3.29.BÖLÜM-SARI SU

9 1 0
                                    

Ağız sulandıran bir sepet meyvenin maket çıkması, su dolu zannettiğin bidondan mazot çıkması, parçalarcasına açtığın kocaman hediye paketinden resim çerçevesi çıkması, kızgın çöl kumlarında umutla koşturduğun gölün serap çıkması, çaldığın kapıdan tanımadığın yüzler çıkması –bir kat aşağıdaki dairenin zilini çalmışındır- tuvalette musluğu çevirdiğinde duyduğun hava sesi, içi tıka basa dolu poşetin patlaması, çoğu insanın başına gelen bu durumlar hisselerimizi anlamaya, empati kurmak isteyenlere belki kafidir. Başarmıştık ya! Çatlak Kadriye'nin Çatlağını silip atmıştık. Artık o sadece Kadriye'ydi. Belki de köyün çocuklarının Kadriye Ablası olacaktı. Evini onlara açacak, bahçesi oyun bahçesine dönecekti. Adını duyan köy çocukları tebessüm edecekti. Girdiğimiz yanlış odada, tüm bunlar gözlerimin önünde bir tiyatro sahnesi gibi canlanmıştı ama bir söz -Adı Gülsüm- tüm bu güzel tabloyu parçalayıp içinden vahşi bir canavar gibi fırlayan bu söz yüzlerce parçaya ayrılan cam gibi bu güzel hayallerimi parçalamıştı. Umudum, bina molozları altında sıkışıp kalmıştı. Bizi köyümüzden ta bu hastaneye getiren yüce duygularımız kötürümlere, âmâlara dönmüştü ama vazgeçemezdik. O yüzden çıkışa giden merdivenler yerine umudumuzu, hayallerimizi diriltecek doğru adres için masaya doğru ilerliyorduk.

Paslı ayaklı, rengi solmuş örtüsüz kare bir masaydı. Sanki yenisi gelene kadar geçici olarak kullanılıyor gibiydi. Ardında sarı saçlı, mavi gözlü dünya güzeli bir hemşire vardı. Elindeki kalem, önündeki defteri hızla karalıyordu. Arada oflamasından, defteri doldurma işinden sıkıldığı anlaşılıyordu. Hacı olmasa, Maho koşturacak bizi de kendisini de rezil edecekti. Masaya iki adım kala, kalem durdu. Hemşire başını kaldırdı ve gülümsedi:

"Yakışıklı beyler birini mi arıyorsunuz?" Maho dirseklerini masaya dayadı. Yanaklarını avuçlarına koydu ve:

"Ahh, ben aradığımı buldum. La siz insan mısınız?" Hacı, Maho'yu ensesinden kavramış çekerken:

"La mal, insan tabi başka ne olacaktı?" Maho:

"Ahh, ah o bir Melek" Hemşire abla kahkahalar attı. Hacı'nın ellerinden kurtulan Maho, yeniden dirseklerini masaya dayadı ve:

"Ah ah. Öldüm de cennete mi düştüm? Huri kızları güzel diyenler, az söylemişler. Beni gerçekten yakışıklı buluyor musun?" Maho'nun yanaklarını sıkan hemşire:

"Bulmaz olur muyum." dedi ve bir daha kahkaha attı. Aynı anda gözlerimizi devirdik. Fırıldak, omuzundan yakaladığı gibi Maho'yu arkamızda attı. Hacı, Maho'yu kolları arasında tutarken:

"La sevenleri ayıramayacaksınız? La mımımımımı" Hacı ağzını kapamıştı. Fırıldak derdimizi anlattı. Hemşire abla, masanın üzerinde duran, boyutları alışılmışın dışında büyük olan defterin sayfalarını çevirdi. İki sayfa geri geldi ve durdu. Defterin üzerine eğildi. Sağ elini, defterin üzerine bıraktı ve işaret parmağı ile izleyerek, sayfayı yukarıdan aşağı okumaya başladı.

Masaya yanaştık. Kafalarımız eğildi ve defteri okuduk. İsimler yazıyordu. Sayfanın en başında, ana başlıklar vardı. Bu başlıklar, soldan sağa doğru, yan yana sıralanmıştı. Her başlık, üzerinde bulunduğu sütünün neyi ifade ettiğini anlatıyordu. ADI SOYADI, YATIŞ TARİHİ, YATIŞ SAATİ, RAHATSIZLIĞI... Uzayıp gidiyordu. Masanın etrafını sarmıştık. Hemen yanımda fırıldak vardı ve kollarımız birbirine değiyordu. Kollarımız arasından da bir anda bir şey geçti. Baktım. Gülümsedim. Maho'nun kafasıymış. PIŞŞT. Dedi. Hemşire ablanın bakışları, defterden kalktı ve Maho'ya baktı. Maho göz kırptı. Hemşire abla güldü. Diğer yanımda duran Hacı'nın eli, sırtımdan uzandı ve Maho'yu çekip çıkardı. Biraz itiştiler. Maho, Hacı'ya kıskandığını söylüyordu. Sonra bir şap sesi duyuldu ve sesler kesildi. Hemşire abla gülerek kfasını iki yana salladı ve aramaya devam etti. ŞIRRT. Sayfa değişti. Hemşirenin parmağı sayfa başına geldi ve ortasına doğru buldum, dedi. 407 numarada yatıyormuş. Hayati tehlikesi yokmuş. Teşekkür ettik. Hacı, elini öpüp başına koydu. Döndük ve yürüdük. Hacı, yakasından tuttuğu Maho'yu sürüklüyordu. Maho'nun kafası sık sık arkasına dönüyor ve:

BİR ŞEHRİN HİKAYESİ(Tamamlandı.)Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang