11 -" Kamp part 3"

22.9K 1.1K 75
                                    

"Ve bu varlık gece 12'den sonra ortaya çıkıp taze ruhlar ararmış. Büyük yeşil ormanda yaşar denizden ve güneş ışığından nefret edermiş."

"Öyleyse sen geceleri dışarı çıkmamalısın deniz kızı. Senden nefret eden başka varlık da varmış bak."

Gözlerimi kısıp öfkeyle yüzüne baksam da söylediği bir söz kalbimin sıkışmasına sebep oldu.

Senden nefret eden başka varlık da varmış.

Bu benden nefret ettiğini mi gösteriyordu ? Zaten beni sevmesinin bir sebebi yoktu ki. Ayrıca beni sevmesini de istemiyordum. Açıkça birinin bana benden nefret ettiğini söylemesi canımı sıkmıştı hepsi bu.

"O varlığın zevzek insanlardan da nefret ettiğini duymuştum. Dikkat et. Sana da bulaşmasın."

Alaycı gülüşünü yerleştirdi yüzüne.

"Zevzeklerden hoşlanıp hoşlanmadığını bilmem ama bu varlık dişiyse kesinlikle peşime düşecektir."

Gözlerimi devirdim. "Egon ve sen birlikte o varlıktan kaçabilecek misiniz ? Ağırlık yapmasın."

"Konu ağırlıksa sen kolayca kaçabilirsin. Malum. Fazlalık hiç bir yerin yok" diyerek gözlerini göğüslerime dokundurduğunda gözlerimi kaçırdım. Bu çocuk şu zamana kadar yapmadığım şeyler yaptırıyordu bana. Utanmak bana göre değildi.

"Ogün abi bu hikayeyi sana kim anlattı. Çok saçma."

Ogün abi İrem'e ters bir bakış attı.

"Saçma ya da değil. Bana anlatılan bu. İster inan ister inanma."

İrem gözlerini devirdi. "Çocuk gibisin. Çocuklar bile bu hikayeye inanmaz."

Ogün abinin kaşları sinirle çatıldı. Neden İrem'in dediklerini bu kadar ciddiye alıyordu ki ? "O yüzden mi çocuk olarak gördüğün birine 'abi' diyorsun."

Sözleri hepimizi şaşırtırken İrem afallayarak Ogün abiye şaşkınca baktı. Ogün abi ne dediğini fark edince bir an duraksadı ve gözlerini sinirle yumarak kendi kendine bir şeyler mırıldandı. Bir anda ayağa kalktığında hepimiz şaşkınca ona bakıyorduk. Sinirli bir hareketle çadırına doğru ilerledi ve kendini çadırın içine attı.

İrem ise şaşkınca ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.

"Ben gidip bakayım." Oğuz arkasından giderken İrem düşünceli bir hale bürünmüştü. Çağan ise boşluğa dalıp kendi kendine gülümsemeye başladı. Ne olduğunu bir türlü anlayamamıştım ama Çağan anlamış gibi duruyordu.

Kolumun dürtülmesiyle dikkatim dağıldı.

"Ogün abiyle İrem arasında bir şeyler mi geçti ?"

Gözlerimi irileştirip Çağla'ya baktım. "Ne ? Hayır." Dedim panikle. Başkalarının böyle düşünmesi İrem'i üzerdi.
Çağla umursamazca omuz silkti. "Bana öyle geldi demekki." Ardından hafifçe esnedi. "Yatsak mı artık ? Saat geç oldu."

Saat gece yarısını geçerken yavaş yavaş çadırlarımıza çekilmiştik. İrem, ben ve Çağla aynı çadırda kalacaktık. Üzerimi değiştirip yatağıma geçerken İrem'in yatağında uzanmış tavanı dalgınca izlediğini gördüm. Ogün abinin söylediklerini düşünüyor olmalıydı. 
Yanına uzandığımda irkildi. Sanırım beni yeni fark etmişti.

"Ogün abiyi kafana takma" diye mırıldandım sessizce. Birazdan Çağla yanımıza gelirdi. Derin bir iç çekerek tavana bakmayı sürdürdü.

"Çok tuhaf davranmıyor mu ?  Neden o kadar öfkelendiğini bile anlamadım."

DENİZ KIZI  Where stories live. Discover now