58 - " Sana yardım edeceğim "

13.6K 710 291
                                    

Bir insan kaç darbe vurabilir sana ? Kaç darbe daha vurmasına izin verirsin ki ? Aslında en çok sevdiğin kişiden, en çok darbeyi yersin. Çünkü başkalarına bir kereden fazla izin vermezken, sevdiğin insana defalarca kez izin verirsin.

Acıtır, iyileştirir, sonra tekrar acıtır ve tekrar acıtır.

En son acıttığında bir bakmışsın kan revan içindesin. İşte o an anlarsın bir daha acıtmasına izin vermeyeceğini.

O an anlarsın bir hiç uğruna acı çektiğini.

Aslında seni uçurumdan çeken uçuruma iten kişiymiş.

Göz kapaklarımın üzerindeki hayali kancalar göz kapaklarımı yukarı doğru çekiştirmeye çalıştığında direnmedim.

Gözlerim ışığa aniden tepki verirken bir kaç tanıdık ses ilişti kulağıma.

"Uyanır uyanmaz onu buradan götürüyorum. Burada olmasını istemiyorum." Dedi tanıdık kız sesi. Ses tonu oldukça keskin ve kendinden emin çıkmıştı.

Diğer kişi sıkıntılı bir şekilde nefesini üfledi. "Ona asla zarar vermem. Onun için dünyadaki en güvenli yer burası emin olabilirsin."

Bu sesi duyunca ister istemez ürperdim. Son gördüklerim zihnime doluştuğunda gözlerimi tamamen açmıştım.

"Uyandı."

Görüntü alanıma ilk giren kişi İrem'di. Buruk bir gülümsemeyle yanıma gelirken hemen arkasında geniş bedeniyle duran Umut cidden irkilmeme sebep oldu. Son olanlardan sonra ondan korkmuyor değildim.

"İyi misin canım ?"

Elini saçlarımda gezdirirken endişeli gözlerle bana bakması beni bir an duraksattı. Olanlar zihnime yeni yeni yerleşirken gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım.

Aldatılmıştım değil mi ?

Evet, ben aldatılmıştım. Hem de adice.

Yerimden yavaşça doğrulurken İrem destek olmuştu. Bana hasta muamelesi yapmasına gerek yoktu. Sadece... Bayılmıştım işte. Büyük ihtimalle stres bozukluğundandı. Her gün karşıma biri çıkıp 'Ben Çağan'dan hamileyim' demiyordu. Ya da herkesin başına böyle bir olay gelmiyordu. İnsan yediremiyordu işte.  Kullanılmışlık hissi başkaydı. İnsanı aciz ve değersiz hissettiriyordu.

"Eve gidelim" dedim soluk bir sesle. Ardından kuru boğazımı temizledim.

"Gidelim."

"Dinlenmelisin. Hemen gitmene gerek yok" dedi otoriter bir ses. Oldukça netti ve gitmeme izin vermeyecek gibi duruyordu. Gerildim.

"Gitmek istiyor" dedi İrem omzunun üzerinden. Bu kız hiç korkmuyor muydu ? Çok kolay bir şekilde Umut Soylu'ya diklenebiliyordu.

"Ben de dinlemesi gerektiğini söyledim" dedi Umut sabrının sınırlarında olduğunu belli eden bir sesle. Bu ses tonundan İrem'in gerildiğini hissettim.

"Sorun yok. Biraz kendime geleyim, öyle gideriz" dedim ortamı yumuşatmak adına. İrem beni anlamaya çalışırcasına bakışlarını yüzümde dolandırdığında güven vermek istercesine gülümsedim ama başarılı olduğum şüpheliydi.

"Peki" dedi kabullenişle. "Ben Ogün'ü arayayım. Haberi yok olanlardan."

Başımla onayladığımda kulağıma doğru eğilerek fısıldadı. "Sizi yalnız bırakmamda sakınca var mı ?"

Umut'a baktım göz ucuyla. Kollarını göğsünde birleştirmiş sert ve ilgili bakışlarını yüzüme dikmişti. Bana zarar vermeyeceğini en başından beri biliyordum zaten. Bu konuda içim rahattı.

DENİZ KIZI  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin