Bu gençler arasında bir savaş. Bu gençlerin arasındaki savaşa müdahale ederek White klanınızın ününe leke sürmüş daha da önemlisi kendi oğlunuzun beni hiç bir şekilde yenemeyeceğini anca babasını kullanarak beni bastırabilecek birisi olabileceğini ispatlamış olmuyor musunuz?"

Halk, Black klanı, White klanı, hatta Jun ve Hasai bile şok olmuş bir şekilde Satou'ya bakıyorlardı.


Özellikle Hasai hem şok olmuş hem de öfkelenmişti. İşin kötüsü verebileceği bir cevabı da yoktu. Her söylediği söz o kadar doğruydu ki nasıl yanıtlayacağını bilemedi. Biraz düşünmenin ardından eğer bu şeytana yanıt verirse daha da küçük düşeceğini hissederek cevap vermek yerine soğukça homurdanıp oğluna baktı.

Ejdertanrı EfsanesiWhere stories live. Discover now