43 - "Özel Bölüm"

16.2K 689 74
                                    

Bu bölüm kurgu akışı dışındadır.
Yeni bölüm önceki bölümdeki sınır geçince gelecektir.
Bu bölümün ithafı tüm YGSzedelere dir.

İrem'den...

Uyku ile uyanıklık arasındaki o ince çizgideyken gözlerimi açmak her zamankinden zor geliyordu. Ama uyanmak zorundaydım. Vize haftasındaydık ve yarın iki tane sınavım vardı. Lanet olsun !

Sola doğru dönüp kolumu ve bacağımı attığımda hissettiğim sıcaklıkla irkildim ve hemen gözlerimi açtım.

"Ogün !" Azarlarcasına konuşmuştum ama o beni pek duymuşa benzemiyordu. Ne ara yanıma gelmişti ? Dün gece geç saate kadar ders çalışıp odalarımıza çekilmiştik.

"Hımm" umursamadı. Uyumaya devam ederken beni çıplak göğsüne çekti. Teninin kokusu burnuma dolarken ister istemez mayışmıştım.

"Kalkmalısın" diye mırıldanırken kolumu beline sarıp bacağımı üzerine attım. Yaptıklarımla söylediğim birbiriyle uyuşmuyordu.

"Şuan çok yanlış hareketler içerisindesin" diye mırıldandı uykulu sesiyle.

Bacağımı üzerinden çekecekken boştaki eliyle baldırımdan yakalayıp çekmemi engelledi. "Ama hoşuma gitti. Kal böyle."

"Bizi aynı yatakta görmemeliler" dedim ben de gözlerimi tekrar kapatırken. Kalkmamız gerekiyordu ama ikimizin de bunu istemediği oldukça belliydi.

"Kötü bir şey yapmıyoruz ki" dedi ve duraksadı. "Gerçi aklımda çok kötü sahneler var. Çok kötü" derken bir an bedeni gerildi.

Utanırken "kötü bir şey yapmasak da bu olan doğru değil. Farklı şeyler düşünürler ve özellikle kardeşine bu şekilde yakalanmak... yıllarca dilinden kurtulamayız." Dedim.

"O zaman dilini keserim o pezevenkin."

"Öyle deme" dedim belini çimdiklerken. "Ah !" Diye inleyip daha da gerildi ve ben ne olduğunu anlamadan üstüme çıkıp şınav pozisyonunu aldı. Şaşkın şaşkın gözlerimi kırpıştırırken nefes alışverişlerim de hızlanmıştı.

"Sen rahat durmayacaksın anlaşılan" derken gözlerinde şimşekler çakıyordu. Bedenini biraz daha yaklaştırdı bedenime.

"Ne yaptım ki ?" Diye sordum saf saf ama feci halde heyecanlanmıştım.

"Ne yaptığın hakkında hiç bir fikrin yok" derken burnumun ucuna hafif bir öpücük kondurdu. "Farkında olmadan yangın çıkarıyorsun. Sonra da kaçıyorsun. Kundakçı mısın sen ?"

"Ne?" İri iri açtığım gözlerimle yüzüne bakarken ellerimi göğsüne yerleştirmek beni daha fazla heyecana sürükledi. Gözleri yavaşça ellerime indi ve derin bir nefes aldı.

"İşte bundan bahsediyordum" derken gözleri hala ellerimdeydi. Aniden dudaklarıma küçük bir öpücük kondurup üzerimden kalktı. Altında sadece eşofman altı vardı.

"Kalkmalısın. Sanırım ders çalışman lazım." Tabi beyfendinin yarın sınavı yoktu. O yüzden rahattı.

"Çalışmak istemiyoruum!" Diye isyan ettim yerimde debelenirken. Gülerek yerdeki kazağına uzandı. "Sahi sen ne ara geldin yanıma ?"

"Gece uyuyamadım, yanına gelmek istedim. Hemen yan odamda senin uyuyor olduğunu bilmek ve senden ayrı uyumak uykumu kaçırmıştı."

Yataktan kalkarken "Bu yaptığın tehlikeli biliyorsun değil mi ?" Diye sordum. Ardından yatağımı düzelttim.

Arkama geçip belime sarılırken yanağıma bir öpücük kondurdu. "Ben tehlikeli şeyleri severim" diye fısıldadı kulağıma. Ürperdim.

"Ben lavaboya gidiyorum" diyerek odadan çıktığında beni ne halde bıraktığı hakkında hiç bir fikri yoktu. Neyse. Ödeşmiş olduk değil mi ?

DENİZ KIZI  Where stories live. Discover now