Bölüm 43 - Herkes Tek

279 34 1
                                    

Bir Gün Sonra;

Arena tıklım tıklım doluydu. Herkes heyecanlı bir şekilde bugünün yıldızlarını bekliyordu. Bugün final etabı başlayacaktı. S sınıflar için yapılan bu turnuvada çok nadir finale üç kişi kalırdı.

Bu nedenle final etabının nasıl yapılacağı konusunda herkes meraklıydı.

Arenaya ilk gelen kişi Rubrum Mortem idi. Her zamanki gibi yarı çıplaktı ve yara izleriyle dolu olan o kaslı vücudu her zamanki gibi insanları kendine hayran bırakacak cinstendi.

Erkekler onun gibi kasları olmadıkları için kıskançlık duyarken kızlar ise hayranlıkla bakıyordu.

Sonrasında ise gayet sıradan bir görünüm ile Satou geldi. Sıradan görünse de gücü herkesin ona hayran kalmasına neden oluyordu.

Tabii bu Satou'nun umurunda bile değildi. Biraz daha yürüdükten sonra Rubrum Mortem'in yanına geldi ve sessizce onu incelemeye başladı. Saçları oldukça bakımlı gözükse de bu dikenli hali doğal olduğu belli oluyordu.

Ancak Satou'nun ilgisini çeken şey Mortem'in yüz yapısıydı. Uzaktan baktığının aksine çok daha genç gözüküyordu. Bu durum Satou'yu şaşırtsa da bir şey söylemedi.

Mortem'de aynı şekilde Satou'yu inceliyordu. Satou oldukça sıradan görünüyordu. Ancak Mortem onu küçümsemeye cüret edemiyordu. Aurasından birden fazla canlı katlettiği anlaşılıyordu.

Mortem istemsizce mırıldandı.

"Tam tahmin ettiğim gibisin."

Mırıldanmasını duyan Satou sırıtışla yanıtladı.

"Ancak sen beklediğimden daha gençsin. Mortem abi?"

"Sadece Mortem yeterli. Ayrıca yaş olarak zorlasan aramızda sadece 4 yaş var."

Satou kafasıyla onayladı.

"Pekala Mortem. Sıradaki etap ne olacak sence?"

Mortem kısa bir süre sessiz kaldı. Sonrasında ise kafasını salladı.

"Hiç bir fikrim yok. Ancak diğer S turnuvalarından farklı olacağı kesin."

Satou bir şey söylemeyip sadece kafasıyla onayladı. Mortem haklıydı. S Sınıf Turnuvasında böyle bir durum pek karşılaşılan bir durum değildi.

Satou ve Mortem konuştuğu sırada bir anda arenada hemen önlerinde sayılacak bir yerde bir portal belirdi. Portalın dış yüzeyi mora çalarken içeri girdikçe kararıyordu.

Portal kısa bir süre açık kalmasının ardından, içeriden yakışıklı bir adam çıktı.

Bu adam Alexander'dı.

Alexander'ı gören Satou'nun gözleri öldürme arzusu ile parladı. Sonunda beklediği av ayağına gelmiş idi.

Alexander, Satou'ya sadece göz ucuyla baktı. Sonra da küçümser bir ifadeyle seyircilere doğru döndü.

Satou, Alexander'ın tavrına karşın istemsizce sinirlendi. Ancak bunu yüzünde belli etmeyip ifadesiz bir şekilde Alexander'a baktı. İçinden ise düşündü.

'Bu piç beni ciddiye bile almıyor...'

Tabii her ne kadar yüzünde belli etmese de gözler kalbin aynasıdır diye boşuna dememişler. Gözlerinde yoğun bir öldürme arzusu vardı. Bu arzu Mortem'in ilgisini çeksede herhangi bir şey sormadı. Ne de olsa herhangi bir arkadaşlıkları filan yoktu.

Alexander'ın geldiğini gören herkes heyecanlanmış idi. Seyircilere göre ileride 3 büyük güç olarak adlandırılabilecek potansiyelde ki insanlar sonunda tamamlanmış idi.

Ejdertanrı EfsanesiWo Geschichten leben. Entdecke jetzt