21 - "Kutsal Pazartesi"

25.3K 1.1K 99
                                    

Selammm !
Söz verdiğim gibi bugün geldim. Son 3 bölümdür uzunn uzunn yazıyorumm ve sizden de uzunn uzunn yorumlar istiyorum. Yorumlarda konuşalım?
Yine uzun bir bölümle geldim. Bu bölümde hikayemize yeni bir karakter dahil oldu. Umarım seversiniz :) daha önceki bir bölümde kısaca geçmişti. Bu bölümde tamamen dahil oldu hikayeye. Gelecekle ilgili tahminlerinizi merak ediyorum. Bu kez bir değişiklik yaparak sınır koyuyorum.
Multide İrem ve Ada var.

+20 vote +20 yorum da bölüm gelecektir :)

Keyifli okumalar.

Bu kadar kısa bir sürede aklımın almayacağı şeyler yaşadım. Yeni insanlarla tanıştım. Yeni bir şehir gördüm. Eğer İzmir'de annemle yaşadığımız o evi evim sayarsak şimdi evim bile değişmişti. Her şeye en baştan başlamak istedim. Zaten hep bunun hayalini kurmadım mı ? Bilmediğim bir şehirde annemle güzel bir başlangıç yapmak. İrem ve Oğuz da olursa benden mutlusu olamazdı. Ama nerden bilebilirdim ki Allah'ın beni sınamak için hayatıma bir gereksizi sokacağını.

Çağan Sipahi.

1 ayda duygularımı ve zihnimi alt üst etti. Dediği gibi ilkleri yaşadım onunla. İlk kez birine yenildim. İlk kez gururumu zedeleyecek şeyler yaptım. Ve bunların hepsini bir kişide yaşadım.

Ön yargılarımı yıkan adam. Yıktığı kadar da baştan yapan adam.

Elimdeki kol bandına acı bir tebessümle baktım. Aslında kazandığımı sanarken kaybetmiştim o an. Umrumda değildi. Şuan kaybetmiş olmam da iddianın cezasını çekmemiş olmam da umrumda değildi. Sinirle buruşturdum kol bandını ve çekmeceyi sertçe çekerek içine attım ve gürültüyle geri kapadım. 1 haftadır düşünmekten her gün başım ağrıyordu. Herkes gibisin derken sinirle söylemediğini anladım. Eğer beni herkes gibi görmeseydi o teklifi asla etmezdi. Bunu tahmin etmek zor değildi. Üstelik beni öptüğünü de öğrenmişti çünkü öfkeyle ağzımdan kaçırmıştım. Tüm bunlara rağmen 1 haftadır bana ulaşmamış olması da adiliğini kanıtlar nitelikteydi. O geldiğinde odamdan çıkmıyordum ve genelde evde takılmıyorlar Ogün abi ve Oğuz'u alıp dışarı çıkıyorlardı. Sesini duymamı saymazsak 1 haftadır yüzünü görmüyordum. O gün peşimden gelmemişti. Eve geldiğimde Çağla büyük bir nezaket göstererek valizimi getirmiş Çağrı da arayıp nasıl olduğumu sormuştu ve ertesi gün beni ziyarete gelmişti. Çağan'a bu yaptıkları için kızgınlardı ama kardeşleri olarak ne kadar kızgın kalabilirlerdi ki ?

Ogün abiden duyduğuma göre de Oğuz Çağan'a güzel bir fırça çekmişti. Nasıl bir gurursa hala benden özür dilememişti. Belki de gurur değildi bu. Teklifinin hala arkasındaydı. Sessizliği bunu gösteriyordu. Melina canını bu kadar çok mu yakmıştı ? Başkasını önemsemeyecek kadar ?

Aynadaki yansımama bakıp derin bir nefes aldım. "Kendine gel. 1 haftadan sonra onu bugün ilk defa görecek olman umrunda olmamalı. Görmezden gel ve derslere odaklan."

Saçlarımı da düzelttikten sonra odadan çıktım ve aşağıya indim. Mutfaktan sesler ve güzel kokular gelirken kahvaltının hazır olduğunu anlayabilmiştim. İrem benden önce uyanıp aşağıya inmişti.
Şimdi bir şey olmamış gibi davranmalıydım. Eğer tuhaf davranırsam olanları kafama taktığımı düşünebilirlerdi ve ben öyle düşünmelerini istemiyordum. Kafama takıyorsam arkasında da mutlaka bir şeyler ararlardı çünkü.

"Günaydın" diyerek yerime geçtiğimde gülümsemeye zorladım kendimi ama dışarıdan botokslu gibi göründüğümü bilmemek imkansızdı.

"Günaydın" dedi Oğuz gülerek ve elindeki çayı bana uzattı. "Geciktin."

"Evet" dedim çayı elinden alıp bir yudum alırken. Sıcak çay boğazımı yakarken Oğuz'un sorgulayıcı bakışlarını es geçerek İrem'e baktım. Dalgınca tabağındakilerle oynuyordu.

DENİZ KIZI  Where stories live. Discover now