DENİZ KIZI

57 - "Lanetli Gece"

Çağla'dan...

Dehşete düşmüş şekilde Melina'ya bakarken Çağan'ın eli yavaşça kayarak yere düştüğünde Melina elini boğazına götürerek öksürdü bir kaç kez.

"Ne ?" Çağan duyduklarına inanamazken bir iki adım geriledi.

"Duydun" dedi Melina kendini toparlayarak. "Bir arkadaşıyla buraya gelmişti. Ben de gerçekleri anlattım."

"Ne gerçeği ?" Çağan fısıldamıştı. "Ne gerçeği lan !" Melina'nın üzerine yürüdüğünde abim tuttu kolundan.

"Sakin ol."

Çağan kolunu sertçe çekerek kapıya doğru yöneldiğinde peşinden ilerledik biz de. Melina böyle bir şeyi nasıl yapardı ? Hamile olduğu yeni öğrenmiştik ama birlikte olduklarından abimin uzun zamandır haberi varmış. Melina'yı başka bir okula sevk ettiklerinde Ada'ya ulaşmasını ve bu birlikteliği anlatmasını engellemeye çalışmışlardı ama görüyorum ki ne kadar saklamaya çalışırsa çalışsınlar er ya da geç gerçekler ortaya çıkıyordu.

Kapıyı açıp dışarı çıkacağı zaman babam ve Melina'nın ailesini karşımızda görmek bizi durdurdu. Çağan'ın dişlerini sıktığını farkettim. Ada'nın hala dışarıda olduğunu düşünüyordu, bense bu olanları öğrendikten sonra ne durumda olduğunu düşünüyordum.

"Çocuklar ? Bir yere mi gidiyordunuz ?"

"Hayır baba" diyerek araya girdi abim. "Buyrun. Hoşgeldiniz" diyerek kenara çekildiğinde Çağan'ın kolundan tutarak onu da yanına çekti ve kulağına bir şeyler fısıldadı. Sanırım yanlış bir şey yapmaması konusunda uyarıyordu ama daha ne kadar yanlış bir şey yapacaktı ? Böyle bir şeyi Emir'in yaptığını düşünemiyordum. Yıkılırdım.

Babam ve Kıvanç amca keyifli bir şekilde sohbet ederek içeriye girdiklerinde Helin teyze de arkalarından girdi. "Çağlacığım ?" Samimice gülümsemesine yapmacık bir gülümsemeyle karşılık vererek sarılışına karşılık verdim.

"Hoşgeldiniz Helin teyze."

"Hoşbulduk canım."

Helin teyze de babamlarla birlikte içeri girdiğinde abim hepimize hitaben konuştu.

"Herkes diline hakim olsun. Melinalar gittikten sonra ne yapacağımızı düşünürüz. Özellikle sen Çağan" dedi ve Çağan'a sert bir bakış attı. "Ailesinin yanında kızın boğazına yapışma."

Çağan her zamanki umursamaz haliyle omuz silkerek "Söz veremem" diyerek içeriye yöneldiğinde abim arkasından sessiz küfürler savurdu.

"Çağan'ı zapt etmemiz lazım" dedi Emir kulağıma doğru. "Ne yapacağı belli olmaz."

Onu başımla onayladıktan sonra içeriye geçtik. Babam Emir'le ilişkimi bildiği ve çok mutlu olduğu için şuan burada olmasını yadırgamıyordu. Hatta mutlu oluyordu.

İçeriye geçip sırayla koltuklara oturduğumuzda Melina da annesinin yanına oturmuş elini karnına götürmüştü. Gözlerimi devirdim. Cidden tek güvencesi o bebekti.

"Nilüfer yok mu Asrıncığım" dediğinde Helin teyze, "Bir süreliğine şehir dışına gitti" diye cevap verdi babam. "Çok sık şehir dışına çıkıyor kendisi."

"Böyle bir günde o da olsaydı keşke."

"Daha birlikte geçireceğimiz özel günlerimiz olacak. Onlar da yanımızda olacaktır."

Daha özel günler derken ? Çağan'a sormadan, onun ne istediğini önemsemeden nasıl kendi aralarında böyle konuları konuşabiliyorlardı ?

Çağan'a göz ucuyla baktığımda bir bacağının sinirden titrediğini gördüm. Bakışları ise kendini ne kadar zor tuttuğunu gösteriyordu.