Bölüm 31 - Ben Ona Kördüğüm Aşığım

13.8K 1.1K 64
                                    




Modern tarzda mobilyalarla döşenmiş, devasa derecede büyük pencereleri ile içeriye bolca ışık alan ferah bir odada özenle kurulmuş pembe tonlarda örtüsü ile şık ve sevimli görünen bir yatak ve neredeyse duvar büyüklüğündeki genişliği ile evde değil de sinema salonundaymış gibi hissettiren televizyon sistemi ile Esma'nın rahatlığı ve konforu tam olsa da aradığı iç huzuru bir türlü bulamıyordu genç kız. Aldığı darbe ile teşbih tanesi gibi dağılan hayatının taşlarını yerine oturtamıyordu artık. Hoş ne zaman derli toplu bir hayatı olmuştu onu da bilmiyordu ya en azından düzene sokmuştu, yakın zamanda rayı bulmuştu da o raya kurulmak kalmıştı. Şimdi ise ray da helak olmuştu treni de çoktan kaçırmıştı. Kafasının içinde binlerce tilki aynı anda dolaşıyor ve her biri kalbine bir pençe darbesi atıyordu durmadan. Ölümden dönmüştü, hayatla ilgili her türlü inancına tezat oluşturan bir hareketti bu onun için. Aptal bir aşık gibi kendini siper etmişti genç adama. Ve bunun hiçbir değeri yoktu karşısındaki için. Bir 'geçmiş olsun' mesajını, nezaketen hatırının ya da sağlığının sorulmasını da mı hak etmiyordu genç kız? Bu kadar mı değersizdi adam için? Ölüyordu be! Belki de diye araya giriyordu beyninde gezinen en iyimser tilki belki de o mafya kılıklı adamlar sıkıştırıyordu, belki de dava bitince koşarak yanına gelecektir. Ve yine belki de.. Bitmeyen sonsuz 'belki'lerini sıralamaya başlamıştı yine. Bir duvarda okuduğu söz aklına gelince gülümsedi genç kız:

" o da sevecekti işi çıktı demek ki yoksa kesin severdi."

Son zamanlarda sık sık boğulduğu düşüncelerden sıyrılmasına içeriye tedirgin hareketlerle giren Elif vesile olmuştu bu sefer. Bütün günü sıkıntısını belli eden bir hal içinde geçiren kadın, genç kızı da bu garipliği ile meraklandırmayı başarmıştı. Elif açmak için kıvrandığı konuya bir türlü giremediği için kızları bekleyip onların varlığından güç almayı hedeflemişti. Ne susmayı becerebiliyordu ne de konuyu açıp bir şeyler söylemeyi. Bu yüzden bocalıyor ve eli, dili ayağı birbirine dolanıyordu. Genç kız sağlığı ile ilgili bir sorun olduğunu düşünmeye başlamıştı bile.

" Kızlar yoldaymış, geliyorlarmış. Senin istediğin bir şey var mı canım?"

" Yok abla, Allah razı olsun. Ben gayet iyiyim de sen nasılsın, biraz garip davranıyorsun sanki?" esma aklını kurcalayan soruyu direk yöneltemese de merakının dürtüklemesine engel olamıyordu. Kızlar gelince nasıl olsa – yani en kötü ihtimalle- Zehra ağzından kaçırırdı olanı biteni ayrıntılarıyla. Zaten o da bir garip davranıyordu kaç gündür. Keyifsiz ve dalgın bir kız olup çıkmıştı Zehra da. Bu da hiç hayra alamet değildi tabi ki.

" Ben mi? İyiyim canım, niye garip olayım, gayet iyiyim. Kızları merak ettim sadece. Bugün biraz geçe kaldılar sanki." Suçunu savuşturur gibi konuşmuştu Elif. Normal zamanda ne zaman gelecekleri belli olmayan kızların genç kaldığını bile fark etmezdi. Onlara güveni tamdı sonuçta. Zaten geç de kalmamışlardı! Fakat bu akşam onları beklediği için sanki gelmeyecekleri tutmuştu.

Odada yankılanan televizyonun sesi ve hâkim olan gergin havayı zilin çalması ile yerinden zıplayan Elif bozmuştu. Kapıyı açar açmaz ayaküstü kızları " Nerede kaldınız? Saat kaç oldu?" diye azarlamayı da ihmal etmemişti.

Kızlar mutfakta yemeklerini yedikten sonra içeriye Esma'nın yanına geçtiler. Elif her şeyden habersizce salonda –muhtemelen- kitabını okuyan ya da haber kanalını izleyen kocasının yanına uğrayıp gönlünü aldı ve kısa süre içinde Esma'nın yanına geri geldi. Usulca genç kızın yatağının kenarına oturup kızın ellerini avuçlarının içine aldı ve beklenti ile yakaran bakışlarını onun gözlerine odakladı.

" Esma sana söylemem gereken bir şey var."

" Söyle abla, sabahtan beridir bir garipsin zaten. Biz inanan insanlarız, her şeyin Allahtan olduğunu biliyoruz sonuçta. Hayırlısı ne ise o olur."

Elif'in Mim Durağı - Kitap Oldu Where stories live. Discover now