Bölüm 58 - Deney Tahtası

242 27 0
                                    

"O neydi lan öyle!"

Ne olduğunu aslında zihnindeki bilgi sayesinde biliyordu. Fakat yine de korkmadan edemedi.

Ölü Çağırma veya diğer bi tabir ile Ölü Diriltme başarısız olmuştu.

Bu tip başarısızlıkların birden fazla nedeni olsa da Satou'nun yaşadığının nedeni belliydi.

Black klanının soyundan gelen birisi çağırdığı kişiye anlaşılan oldukça ağır işkenceler çektirmişti. Ondan dolayı Black soyuna karşı derin bir nefreti vardı. Bundan dolayı da başarısız olmuştu.

Tabii bu sadece ilk nedendi.

İkinci neden ise oldukça basit bir neden. Yeterince güçlü değildi.

Normal şartlarda eğer kendinden güçlü birisini çağırırsa -eğer sana veya soyuna derinlemesine bir nefret beslemiyorsa- %50 ihtimalle çağırabilirdin. Fakat bu ihtimal belirtmek gerekir ki sadece nefret olmadığında geçerli idi.

Eğer hem senin soyundan nefret eden hem de oldukça güçlü olan birisini diriltmek istiyorsan %10'dan az şansın vardı.

Anlaşılan Satou da bugün oldukça şanssızdı.

Satou şansına sağlam 3 iskelet bulsa da 3'ü de dirilmeyi reddetmişti.

Bu yüzden oldukça canı sıkıldı.

Neyse ki bu sıkıntısını giderecek "oyuncakları" vardı.

Satou azıcık daha ilerledikten sonra White ailesi ile karşılaştı. Üçünün de ağzında bez vardı. Bu nedenle konuşamıyorlardı.

Hasai, Dong ve karısı oldukça incelmişlerdi.

Black klanı sadece hayatta kalabilecekleri miktarda yemek sağladığından normaldi.

Normalde sadece alevlerle yakarak bu işi bitirmeyi düşünmüştü. Fakat lanet olası iskeletler yüzünden morali bozulduğundan hıncını bunlardan çıkaracaktı.

Yine de iyi düşünmek gerek. Karşısında böyle denek bulmuşken istediği gibi denemelerini yapabilirdi.

İlk denek olarak Hasai'yi seçti.

Hasai'nin üstü çıplaktı. Vücut yapısı olarak ortalamadan bir tık üstünde kasları vardı. Yine de oldukça orantılıydı. Orta yaşlarda olmasına rağmen bu vücutla bir çok kadını kendine alabilirdi.

Satou'nun ise bu durum hiç umurunda değildi. Yüzüğünden buraya gelirken karşılaştığı küçük bir haydut grubundan aldığı bir kısa kılıç çıkardı.

Kılıç oldukça paslı gibiydi. Eğer birisi onla kesilirse mutlaka o yara mikrop kapardı. Fakat bu da onu ilgilendirmiyordu.

Sanki orada kimse yokmuşçasına yüksek sesle Damon'a sordu.

"Hey ihtiyar. Sence karanlık manası ile alev manasını karıştırırsam ne olur?"

Damon biraz düşündü. Ardından yanıtladı.

'Uğursuzluğun sembolünü yani Kara Alevleri oluşturmuş olursun. Kontrol edilmesi oldukça güç olmasına rağmen gücü azımsanmayacak kadar fazladır.'

Satou elinde paslı kılıç ile oynarken mırıldandı.

"Hmm... O zaman ilk deneyeceğimiz şey kara alevler."

Cümlesini bitirince ilk önce alev manası oluşturup kılıcın etrafına yaydı. Eğitildiği onca ayda oldukça iyi bir mana kontrolüne sahip olmuştu. Kılıca çok az ısı uygulayarak onun bükülmesini, erimesini engelledi.

Ejdertanrı EfsanesiWhere stories live. Discover now