Bölüm 19 - Bir Yusuf Hikayesi

18K 1.2K 63
                                    

Betül yol üstündeki tek tük evlerin aydınlattığı kuytu sokakta yürürken arkasından takip eden ayak sesleriyle tedirgin olmuş bir şekilde seri adımlar atarak hızını arttırmaya çalışıyordu. Belediye otobüsünden inerken kendisi ile aynı durakta indiğini gördüğü ama emin de olamadığı asistan okuldan tanıdık gelmişti. Birkaç kere felsefe dersi profesörü ile beraber görmüştü okulda. Ve hakkında sapık ve saldırgan olduğu dedikoduları çıkan fotokopici çocuğu da görmüştü otobüste, o da arkasından sinsice inmiş olabilirdi. Gerçi arkasından takip eden her kim ise fark etmezdi genç kız için. Takip edilme hissi bile yeterince rahatsız edici ve ürperticiydi. Giderek adımlarını sıklaştırdığı yolda ilerlerken bir yandan da daha önce Elif'in eşyalarını yerleştirmek için bir defa geldiği evi bulmaya çalışıyordu. Elif'in tarifine göre yakınlarda olmalıydı. Evin bulunduğu sitenin girişindeki güvenlik kulübesini görünce içi bir nebze olsun rahatlamıştı. İçinde kalan nefesi sessizce boşaltın yerine derin bir soluk aldı. Ve kapısında güvenlik yazan dışı beyaz renge boyanmış, tek odadan oluşan küçük kulübeye doğru yöneldi. Arkasından gelen ayak seslerinin hala kesilmemiş olması huzurunu kaçırmıştı.

Yusuf önünde yürüyen bayanın zigzaglar çizerek tedirgin yürüyüşüne içten içe sinir olmuştu. Genç kızın bu şüpheci hali, kendisinin Amerikan filmlerindeki seri katiller gibi hissetmesine sebep olmuştu. Alaycılık bir yana bu durumdan saçma bir şekilde gücenmişti. Bu durum o an için sinir bozucu olsa da genel olarak önemsiz bir şeydi şüphesiz, yine de bu yargı 'o anki' ruh halinin değişmesini sağlamıyordu. Bir ara dar ve loş ışıklı ıssız sokakta önündeki bayanın yolunu kesip " Bu kadar telaş yapma bacım, benden sana zarar gelmez. Issız bir adaya sadece ikimiz düşsek sana yan gözle bakmam, o derece yani." Diyerek kızdan hıncını almayı bile düşündü. Tabi bunlar serbest hayal gücünün çağrışımlarıydı. Belediye otobüsünden beraber indikleri zaman yüzünü görmüş olmasa önünde yürüyen bayanın orta yaşlı bir teyze olduğuna yemin edebilirdi. Kendisinden iki beden büyük giyinen haminnesinden ödünç aldığı dış elbisesi –adı her ne ise artık- ve çarşaftan hallice genişlikte paraşüt misali uçuşan başörtüsü ile yürüyen çamaşır askılığından farksızdı. Bir hayalet gibi uçuşan kumaşların arkasında yürümenin de ayrıca ürpertici olduğunu düşünen adamın kollarındaki tüylerin hepsi ürperdiğinin şahidi olmuş gibi diken diken olmuştu. Şimdi bu önündeki kim bilir kaç yaşındaki bayanın da arkasından sapıkların kuyruk olup yürüdüğünü düşünmesi de güçlü bir özgüven gerektiren ayrıca ironik bir durumdu. Hem de Yusuf için bunu düşünmesi de cabasıydı. Gideceği yere söz verdiği saatten daha geç bir vakte kalmış olmasaydı bir köşede durup önündeki şüpheci bayanın gitmesini bekler sonra yoluna devam ederdi. Kadınları tedirgin etmekten haz almazdı çünkü kendisi de bir kadar tedirgin oluyordu bu gibi durumlarda. Özellikle önündeki bayanın onu sapık zannettiği için bıçak, makas, törpü ya da şu sapık spreylerinden sıkması an meselesiydi ki bu şu iki dakikalık yol için fazlasıyla haybeye yapılmış bir eylem olurdu ikisi için de. Neyse ki gideceği eve olan mesafesi az kalmıştı.

Betül eve sağ salim varabilmenin gönül rahatlığı ile çaldı zili. Mustafa mütebessim bir yüz ile açtı kapıyı. Birkaç saniye içinde yüzüne belirgin bir şaşkınlık hali hakim olmuştu.

" Siz beraber mi geldiniz?" diye sordu, şaşırmış ve afallamıştı.

O ana kadar arkasında duran kişiden habersiz olan genç kız istemsizce etrafını taradı ve arkasında bir erkek görünce refleks bir hareketle önüne geri döndü. " Yok, hayır! Ben tanımıyorum, tek geldim ben." Betül gereksiz yere heyecan yapıp aşırı tepki vermişti farkında olmadan. Ve bu durum Yusuf'un yersiz bir şekilde gücenmesine sebep olmuştu. Bugünlük sapık muamelesi gördüğü yetmişti artık!

" Ablayla tanışmıyoruz Mustafa abi. Rastlantı oldu biraz."

" Evet enişte, 'abi' ile ayrı geldik aslında. Tevafuk olmuş." Betül cümle içinde kullandığı abi kelimesini telaffuz ederken özellikle vurdu yaparak abla hitabına alındığını ima etmeye çalışmıştı. Bu durumu anlayan Yusuf garip bir şekilde tatmin olmuştu. Biraz da o rahatsız olsun!

Elif'in Mim Durağı - Kitap Oldu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin