9 - "Kamp part 1"

26.9K 1.1K 155
                                    

Kulağa sesler dolmaya başladığında gözlerimi rahatsızca sıktım.  Uykuma geri dönmek istesem de uykum bölünmüştü bir kere ve ben bir kez uyandığımda bir daha uyuyamazdım. Rahatzsızca yüzümü buruşturarak gözlerimi araladım. Yanımda bir eksilik hissedince bakışlarımı oraya çevirdim ve İrem'in yatakta olmadığını gördüm. Büyük ihtimal benden önce uyanmıştı. Hatta herkes uyanmış gibi duruyordu çünkü yoğun bir şekilde konuşma sesleri geliyordu.

Uyuşukça yataktan kalkarken başımı kaşıdım. Lavaboya girdiğimde hızlıca elimi yüzümü yıkadım. Aynaya baktığım an dün olanlar sis gibi akın etti zihnime. Elim ne ara dudağıma dokundu bilmiyordum.

O Çağan gereksizi iyi bir cezayı hak ediyordu ama bunu şimdi düşünemeyecektim. Büyük bir utancı sırtlanmıştım ve tek avuntum Çağan'ın olanları hatırlamıyor olmasıydı. Akşam benimle uğraşırken hatırlamıyor gibi duruyordu. Eğer hatırlarsa bir daha yüzüne bakamayacağımı biliyordum. O da zaten hatırlarsa bunu benimle uğraşmak için kullanırdı ve ben kesinlikle onun diline düşemezdim.

Ağır adımlarla merdivenlerden inerken sesler daha da netleşiyordu. Kaşlarımı çattım. Kaç kişi vardı aşağıda böyle ?

Salona yöneldiğimde gözlerim heyecanla irileşti.

"Ogi !" Koşarak boynuna atladığımda biran dengesini sağlayamadığı için gerilese de çok geçmeden gülerek kollarını belime sardı.

"Hey sakin ol" derken hala gülüyordu.
"Neden haber vermedin bugün geleceğini ?" Sahte bir sinirle onu sorguya çekerken bir yandan da saçlarımı düzeltiyordum. Gülerek saçlarımı karıştırdı.

"İşlerim vardı. Hem size bir planla geldim. Hepimize iyi gelecek bir plan." Derken tekli koltuğa kendini attı. İşte o an etrafa bakma fırsatı bulduğumda  herkesin burada olduğunu gördüm. İrem, Çağla, Ogün abi ve Çağan. Çağan'ın bakışları yorgundu ve öylece boşluğa bakıyordu. Dünkü olanları hatırlasaydı alaycı bakışlarını üzerimde gezdireceğini biliyordum. Hatırlamamasının verdiği rahatlıkla İrem'in yanına attım kendimi.

"Bu kamp fikri süper !" Diyerek sevinçle ellerini çırptı Çağla. Kaşlarımı çatarak 'ne kampı' dercesine İrem'e baktım. Omuzlarını silkti gülerek.
"Sevgili kardeşim , Çağan Üniversitesi'ne yeni kayıt yaptıracak öğrenciler için kamp organize etmiş Çağan'ın abisiyle."

Şaşkınlıkla Oğuz'a bakarken kendiyle gurur duyuyormuş gibi koltukta geriye yaslanıp rahat bir pozisyon alırken yarım ağız gülümsedi.

"İrem ve Ogün abi nasıl gelecek?" Diye sordum aklıma takılan şeyle. Bu kamp iyi bir fikirdi ama sadece Çağan Üniversitesi öğrencilerinin olması sorun olurdu. Ogün abi Amerika'da okuyordu ve İrem İstanbul Üniversitesi'ni kazanmıştı. Gerçi herşey Çağan'a bağlıydı. Okulun sahibi oydu ve isterse her ikisi de gelebilirdi. Göz ucuyla ona baktığımda söylenenler umrunda değilmiş gibi duruyordu.

Her zamanki gibi.

Bir eliyle şakaklarını ovarken bu ağrının dünkü sarhoşluğunun izleri olduğunu biliyordum.

"Ben bu yıldan itibaren kalan yıllarımı Çağan Üniversitesi'nde tamamlayacağım" dediğinde şaşkın bakışlarım bu kez Ogün abiyi buldu. Ben onun tatil için geldiğini düşünmüştüm. Yani gitmeyecek miydi ? İrem'in şaşkınlığından onun da bu durumdan habersiz olduğunu anlamıştım ama Oğuz biliyor gibi duruyordu.

Pislik ! Bize söylemeliydi. Ama İrem'in Ogün abiye olan hislerini bilmediği için böyle bir şeyi söylememeyi tercih etmesi normaldi. Ogün abi göz ucuyla İrem'in şaşkın bakışlarına baksa da hemen bakışlarını kaçırdı. Gözlerimi kısarak yüzüne baktım. Ne planlıyordu bu ?

DENİZ KIZI  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin