49 - " Operasyon başlasın "

14.1K 755 89
                                    

Çağla'dan...

Emir'in bana yandan bakışını yakalayınca "Neden tuhaf tuhaf bakıyorsun ?" Dedim dayanamayarak. Planı yaparken Emir'le böyle bir role bürüneceğimiz aklımın ucundan geçmezdi ama sonunda kendimi Emir'in eşi rolünde bulmuştum. Bu durumun baş mimarları da tabiki sevgili arkadaşlarımdı.

Bu durum beni feci heyecanlandırsa da kendimi dizginlemeye çalışıyordum.

"Farklı biri gibi görünüyorsun. Sanki yanımda başka biri var gibi."

"Yanında o botokslu sevgilin olmadığı için farklı gelmiş olabilirim" dedim kendimi tutamayarak. Belki ben onun için onu sevdiğim için Merih'ten ayrılmıştım ama Emir hala o kızla beraberdi. Bu gerçeği değiştiremezdim.

Genizden gelen bir sesle güldü hafif. " Demek istediğim Çağla gibi değilsin."

"Merak etme. Ben hala eski Çağla'yım" dedim vurgulayarak. İmayı aldığını biliyordum. Elimdeki kolu gerildi ve boğazını hafifçe temizledi.

Bu sıradaki salonun girişine gelmiş kapıdaki güvenlik görevlilerinin bakışlarına maruz kalmıştık.

"Kerem Bademli, Gümüş Bademli" dedi Emir. Küçük el çantamdan ikimizin sahte kimliklerini çıkarıp görevliye uzattım. Elindeki davetli listesinden isimlerimizi kontrol edip kimliklerimizi geri uzattıktan sonra "İyi eğlenceler efendim" dedi.

Emir'le salona girdiğimiz an gözlerimi irileştirmeden edemedim. Babamla birlikte bir çok davete ve kokteyllere gitmeme rağmen bu kadar büyük ve gösterişli bir mekanı ilk kez görüyordum. Paris'teki yapılara benziyordu ve ortam oldukça kalabalıktı. Koca İstanbul'da bu kadar mafya var mıydı? Ah doğru ya ! Burada yurtdışından gelen yer altı dünyasının ileri gelenleri de vardı. Mesala biz !

"Cidden inanamıyorum" diye mırıldandı Emir. Onun da şaşkınlığı ses tonuna yansımıştı. "Kaçıralım diye öneride bulunduğum anı geri alabiliyor muyuz ?"

"Son pişmanlık fayda etmiyor."

Yandan imalı bir bakış attı. "O konuda sana katılıyorum."

Gözlerimi devirdim. Bana laf sokuyordu.
Etrafta gözlerimi gezdirirken Çağan ve Ada da mekana giriş yapmışlardı. Gösterişli salonda masalar yuvarlak olarak dizayn edilmişti ve etraflarını gösterişli sandalyeler çevrelemişti. Beyaz ve krem ağırlık masalarda gösterişli şamdanlar ortama ortama ışık saçıyordu.

Yanımıza gelmekte olan bir görevliye çevirdim bakışlarımı. Ogün abi ve İrem gibi giyinmişti. Demek ki görevliler de salona girmişlerdi. Ogün abi ve İrem de burada olmalıydı.

"Korumaları ayrı yere alıyorlar" dedi Oğuz yanımıza gelerek. O da arkamızda bizle birlikte girmişti salona.

"Kulağın telefonda olsun" dedi Emir. Oğuz başıyla onaylayarak korumaların toplandığı yere gittikten sonra az önce gördüğüm garson tam önümüze geldi.

"Bademli çifti değil mi ?"

"Evet" dedim yerimde dikleşerek. Eliyle bize yol göstererek "Şöyle buyrun efendim" dediğinde Emir'in koluna biraz daha tutundum ve görevliyi takip ettik. Yuvarlak masalardan birinin önüne geldiğimizde sandalyeleri boş an masaya göz gezdirdim.

Masanın ortasındaki şamdana yaslı kağıtta "Bademli Çifti" yazıyordu.

Yerimize geçip oturduğumuzda oldukça gergindim. İşimiz zor olacak gibi duruyordu. Her köşede siyah gözlüklü korumalar vardı.

"Merih hocayla ayrılmışsınız" dedi hoca kelimesini vurgulayarak. Ben de ne zaman bahsedecek diye merak ediyordum. Ona da dalga geçmek için gün doğmuştu tabi.

DENİZ KIZI  Where stories live. Discover now