Bölüm 29 - Sevginin En Azına Razıyım Ben

14.2K 1.1K 46
                                    




Kuşların kanatları kırılınca gökyüzünün anlamı kalmazmış..


" Oğlum, ben senin bir dediğini iki ettirmeden büyüttüm bu güne kadar ama şimdi benden istediğin olmayacak bir şey, anla artık bunu. Uygunsuz kaçar hem."

" Neden uygunsuz kaçsın anne? Allah'ın emri ile kızı isteyeceğiz işte bunun neresi bu kadar yanlış? Hayırlı bir iş değil mi bu?"

Bir yandan mutfak tezgâhında hamur açmaya Melek Hanım bir yandan da mutfak masasında annesini kandırmaya çalışan oğluna cevap vermeye çalışıyordu. Son bir haftadır annesini her bulduğu fırsatta sıkıştıran Fatih kadıncağızı bunaltacak kadar ısrarcı ve baskıcı bir tavırla aynı şeyleri tekrar ediyordu. Melek Hanım'ın uygun görmediği ve hatta kendi içinde hoş nedenler üretmediği bir istekti bu. Biricik oğlunun bu halleri kadını hem üzüyor hem de düşüncesizce bir şeker için ısrar eden çocuk gibi diretmesine kızıyordu. Bu hayatının kararı olmalıydı öyle bir anda olmadık sebeplerden ya da duyduğu vicdan azabından ya da merhametinden alabileceği bir karar değildi.

Bir süre merdane ile önündeki hamura şekil verdikten sonra ellerini kırmızı güllü mutfak önlüğüne sildikten sonra oğluna döndü atik bir hareketle.

" Oğlum kız daha hasta yatağından kalkmadı. Ne bu aceleniz demezler mi adama? Yangından mal mı kaçırıyoruz? Hem nereden çıktı sendeki bu heves anlamıyorum evladım iyice ölçüp tartmadan ha deyince olmaz ki bu işler ama.. Hem baban ne der kim bilir.."

Melek Hanım yüzünü ekşitmiş kısık sesle oğlunu azarlama moduna geçmişti. Ara sıra göz ucuyla kapıyı yoklayıp kocasının gelip gelmediğine emin olmaya çalışıyordu. Fatin en masum ve sevecen yüz ifadesini takınıp etkili silahlarından birini annesine doğrultmaya çalıştı. Çok fazla koz kalmamıştı elinde.

" Babam bir şey demez merak etme anlar o beni. Hem sen de istemiyor muydun benim evlenmemi? Yaşımın geldiğini söylerdi ya hep. Şimdi ben istiyorum sen naz yapıyorsun bak."

" Oğlum, yavrum, güzel evladım benim.. Evlen tabi evlenmeni istiyorum, istemem mi? Ama böyle pat diye karşıma dikilip nerden çıktığını hiç anlamadığım bir şekilde olunca içime sinmiyor kuzum. Ben sana hamile kalacağım diye ne otlar yedim ne sular içtim ne ilaçlar kullandım ne zor buldum seni biliyorsun. Sen benim kıymetlimsin oğlum. Eğer niyetin evlenmekse gerçekten ben sana helal süt emmiş bir kız bulurum ailemize layık güzel bir kız."

Duygu sömürüsü kozu annesine işlemeyen Fatih konunun yine sapma noktasına geldiğini fark edip annesinin sözünü kesti.

" İstemiyorum anne ben başka kız! Hem Esma'nın nesini beğenmiyorsun ki ailemize layık değil mi?"

" Nesini beğenmeyeyim paşam güzel kız Allah için. Okumuş da. Kızın haberi var mı peki? O da istiyor mu? Bilmiyoruz ki? Gidip de rezil olmak da var."

Fatih gözlerini devirdi. " Biz haber gönderelim kız istemezse ben daha ısrar etmem anne." Fatih'in de merakla beklediği bir cevaptı bu zaten. İstemezse olmaz derdi nasıl olsa bir şansını deneseydi. Bu saatten sonra kıza gidip de beni seviyor musun diye soramazdı ki.. Başka bir yol gelmiyordu genç adamın aklına. Melek Hanım aklına gelmiş yeni bir fikir gibi oğluna sokulup biraz çekinerek sesini daha da kıstı. Sanki devlet sırrıydı merak ettiği.

" sen bu vurulma olayı yüzünden vicdan azabı yaptığın için mi evlenmek istiyorsun yoksa? Bilmediğimiz bir maraz mı kalacak kızda yoksa? Söyle de bileyim oğlum. Bu kız evde kalacak diye suçluluk duyuyorsan ben ona uygun birini bulurum evladım."

" Anne ne diyorsun Allah aşkına? Ben kızı isteyelim diyorum sen kıza başka koca bulmaktan bahsediyorsun!"

Fatih iyice hiddetlenmişti. Olduğu yerde çırpınıyordu ve derdini anlatamadığı anlatsa da kimse onu anlamadığı için bir batağın içine çekiliyormuş gibi hissediyordu.

Elif'in Mim Durağı - Kitap Oldu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin