BİR ŞEHRİN HİKAYESİ(Tamamlandı.)

5.1.KAR TATİLİ

Sağ elimle gözümü ovalarken, sol elimle geriniyordum. Sonra gözlerimi açtım ve önce şaşırdım. Sonra da panikledim. Çünkü salon her zamankinden daha aydınlıktı. Uyuya kalmış olmalıydık. Salon bu kadar aydınlık olduğuna göre öğretmenler zili çalmak üzere olmalıydı. Yatağımdan fırladığım gibi pencereye vardım ve perdeyi çektim:

"Hı!"

Şaşırmıştım. Ben öğrenciler ile dolu bir bahçe bekliyordum ama kimse olmadığı gibi her yerde bembeyazdı. Kar yağmıştı. Hemen saatine baktım ve sabahın altı buçuğu olduğunu gördüm. Yani uyuya falan kalmamıştık ve odada karın ışığı yansıtmasından dolayı her zamankinden daha aydınlıktı.

Son bir haftadır gökyüzü kara bulutlar ile kaplıydı ve sürekli yağmur yağıyordu ama dün gece bir ara pencereden kafamı uzattığımda yıldızlar ile dolu gökyüzünü görmüştüm ve bugünün güneşli olacağını düşünmüştüm. İşte bu yüzden şaşkındım. Bir gecede neredeyse diz boyu kar yağmıştı. Bu bölgelerde kışın yoğun miktarda kar yağdığını okuduğum kitaplardan, köyümüzdeki arkadaşlarımdan biliyordum ama bir gecede bu derece kar yağacağını hiç düşünmemiştim.

Camı açtım ve kafamı dışarı uzattım. Beklediğimin aksine hava önceki günlerden daha sıcaktı ve daha temizdi. Bahçemiz, okulun çatısı, ağaçların dalları kısaca her şey kalın bir kar tabakası ile örtülüydü. Diğer sabahların aksine, kulaklarımda bir sorun olduğunu düşündürecek kadar sessizlik vardı. Sanki doğanın tüm sesleri de bu beyaz örtünün altında kalmıştı. Kar ise yağmaya devam ediyordu. Hiç bu derece büyük kar taneleri görmemiştim. Okula, beyaz perdenin arkasından bakıyormuşum gibi hissettiriyordu.

Bugün okulumuzun yoğun kar nedeni ile tatil olacağı kesindi. İstanbul'da bunun çeyreği kadar yağan karda okullar tatil edilirdi. Çünkü İstanbul büyük bir şehirdi ve az miktarda yağan kar dahi, başta trafik olmak üzere çeşitli sorunlara neden olurdu. Köyümüzde bu sorunların çoğu yaşanmasa da diz boyuna gelen ve hala yoğun şekilde yağmaya devam eden bu kadarda yürümek neredeyse imkânsızdı. Yürümeyi başarsanız da, kaza geçirme olasılığınız yüksekti.

Okulların tatil olma fikri her öğrenci gibi beni de mutlu ediyordu ama bir yandan da üzüyordu. Karın yoğunluğuna bakılırsa tatil bir haftaya uzayacaktı. Buda bir hafta boyunca Zeynep'i göremeyeceğim anlamına geliyordu. Okullar açıldığından bu zamana kadar Zeynep ile olan arkadaşlığım bir adımdan fazla ileri gidememişti. Bunun tek nedeni de bendim. Her akşam yatağıma girdiğimde, ertesi gün Zeynep ile konuşacağım yönünde kendime telkinlerde bulunuyordum ama onu gördüğüm anda adeta dilim beni terk ediyordu. Bu yüzden hala karşılıklı bakışmalardan ve gülümsemeden öteye gidememiştik.

Havalı Kerem ise sürekli Zeynep'in etrafındaydı. Her teneffüste beraberlerdi ama aralarında bir şey olmadığına emindim. Yani ben öyle tahmin ediyordum. Bunun nedeni de Zeynep'in bana olan bakışları ve her zaman Havalı Kerem ile olduklarında 5-6 kişilik arkadaş grupları halinde bulunmalarıydı. Belki Havalı Kerem'in Zeynep'e karşı duyguları vardı ama artık kıskanmıyordum. Kerem'i tanıdıkça delikanlı bir çocuk olduğunu anlamıştım. Eminim, benim Zeynep'e karşı olan hislerimi bilseydi bu şekilde davranmazdı. Ayrıca çocuk cesaretli, özgüvenli diye onu kıskanamazdım ama bu şekilde devam ederse Zeynep'inde ondan hoşlanmaya başlayacağı düşüncesi beni kahrediyordu.

Perdeyi çektim. Bizimkilerin odasına girdim ve onları uyandırdım. Uyumak için 30 dakika daha vakitleri vardı ama eğer okul tatil olacaksa buna bir an önce karar verilmeli ve duyurulmalıydı. Aksi takdirde öğrenciler zorlu hava şartlarında okula gelmek için yola koyulacaklardı.

Uyandılar. Onlara kardan bahsettim ve yataklarından kalktılar. Hole geçtik ve kapıyı açtık. Babam bahçeye adım attığı anda dizlerine kadar kara gömüldü. Eve girdiğimizde babam üstündeki karları silkelerken, okulların tatil olması gerektiğine karar verdiler. Eldivenlerini, berelerini, atkılarını, paltolarını, botlarını giydiler ve Muhtar Ahmet'in evine doğru güçlükle yürümeye başladılar. Biraz sonra da köyümüzdeki hoparlörlerden Muhtar'ın sesi duyuldu. Yoğun kar nedeni ile okulların 3 gün tatil edildiğini birkaç defa tekrarladı.