1.2 - DEDELER VE NİNELER

88 7 0
                                    

Karanlıkta ay ışığı ile aydınlanan odamın kapısına yaslanmış, az önce salonda aldığım haberi sindirmeye çalışıyordum ama kolay olacağa benzemiyordu. Adeta bir duygu kasırgasının içine düşmüştüm; Şaşkın, üzgün, heyecanlı istekli, korku doluydum ve ağlamak istiyordum. Aldığım haber aklı, vicdanı, duyguları olan bir insanın üzerinde düşünmeden hızla sindirilebileceği sıradan bir haber değildi.

Az önce salonumuzda annem ve babamın uzun bir girişten sonra açıkladıkları karar daha doğrusu dayatma, hayatımızda köklü değişikliklere neden olacaktı. Dayatma dedim çünkü artık bu işten geri dönüş imkanı kalmamıştı. Oysaki benim fikrim hiçbir zaman sorulmamıştı ve görünen o ki sorulmayacaktı. Yaklaşık 2 ay gibi bir zaman sonra İstanbul'u, dedelerim ve ninelerimi, arkadaşlarımı, evimizi kısacası beni ben yapan her şeyi geride bırakmak zorunda kalacaktım ve yalnızca tarih kitaplarında adını duyduğum, haritada dahi nerede olduğunu bilmediğim bir şehre, Sivas'a gidecektik.

Annem ve babam benimle, dedelerim ve ninelerim ile konuşmadan böyle bir kararı nasıl verebilmişlerdi! Benim konuşmaya hiç mi hakkım yoktu? Hadi beni geçtim böyle bir kararı alırken dedemler akıllarına hiç mi gelmemişti? Onların benden ayrılmaya dayanamayacaklarını bilmiyorlar mıydı? Kafamı iki yana salladım. Üzüntü ve keder, beni sıkıca sarmıştı.

Beni asıl şaşırtan, tüm hücrelerime kadar bu üzüntü ve kederi duymam gerektiği halde, öyle olmamasıydı. Bir yanım nasıl üzüntü ve keder duyuyorsa, diğer yanımda bir o kadar istek, merak ve sevinç vardı. O yanım annem ve babamın iyi ki bizlere sormadan bu kararı aldıklarını, aksi halde onlara engel olacağımızı düşünüyordu. Bu duygumu ne kadar bastırmak istesem de engel olamıyordum. Bu habere mutlu olmak beni son derece rahatsız ediyordu. Çünkü dedem ve ninemlere ihanet etmişim gibi hissediyordum.

Belki aklımda ki bu karışıklığı düzeltir, gönlümü ferahlatır umudu ile kafamın arkasını, odamın kapısına birkaç defa vurdum ama anında pişman oldum; kafam acımıştı. Ayrıca çıkan gürültü bizimkileri meraklandırabilir ve odama gelerek zaten dolu olan beynimi konuşmaları ile patlama noktasına getirirlerdi. Rahatsız edilmemek adına hemen odamın kapısını kilitledim. Yalnız kalmak en iyi seçenekti.

Pencereme doğru yürümeye başladım. Bir yandan da üzerimdeki günlük kıyafetlerimi çıkarıyordum. Normal de allak bullak olduğum bu akşam, elbiselerim ile yatağa girmem gerekirdi ama alışkanlıklardan kurtulmak kolay olmuyordu. Ellerim alışkın hareketler ile işini görüyor, elbiselerim odamın tahta zeminine düşüyordu.

Dolabımdan pijamalarımı aldım ve üzerime geçirdim. Sonra da perdeyi araladım ve bir süre ay ışığı altında parıldayan boğazın sularını izledim. Manzara bir nebze olsun beni rahatlattı.

Yatağıma doğru yürürken yerde duran kıyafetlerimi almak aklımın ucundan dahi geçmedi. Nasıl olsa sabah onları tekrardan giymeyecek miydim? Katlayıp dolaba koymanın mantığını neydi? Bu düşünce ile düzenli bir insanın dağınıklığa giden yolundaki ilk aşamaları yaşıyordum. Eğer aldığım haberin neden olduğu kötü ruh halini üzerimden atamaz isem bir hafta sonra odanın ne halde olabileceğini az çok tahmin edebiliyordum ama şuanda hiç umurumda değildi. Zaten kısa zaman sonra artık burası odam filanda olmayacaktı. Kim bilir nasıl bir evde, nasıl bir odam olacaktı? Belki odam dahi olmayacaktı.

Odamdan dahi ayrılmak istemiyordum. Hatırladığım ilk anılarımdan itibaren bu oda, hep benim odamdı. Hayallerimi, mutluluklarımı, sevinçleri mi, üzüntülerimi, hastalıklarımı hep bu oda da yaşamıştım.

Yatağımın başında dikildim kaldım. Endişeli, bu yüzdende kararsızdım. Çünkü çoğu akşamlar, yumuşacık bedenine sokulmak için sabırsızlandığım yatağım bu akşam duyanları ürperten en korkunç zindanlar gibi görünüyordu. Biliyordum ki yorganın altına girdiğim anda, gün aydınlana kadar yakamı bırakmayacak düşünceler ile boğuşmaya başlayacaktım ama yatağa girmekten de başka çarem yoktu. Ayrıca sabaha kadar sandalyemde otursam yine aynı düşünceler ile boğuşmayacak mıydım?

BİR ŞEHRİN HİKAYESİ(Tamamlandı.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin