Bölüm 86 - Olaylar

202 26 0
                                    

Sonunda dışarı çıktıklarında kızların da tıpkı onların savaştığı gibi namevtlerle savaştıklarını gördüler.

Roselia rüzgar büyüleriyle onları biçiyor, Yuzuru ve Hana'ysa hem yakından hem de uzaktan büyülerle dehşet saçıyorlardı. Rose ise... Onun doğru dürüst bir savaş deneyimi olmadığından pek bir şey yapamıyordu.

Fakat yine de oldukça iyi idare ediyor gibiydiler.

"Gerçekten... Etkileyici."

'Evet öyle. Her biri tıpkı senin gibi canavar.'

'Bu kadar kıza gerçekten gerek var mı?'

İki ihtiyarı görmezden geldi. Bunun yerine ellerini pençe haline getirip öne doğru atıldı.

"Satou!"

"Oh! Tanrı'ya şükür iyisin!"

"Dikkatli ol!"

"..."

Üç ayrı ses duyulurken Satou hızla saldırdı. Pençeleri bu sıkıntılı varlıkları hızla biçiyordu. O kadar hızlıydı ki bunlarla uğraşan kızlar şaşkına döndü. Bu şaşkınlıkları esnasında ise aniden bulundukları yerin etrafında oldukça büyük bir alev örtüsü belirdi ve onların etrafında olan namevtler acı verici şekilde yanmaya başladılar.

Şaşkınlıkları daha da artarken bunu yapan kişiyi görünce şaşkınlıklarının yerini zafer hissi aldı.

Onların ifadesini gören Elisa iç geçirdi.

Tabii aynı esnada Satou kalan namevtlerin çoğuyla ilgilendi. Aslında bazılarını ilk başta kontrol etmeye çalışıp çalışmama arasında git gel yaşasa da denemekten vazgeçti. Kontrol edip edemeyeceği ayrı bir muamma iken çaba sarf etmesine gerek yoktu. Nasıl olsa ileride kendisi de böyle namevtler yapacaktı.

Her ne kadar kendi oluşturduğu namevt sayısı sadece bir olsa da...

Olumsuz düşünceleri zihninden attı. Bunun yerine kalanları öldürmeye odaklandı ve çabucak tamamı bir kez daha ölüme kucak açtı.

Sonunda temizlemenin verdiği rahatlıkla herkes bir rahatlama yaşadı. O rahatlık anında ise Satou birçok soruya tutuldu.

"Orada ne oldu?"

"Bir yerine bir şey oldu mu?"

"Ölüm manasına ne kadar dayanabildin?"

Bu soruların arasındansa Hana'nın kısık bir ses tonuyla söylediği şeyi duymak oldukça güçtü.

"Hayatta olmana sevindim."

Neyse ki Satou herkesin söylediğine eşit derece de dikkatliydi de ne dediğini duyabilmişti. Ona bir gülümseme yollarken sorularını kısaca yanıtladı. Orada elde ettiği miras dışında her şeyi anlattı. Saklamasına Elisa da ayak uydurup herhangi bir şey söylemedi.

Aralarında bir süre daha sohbet devam etti. Fakat sonra Elisa ayağa kalktı ve "Artık bence buradan ayrılmalıyız. Yakında burası kendi bölgesine dönecek." dedi.

Satou ve diğer kızlar hiçbir şey anlamadı. Bu yüzden Satou inisiyatif alarak sordu.

"Kendi bölgesi derken?"

"Gezegenine. Bulunduğumuz yer ölü gezegenlerden birisine bağlı. Bahsedildiği kadarıyla burayla ölü gezegen arasında bir bağlantı varmış ve bu bağlantı her ortaya çıktığında daha da güçleniyormuş. Son çıktığında yani şu an oluyor bu, burayı ölü varlıklar işgale gelecek."

Ejdertanrı EfsanesiWhere stories live. Discover now