3 - " Züppe "

31K 1.5K 100
                                    

Sokak da içim gibi bomboştu. Elimdeki silahın ağırlığını hissetmiyordum bile. Kurtulmuştum ama sevinemiyordum. Böyle hayal etmemiştim oysa. Annem de benimle birlikte gelecekti. Hep böyle düşünüyordum. Beni yarı yolda bırakacağını nereden bilebilirdim ki ? Neden gelmediğini az çok tahmin ediyordum. Bu yaştan sonra , elinde bir mesleği ve akrabaları yokken ortada kalmaktan çaresiz kalmaktan korkmuştu. Eğer bana biraz güvenseydi böyle olmazdı. Birlikte yaşayabilirdik. Hem okur hem çalışırdım ve yeni bir düzen kurabilirdik.
Ne olursa olsun onu o adamın eline bırakmayacağım ve en kısa zamanda onu yanına alacağım. Gerekirse zorla yapacağım bunu. Kim bilir şuan o adam ona ne yapıyordur. Bu düşünce ister istemez boğazıma bir yumru oturtmuştu. Dövmüyordur... değil mi ?
Çalan telefonumla boştaki elim çantama gitti. Arayan Oğuz'du. Doğru ya. Ona eve vardığımı haber vermemiştim. Aslında bana şu an en iyi o yardım edebilirdi.
Telefonu kulağıma götürdüm. Dudağımdaki yara yüzünden konuşmak canımı yakıyordu. Kaşımdaki yaradan da sıcak bir sıvının yanağıma doğru aktığını hissediyordum ama umrumda değildi.

"Ada, vardın mı eve ?"
"Oğuz..." dedim derin bir nefes alarak. Yüzümü buruşturdum. Canım yanmıştı.
"Neredesin sen ? İyi misin ?"
"Beni alır mısın ?"
"Alırım. Nerede olduğunu söyle bana. Bir şey yok değil mi? O adam bir şey mi yaptı ?" Sesi öfkeli geliyordu.
Nerede olduğumu anlamak için etrafa baktım ve tarif ettim.

Telefonu kapattıktan sonra kaldırıma oturup beklemeye başladım. Elimdeki silaha baktım boş boş. Bu silahla ne yapmayı planlıyordu bu adam ? Bizi öldürecek miydi ? Belki de başkalarını öldürmüştü ve bu da onun suç aletiydi. O heriften beklerim böyle bir şey.

Çok geçmeden önümde duran arabayla başımı yukarı kaldırdım. Oğuz arabadan inip hızla yanıma geldiğinde ne kadar endişelendiğini yüzünden görebiliyordum. Kollarımdan tutarak beni kaldırıp hemen kolları arasına aldı.

"İyi misin ?"
Omzuna yasladığım başımla onayladım sadece. Silah onun sırtına temas ettiğinde irkildi ve geri çekilip elime baktı.

"Ada ne yaptın sen !"

"Bir şey yapmadım. Sakin ol. Çok yorgunum. Bir an önce gitsek olur mu ?"

Bakışlarını yüzüme çevirdiğinde yaralarımı görünce ikinci bir dehşeti yaşadı. Yüzümü inceleyip başıyla onayladıktan sonra arabaya geçtik.

"Bunu yok edebilir misin ?" Dedim silahı ona uzatıp. Tereddüt etmeden aldı ve beline sıkıştırıp arabayı çalıştırdı.

"O adamın mı bu ?"

"Evet." Kısa bir bakış attı bana. "Ne yaptın Ada ? Sana ne yaptı ? O adamı ellerimle öldüreceğim."

Direksiyonu tutan ellerinin beyazladığını fark ettim. Sinirlenmişti. Bana hep yardım etmek istemişti ama elinden gelecek bir şey yoktu. Neler yaşadığımı en iyi o ve İrem biliyordu. İrem'den yardım isteseydim o herif kesinlikle onun evini basardı. Hatta basmış bile olabilirdi. Ama Oğuz varlıklı bir aileye sahipti. Onun evini asla basamazdı. Bu yüzden beni en iyi koruyacak insan Oğuz'du.

"Kaçtım evden. Artık dönemem ama annem orada kaldı Oğuz. Gelmedi."

"Gelmeyeceğini tahmin ediyordum. En azından şimdilik."

"Bana güvenseydi böyle olmazdı."

"Geleceğini biliyorsun. Sadece zaman ver. Bu süre içinde sen de düzenini kurmuş olursun." Haklıydı. Şimdi gelseydi nerede kalacağımızı bile düşünüyor olurduk. En azından iş ve evi hallettikten sonra onu yanıma alabilirdim.

Evine geldiğimizde kolunu omzuma atarak yürümeme destek oldu. Evin önünde başka bir araba daha gördüğümde kaşlarım çatıldı. "Misafirin mi var ?"

DENİZ KIZI  Where stories live. Discover now