7 - "Öpücük"

28.8K 1.2K 236
                                    

O cümlesinden sonra derin bir sessizliğe büründü. Açıkçası ben de bir şey demeye korkuyordum. Evet. Hayatımda ilk defa konuşmaya korkuyordum. Göz ucuyla baktığımda direksiyonu deli gibi sıktığını farketsem de yüzünde tek bir mimik bile oynamıyordu. O umursamaz çocuğu böyle görmek beni afallatmıştı.
Sanki hiç bir şey onun umrunda değildi. Şımarık ve para içinde büyümüş klasik bir zengin veledi gibiydi. Ama şimdi karşımda duygularıyla mücadele veren güçlü bir adam vardı. Ne yaşamıştı, o kız kimdi ve ona ne yapmıştı bilmiyorum ama Çağan bir şeyleri saklamayı iyi biliyordu. Bunu da yaparken zengin, şımarık bir veliaht maskesine bürünüyordu. Açıkçası beni şaşırtıyordu.

Uzanıp radyodu açtığında ortamı Emir Şamur'un Saçma Sapan isimli şarkısı doldurdu. Çağan göz ucuyla radyoya baktıktan sonra derin bir nefes alarak yola odaklandı.

Saçma sapan cümlelerden
Hayatımı mahveden gülmelerden
İnandığım bu onca yeminlerden
Elimden kayıp gidenlerden

Ömrümden
Aldın beni benden
Şimdi haber yok o gemilerden
Gönüldedir gözümde silinenler

Unutuldu tüm bilinenler
Offf yeniden gel
Gel parçalansın bütün doğrularım
Ben hayalimde sadece seni kurgularım

Harap oldu duygularım ve kaçtı uykularım
Benim kaygılarım var acılarım
Tükenmeyen ayrılık sancıları
Zamanla demir aldı gönlümün yolcuları

Ben şarkının sözlerine kendimi bırakmışken Çağan birden uzanıp radyoyu kapadı. Ne yapmam gerektiğini kestiremiyordum. İlk defa kendimi bu kadar çaresiz hissediyordum. Ben aşk nedir bilmiyordum ki ?
Oğuz'un sık sık değiştirdiği kız arkadaşlarına karşı hissettiği şey aşk değildi. İrem vardı sadece aşkına şahit olduğum ama o uzaktan sevmişti. Şuan seviyor muydu bilmiyorum ama uzun süredir konusunu açmıyordu. Yine de acı çektiği günleri hatırlıyordum. Çağan gibiydi. Çağan da kırılmıştı. Ne kadar saklamaya çalışsa da gözlerindeki duyguları görebiliyordum.

Aşk bu kadar boktan bir şey miydi ?

"İyi misin ?" Dedim tereddütle. Kampüsten ayrıldığımızdan beri bana laf sokmaması ciddi bir şeylerin olduğunu gösteriyordu. Ayrıca tuttuğu direksiyon bir insan olsaydı büyük ihtimalle ölmüştü.

Yüzüme ters bir bakış atıp yola odaklandı. Kötü bir şey mi söylemiştim ?

"Kötü olmam için bir sebep var mı ?" Belli etmemeye çalışsa da sesi öfkeli geliyordu.

"Yani.. Şey.. O kızı gördükten sonra.."

"Kapa çeneni !" Yerimde sıçradığımda bağırmasi beni korkutmuştu. "Sakın bana her hangi bir şey sorma ! Hakkın yok ! Kendini benim arkadaşım mı sanıyorsun ? Sesini kessen iyi olur."

"İndir beni." Sesimi sakin tutmaya çalışsam da bu çok zordu. Ellerim sinirden titremeye başlamıştı bile.
Sinyal verip arabayı sağa çektiğinde sinirle kendimi dışarı attım ve kapıyı sertçe kapattım. Beklemeden gazı kökleyip gitti. Yutkunarak kendimi sakinleştirmeye çalıştım.

"Kaçık piç !"

Yanımdan geçen bir kaç kişi bana dönüp baksa da umursamadım. Ellerim saçlarıma giderken deli gibi çekiştirmeye başladım.

"Arkadaşı mıymıymışmışım hah ! Çok da meraklıyım sanki senin arkadaşlığına ! Ne yaşadıysan bu dilin yüzünden yaşamışsındır ve hak etmişsindir !"

Ayaklarımı yer vura vura yürümeye başladığımda hala tuhaf bakışlar üzerimdeydi. Neredeydim ben ? O kaçık beni nereye bırakmıştı böyle ? Offf. Ben burayı bilmiyordum ki. Evin yolunu nasıl bulacaktım ? Oğuz'a söylesem neler olduğunu sorgulayacaktı ve ben benim yüzümden Çağan denen gereksizle arkadaşlığı zedelensin istemiyordum. Hoş. Bana göre Oğuz'u Çağan'dan kurtarmak iyi bir şeydi ama Oğuz arkadaşlıklarına değer veriyordu ne yazık ki.

DENİZ KIZI  Where stories live. Discover now