Bölüm 54 (sakarya :) ) Avukat Levent Efendi!

13.8K 1.1K 170
                                    




selamun aleykum

hayırlı ramazanlar arkadaşlar. aslında ben ramazanda bölüm ekleme taraftarı değildim bu ayın daha uhrevi daha maneviyatı yüksek işlerle meşgul bir hal üzere geçmesini tercihh ediyordum. ve lakin yazmak hastalığı bende vazgeçilmez kötü bir alışkanlık gibi oldu sanırım..

umarım keyifle okursunuz bölümü.. yusuf ve betül'ün bölümleri de gelecek merak etmeyin azıcık sabır :)

Rabbim oruçlarınızı kabul etsin hepinize bu aydan derecenizi yükselterek çıkmayı ve Ramazanın hakkını veren kullardan olmayı nasip etsin inşaAllah

cumanız hayr olsun ..

selam ve dua ile ..


**********






Esma, Fatih'in pürdikkat önündeki dosyaya bir şeyler yazmasını seyrediyordu. Parmağında bir pırlanta gibi parlayan gümüş alyansına baktı. İnce uzun parmaklarına ne kadar yakışmıştı gümüş halka... Bir sahiplenme edatı gibiydi o yüzük. Nasıl da gururlanıyordu genç kız Fatih'in parmağında gördükçe yüzüğünü. Derin bir nefes alınca Fatih'in dikkatini çekti genç kız. Başını dakikalardır not aldığı dosyadan kaldırıp Esma'nın hüzünden puslanan gözlerini görünce şaşırdı. " Ne oldu yeşil zeytinim? Seninle ilgilenmiyorum diye mi kızdın yoksa? Şu dosyaları yetiştirmeye çalışıyorum. Malum bir ay sonra evleneceğiz işleri bitirmek istiyorum." Dedi mahcup bir edayla. Ama biliyordu ki eğer Esma ile ilgilenmeye başlarsa, onun bu odadaki varlığına odaklanırsa bir daha kendini toparlayamayacaktı. Bu yüzden dosya ile ilgilenip düşüncelerini sevdiğinden uzaklaştırmaya çalışıyordu genç adam.

Esma alınmamıştı aslında. Genç adamı işleri ile meşgulken izlemek en sevdiği uğraşlarından biriydi; staj zamanından beri. Ama heyecanlanmış biraz da hüzünlenmişti işte. Kırk tilki dolaşıyordu beyninde kırkının da kuyruğu o kadar uzun olmasına rağmen birbirine değmiyordu son zamanlarda. " Evet." Dedi mırıldanır gibi " Bir ay sonra evleneceğiz. Ama neden işlerini yetiştirmeye çalışıyorsun ki?" sanki bir ay sonra bir daha işe gelmeyecekmiş gibi konuşmuştu genç adam.

Fatih'in dudakları çapkınca kıvrıldı. Bu görüntü Esma'nın yüreğine hedef alınmış ateşli bir ok gibiydi. Nefesi daralıyordu genç adamı böyle gülerken gördüğünde. " Düğünden sonra uzun bir tatil yapmayı düşünüyorum çünkü." Dedi ve haince kırptı gözlerini. İşte bu tam da Esma'nın kalp krizi geçirmesine yetecek bir eylemdi. " Bazı planlarım var güzel gözlüm benim."

Esma Fatih'in sağlı sollu oklarının isabet ettiği kendinden geçen kalbi ile duraksadı. Bir ay sonra evlenmiş olacaklardı. Aynı sabaha aynı yastıkta uyanacaklardı. Aynı pencereden güneşi selamlayacaklardı. Düşüncesi bile yoruyordu genç kızın zavallı kalbini. " Plan?" diyebildi anca, şaşkınca. Nasıl bir planı olabilirdi ki? Evleneceklerdi evet ama sonrasını düşünmek bile zaten kalbini sıkıştırıyordu genç kızın.

" O da sürpriz olsun canım." Dedi Fatih ve yine çapkınca göz kırptı genç kıza. Yapma Fatih, etme Fatih genç yaşta kalp hastası edeceksin kızı!

Esma gözlerini devirdi. Zaten sonrasını düşünecek mecali yoktu genç kızın. Evleneceklerdi! Bundan büyük bir heyecan yaşamamıştı ömründe. Eşya alışverişi, gelinlik provaları ve sık sık sevdiği adamın gökyüzü mavisi ile buluşan bakışları vardı genç kızın. Kendi masalında bir prenses olmuştu sanki. Ne bundan öncesini düşünmeye hevesi vardı ne de sonrasını düşünmeye gücü vardı. " Sürprizlere alışık değilim pek." Dedi başını öne eğip. Genellikle güzel sürprizler çıkmamıştı genç kızın karşısına. Neye şaşırdıysa hayatında hep canını yakmıştı.

Elif'in Mim Durağı - Kitap Oldu Where stories live. Discover now