Bölüm 68 - Zihinsel Eğitim

227 25 0
                                    

Satou uyandıktan ve kızları rahatlattıktan sonra ilk işi ortalığa bir göz atmak oldu. Garip bir şekilde malikanenin her yerini hissedebiliyordu. Nerede ne olduğunu aşırı detaylı olmasa da hissedebiliyordu.

"E, o zaman hadi yerleşelim. Ne dersiniz kızlar?"

Kızlar onayladı ve neredeyse her yeri hisseden Satou kendisi ve kızlar için üç oda seçti ve birlikte kalmaya başladılar.

Aradan iki hafta geçti.

Malikanede bir odada;

Satou derince nefes aldı ve odaklandı. O sırada kanatları adeta alev almış gibi parlamaya başladı.

Parlaklık gittikçe arttı, arttı ve...

Birden yok oldu. Evet birden kanatları gözlerden kayboldu.

Satou sevindi.

Sonunda Tanrının Aurora'ya Lütfunun ikinci aşamasını başarı ile geliştirebilmişti. Artık manasını duruma adapte edip kanatlarını kaplayarak istediği gibi gizleyebiliyordu.

Normalde bu iki haftalık iş değildi. En az bir ay sürerdi çalışması. Ruh sarayı ve ustası sağ olsun bu bir ay iki haftaya kadar düştü.

Hatta ustasının dediğine göre eğer o kaytarıp kızlar ile ilgilenmeseydi birkaç günde kavrama ihtimali vardı.

Satou rahat bir nefes aldı. Bu tekniği öğrenmek oldukça yorucuydu.

Tabii tek yaptığı bu tekniği geliştirip kızlarla ilgilenmek değildi. Bu hafta da arkadaşına geldiğini haber etmiş, Yuzuru'yu yanına aldırmıştı. Ayrıca öğretmeni ile görüşmüş, kademe atlamasını kutlamıştı. Tabii mevcut alemini saklamıştı

Bu sırada Roselia geldi. Arkasından hafif bir meltem de onunla birlikte geldi. Yüzünde oldukça mutlu bir ifade vardı.

"Sonunda gizlemeyi başarmışsın!"

Satou, gülümsedi.

"Aynen. Sen de kademe atlamış gibisin. Tebrikler."

"Hehe" Roselia utangaç bir şekilde güldü.

Satou, Roselia'nın halini görünce lotus pozisyonunu bozup ayağa kalktı ve belinden kavradı.

"Bunu kutlamak lazım. Ne dersin?"

Roselia cevap vermedi. Bunun yerine oldukça tutkulu bir şekilde onun dudaklarına yapıştı.

Kaç ay olmuştu olmayalı? İkisi de birbirini bu sürede baya arzulasa da hiç uygun bir vakit olmamıştı.

Gerçi şu an da pek uygun bir vakit sayılmazdı ama bu ikisinin de umurlarında değildi.

Hafif bir meltem eşliğinde açık kalan kapı kapandı ve oda kısa sürede ihtiras ve şehvet içeren sesler ile doldu.

...

Roselia, Satou'nun göğsüne yaslanırken oldukça tatmin olmuş görünüyordu.

"Güzeldi... Bir dahakine daha yavaş ol ama..."

Satou acı bir gülümseme ile onayladı. İstemeden biraz sert davranmış olabilirdi. Ne de olsa gücü oldukça dengesizdi. Üstüne sevinirken ki haz da eklenince...

Eh. Olmuştu bir kere.

"Şey... Özür dilerim."

Roselia, mutluca yaslanırken sorun yok der gibi başını iki yana salladı.

"Senden olduğu sürece... bir sorun yok." derken kalp ısıtan bir gülümseme gönderdi.

Satou kalbinin sıcaklık ile dolduğunu hissetti.

Biraz sessizlik oldu.

Ejdertanrı EfsanesiWhere stories live. Discover now