Bölüm 44 - İkinci Bahar

13.7K 1.1K 108
                                    

selamun aleykum arkadaşlar

umarım beğeneceğiniz ve keyifle okuyacağınız bir bölüm olmuştur.

size daha face grubumuzla ilgili verdiğim linkte sorun yaşandığını söyledi birkaç arkadaş hani gelmek istemişsinizdir de hani belki ondan gelememişsinizdir diye grup ismimimz Şennur Kasa - KördüğüM diye aratıp bulabilir ve aramıza katılabilirsiniz :)

diğer hikayem olan Portakal Kokulu Kız'ı okumanızı da tansiye ederim arkadaşlar keyifle ilerliyor bölümler ;)

neyse bu kadar reklam arası yeter sanırım :)

keyifli okumalar

Allaha emanet olun ...


************

       

Mustafa doktorun şimdilik hayati bir risk olmadığını söylemesinden sonra Elif'i uyanana kadar kızlara emanet ederek kazanın ayrıntılarını öğrenmek ve gereken işlemleri başlatmak için resmi makamlar arasında mekik dokudu gece boyu. Bu süreçte Fatih ve Yusuf da adama destek olmak için yanında kalmış ve koşuşturma sırasında ellerinden geldiğince yardımcı olmuşlardı. Ne yazık ki gittikleri her kapıdan elleri boş çıkıyorlardı. Mustafa o kadar elit bir muhitte bulunan lüks sitede oturmasına rağmen kaza anı ile ilgili hiçbir görüntüye ulaşamamıştı. Sanki birileri o gün için adamın evinin etrafındaki kameraların hepsine ulaşmış ve sabote etmişti bir şekilde. Kaza ile ilgili gördü şahitleri bile ağız birliği yapmış gibi aynı ifadeleri tekrarlıyorlardı nedense. Hiç biri kazayı net olarak görmemiş hepsi sese ve gürültüye koşup gelince yerde yatan kadını görmüştü nedense. Olacak iş değildi bu! Gökten görünmez bir uzay gemisi gelip çarpmış olması gerekiyordu bu durumda kadına. Geçtiği yerdeki kameraları bozup görenlerin hafızasını silebilen bir araç icat edilmişti de Mustafa'nın mı haberi yoktu acaba?

İşin aslı ise Feyza'nın kazanın hemen akabinde amcasına gitmesine dayanıyordu. Adam mafyadan gelen ikna gücünü kamera görüntülerini sabote etmek ve görgü şahitlerini gözünü korkutmak için kullanmaktan çekinmemişti. Bu iş bir sır olarak kalmalıydı ve Feyza'nın amcası Harun Hancıoğlu sır saklama konusunda uzman sayılırdı. Yeğeninin arkasını topladıktan sonra kendi özel uçağı ile uzun bir süreliğine yurt dışına kaçırmıştı kadını acele ile. Bu iş burada böyle biter miydi mazlumun ahı ayaklarına dolanır mıydı bilinmez şimdilik yırtmış gibi görünüyorlardı. Tabi bu dünyada yırtan ahirette ne yapacağını düşünmüyordu o başka!

İyice yıkılmış, hayal kırıklığına uğramış ve bunalmış bir halde çırpınışlarını inatla sürdüren Mustafa'ya Fatih ve Yusuf artık çabalamasının bir fayda vermeyeceği konusunda ısrar edince elleri boş yüreğine çöreklenmiş çaresizlik sıkıntısı ile yetiminin yanına dönmeye karar verdi adam. Yapacak bir şey kalmamıştı bundan sonrasını kendi imkânları hatta özel çalışanları ile halletmeye çalışacak ve bunu yapanları bulana kadar da durmayacaktı. Sabah namazını bir camide beraberce kıldı üç adam ve gençler evlerine Mustafa hastaneye gitme niyetiyle çıktılar cimden, yakın zamanda görüşmek üzere vedalaşarak.

Mustafa hastaneye ulaştığında Elif ilaçların etkisinden az da olsa kurtulmuştu, tam olmasa da ayıktı. Toparlanmaya başlamıştı biraz. Hastane odasının önünde ve içinde küçük çaplı kalabalık bir grup oluşmuştu bile. Hamza ve eşi Sümeyye abla, Elif'in amcası Hakan bey ve eşi Melek hanım, birkaç yakın arkadaşları ve onların eşleri sabah erkenden gelmişlerdi hastaneye. Erkekler kapının dışında beklerken kadınlar içeride hem geçmiş olsun dileklerini iletiyorlar hem de duydukları taze haberle mutlu olup arkasından tebrik ediyorlardı.

Elif'in Mim Durağı - Kitap Oldu Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum