Bölüm 32 - Helalinden Aşk

16.1K 1.1K 107
                                    

Selamun aleykum arkadaşlar

umarım keyifli ve okunulası bir bölüm olmuştur. bir dahaki Esma ve Fatih bölümünde tatlı telaşlı düğün alışverişlerini anlatmaya çalışacağım ama şimdilik Yusuf ve Betül'ün sırası geldi diye düşünüyorum :)

bu arada yeni bir hikayeye başladım Portakal Kokulu Kız isimli. bu hikayemi beğendiyseniz onu daha çok seveceğinize eminim. bir göz atmanızda fayda var bence :)

keyifli okumalar diliyorum

selam ve dua ile..


...........


Kalbimin, kalbine olan mesafesi Rabbim 'in müsaadesi kadardır.

" Gönül, gönül vererek alınır." Demişti Hakan Bey bir zamanlar oğluna. Son günlerde aklına sık sık gelen bu öğüt şimdiden sonra üzerine düşen vazifeyi hatırlatıyordu genç adama. O artık gönül verme makamını geçmiş bu yola baş koyma noktasına gelmişti aslında.

Genç adam haftalardır omzunda taşıdığı manevi yükü kalbine indirmenin rahatlığını yaşıyordu. Ailesini ikna etmek sadece hedefine ulaşmak için atacağı adımın ilk basamağıydı. Babasının Elif ile konuşmasından sonra Fatih için gergin bir bekleyiş başlamıştı. Elif birkaç gün sonra olumlu haberlerle geri döndüğünde mahallenin bütün çocuklarına çikolata ısmarlamış ve en yakındaki Suriyeli bir aileye erzak yardımı yapmıştı. Genç adamın yeni sevinme şekli başkalarını sevindirmekten geçiyordu. Esma'dan görüp benimsemişti bu hareketi. Staj zamanı her maaş günü geldiğinde bir kısmını mutlaka infak etmeye çalıştığını fark etmişti. O kuş kadar maaşını bile paylaşan gönlü zengin bir kızdı. Esma.. Aklına gelmişti ya adamın hemen ismini bir kağıda yazıp önce kokusunu tüm zerrelerine işleyene kadar içine çekmiş sonra aynı kağıdı göğsüne kalbinin üzerine bastırmıştı uzun bir süre.

Genç adam düşüncelerinden sıyrılıp bir türlü önündeki dosyalara odaklanamazken mesai bitimi yaklaşmıştı bile. Ofisin kapısının merakla açılması ile ruhu yeryüzüne mecburi iniş yapmak zorunda kalmıştı.

" Bro, müsait misin?" Levent kafasını kapıdan hafifçe uzatmıştı içeri girmeden.

" Tabi buyur, sana hep müsaidim kanka." Fatih'in son günleri gereksiz neşe ve enerji dolu geçiyor etrafındaki insanları daha bir sevmeye başlıyordu sanki. Pamuk gibi olmuştu maşallah.

Levent pofuduk, deri koltuğa gıcırtı sesleri çıkartarak kurulduktan sonra muhatabının yüzüne merakla bakıp masumane gülüşünü takınmıştı hemen. " Kaç gündür görüşemiyoruz. Benim davalar arttı bu ara boşanan boşanana. Mevsimi geldi yine." Gevrekçe gülümsedi genç adam ama karşısındaki insanın ciddiyetini görünce hemen toparladı. " Sen nasılsın? Nasıl gidiyor? İş? Güç? Hayat?" diye sordu.

Fatih söylemek için kıvrandığı bir devlet sırrını saklar gibi bakışlarını kaçırıyordu arkadaşından. " İyiyim kanka, hamdolsun, düzene koydum sayılır her şeyi." Diye kaçamak bakışlarla geveleyince Levent'in hin şeytanlarını da dürtmüş oldu, ister istemez.

" Bana söylemediğin bir şey mi var bro?" Levent ilk etapta kibarca arkadaşını yoklamaya çalışmıştı. Hedefine ulaşmadan bırakmaya pek niyeti yoktu. Zaten Fatih de fazla köşeye sıkışmadan dilinin ucunu ısıran kelimelerini ortaya döküverdi, inceltip seyreltmeden öylece.

" Kanka biz bu akşam ailemle Esma'yı istemeye gideceğiz."

Levent'in şaşkınlıktan alt çenesi göğsüne kadar sarkmış bakışları afallamıştı. Arkadaşının bu kıza karşı bir takım duygular beslediğini seziyordu ama türünü henüz çözememişti. Gerçi yaşanan olaylardan sonra genç adamın bu kadar yıkılması ihtimalleri aynı yöne çekse de böyle fevri bir çıkış yapıp alelacele davranışlar sergileyeceğini diğer herkes gibi o da kestirememişti belki ki.

Elif'in Mim Durağı - Kitap Oldu Donde viven las historias. Descúbrelo ahora