53 -" Deniz "

13.9K 753 188
                                    

Hayatın iki yüzü vardı. Birincisi gösterdiği, ikincisi ise göstermeyi beklediği yüzüydü. Göstermeyi beklediği yüzü her zaman daha acı vericiydi. Bu yüzden de onu sonraya saklıyordu işte. Bu bize 'sizinle daha işim bitmedi' deme şekliydi.

Peki benim için daha sakladığı kaç yüzü vardı ? Annem ölmüştü. Nejat'ın borçluları tarafından kaçırılmıştım. Babam bizi terk etmişti.

Ve şimdi de babam, bildiğimden çok başka biriydi.

Elimdeki kağıt yavaşça yere düşerken ellerimin titremesine engel olamıyordum. Çağan önüme gelerek diz çöktü ve ellerimi elleri arasına aldı. Bir şeyler söylüyordu ama duymuyordum. Herkes bir şeyler söylüyordu ama hiç birini duymuyordum. Bu nasıl mümkündü? benim babamın adı Kuzey değildi ki. O şirketi olan zengin bir adam da değildi. Kaptandı. Zaten bu yüzden bana Deniz ismini vermişti. Denize olan sevdası yüzünden. Annem de Ada ismimi vermişti.

Bunlar da mı yalandı ? Hepsi yalan mıydı ?

Peki... Nehir ? Nehir benim... Kardeşim miydi ? Aklımı yemek üzereydim. Bu olanlar imkansızdı. Aklım almıyordu.

"Deniz, yüzüme bak güzelim."

Gözlerimi kaldırıp yüzüne baktığımda nasıl bir haldeydim bilmiyorum ama Çağan gözlerime oldukça derin ve yardım etmek ister gibi bakıyordu.

Yere düşen mektuba uzanarak eline aldı ve sessizce okuyamadığı kısımları okudu. Mektubu kenara atıp beni kolları arasına çektiğinde hala şaşkındım. Ellerimi beceriksizce kollarına yerleştirdiğimde "Neler oluyor?" Dedi İrem tedirginlikle. Yerinden kalkıp Çağan'ın kenara attığı mektubu aldı ve okudu.

"Kuzey Turan ? Nehir Turan'ın babası Kuzey Turan mı ?"

Dehşet içinde yüzüme baktığında "Çağan" diye mırıldandım. "Beni odama götürür müsün ?"

Yavaşça beni kucağına aldığında yüzümü boynuna gizledim. Şu an ağlayabilmeyi çok isterdim. Çağan'ın kokusu beni rahatlatmaya bu kez yetmiyordu. Kendimi kandırılmış ve sanki olduğumu sandığım yerde değilmişim gibi hissediyordum.

Çağan ayağıyla odamın kapısını ittirdikten sonra yatağa doğru ilerledi. Beni yatağa yavaşça bırakıp üzerimi örttükten sonra alnıma bir öpücük kondurdu. "Yalnız kalmak ister misin ?"

Başımı iki yana salladım. "Gitmeni istemiyorum."

Anlayışla baktı gözlerime. Yatağın çevresinden dolaşıp yanıma yerleştikten sonra kendi üzerini örtüp beni göğsüne çekti. Eli saçlarıma giderken yavaşça okşamaya başladığında gevşediğimi hissettim.

"Her şey yalanmış Çağan. Babam bildiğim insan aslında bambaşka biriymiş."

Derin bir nefes çekti içine. Sanki kelimeleri tükenmiş gibiydi. Annemden benden bunu sakladığı için nefret etmem gerekiyordu ama edemiyordum. Aksine onu daha fazla özlemiştim. Şimdi kolları arasında olmaya o kadar çok ihtiyacım vardı ki.

"Ne yapacaksın ?"

Gözlerimi aralayıp boynundaki girintiyi izlemeye başladım. Ne yapacaktım ? Ne yapmalıydım ? Kendimi olduğumdan farklı biri gibi hissediyordum. Sanki elimdekilerin hiç biri bana ait değilmiş gibi. Sanki hepsi yarın ve diğer günler elimden gidecekmiş gibi. Öyle güvensiz, öyle tedirgin.

"Bilmiyorum. Düşünemiyorum bile. Sadece herkese karşı bir güvensizlik oluştu içimde. Bir de...annemi çok özledim."

Biraz daha çekti beni kendine. Burnuyla saç diplerimi eşelerken "Ne karar verirsen ver, ben hep senin yanında olacağım." Dediğinde burukça gülümsedim. Şu an buna ihtiyacım vardı.

DENİZ KIZI  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin