Bölüm 119 - İlk Test

74 10 0
                                    

Satou gülümserken Ejder Gülü'nün dediklerini düşünmedi bile. Bunun yerine: "Anlıyorum. Düşüncelerin için teşekkürler." dedi.


Ejder Gülü'yse gülümseyerek "Saygıdeğer Ejderha daha iyi hissediyorsa bu benim için yeter de artar." diye cevapladı.


Satou kafasını salladı ve daha fazla konuşmadı. Ejder Gülü'yle biraz daha koridorda yürüdüklerinde bir tür çiçek tarlasının olduğu bir yere geldiler.


Duvarlardan tut, yerdeki -beş yol dışında- toprağa kadar her yerde bitkiler vardı. Çoğu yeni açmıştı. Bazılarıysa açmaya hazırlanıyor gibiydi.

Çiçekler büyüleyiciydi. Güzel ve ferahlatıcı bir koku içeriye girdiği an Satou'nun burnunu doldurdu.

Satou kokuyla birlikte gözlerini şaşkınlıkla genişletip etrafı keskin bakışlarıyla taradı ve gördükleriyle şaşkına döndü.

"Zehirli Yılan Otu, İki Taçlı Kan Çiçeği... Bunlar hazine!"

Satou bir simyager değildi. Fakat her türlü bilgiyi sünger gibi emmek gibi bir huyu vardı. Çok kitap okurdu ve doğal olarak bitkiler hakkında da az çok bilgisi vardı.

Fakat buradaki bitkilerin sadece iki eliyle sayabileceği kadarını tanıyordu ve tanıdıkları da Nihil'de bulunması imkânsız değerde hazinelerdi!

Satou derince bir nefes alıp verip sakinleşti ve uzay yüzüğünün içine baktı. Uzay yüzüğü sonsuz değildi. Her ne kadar iyi bir fiyata almış olsa da sınırlı bir alana sahipti.

"Hm..."

İçindekilere bir bakış atan Satou, Ejder Gülü'ne döndü ve sordu:


"Buradakileri toplayabiliyor muyuz?"


Ejder Gülü, Satou'ya bakarken hafif sinirlenmiş bir tonda cevapladı.


"Tabii ki hayır. Onlar burada yetişen türdeşlerim. Böyle bir şeyi düşünme bile!"


Satou bir an onunda bitki olduğunu unutmuştu. Bu sorusunun yanlış olduğunu fark edince hafifçe güldü.


"Şaka yaptım. Çok takma hah!"


Burada işi bittikten sonra birkaçını araklamayı zihnine not ederken dikkatini yola verdi.


Çiçeklerin arasında olan bu yol, duvarlar gibi siyah tuğlalarla süslenmişti. Satou'nun geldiği yol dışında dört yol daha vardı. Yukarıdan bakıldığında yolların bittiği noktaya doğru giden bir yıldız şeklini andırıyordu.

Satou, derince bir nefes aldı ve Ejder Gülü'nün arkasından adım adım ilerlemeye başladı. Ejder Gülü heyecanlı olduğundan onu çoktan unutmuş ve beyaz bir çizgiyle kaybolmuştu.Satou acı bir şekilde güldü.

"Gerçekten de çocuk gibi... Bana 'onu' hatırlatıyor."

Ardından peşinden ilerlemeye başladı. Acelesiz her bir adımında etraftaki çiçekler, mutlulukla öten kuşlar gibiydi. Çok daha gürleşiyorlar ve çok daha fazla rahatlatıcı bir koku yayıyorlardı.

Satou, bunun sebebini biliyordu. Aurası, tüm ejder türlerinin saygı duyması gereken bir şeydi. Ejder manası tarafından beslenen bu bitkiler de buna istisna değildi.

Ejdertanrı EfsanesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin