23 - "Unutulamayanlara"

22.1K 1K 167
                                    

Deniz kızlarım. Olayli bir bölümle geldim. Ve bu bölümde Ogün'ün sırrını öğreneceğiz. Bol bol yorum ve vote istiyorumm. 10K olmuşuzzzz. Süpersinizzz

30 vote 30 yorum desem geçebilir miyiz ??

Multide Emir ve Çağla.

İyi okumalar.

1 saat önce...

Oğuz'dan...

"Ciddi misiniz ?" Dedim gözlerimi devirerek. Tek sorunsuz bendim sanırım içlerinde. Neden hepsi ölü gibiydi ? Üstelik 'Kutsal Pazartesi' fikri abim olacak heriften çıkmışken en ruhsuz olan da oydu. Kutsal pazartesini sanırım en son geçen yaz yapmıştık. Ben yazın tatil için İstanbul'a gelmiştim ve Çağrı abi son senesine başlayacaktı. Sanırım Emir'i düzeltmek içindi o Kutsal pazartesi. Çağla'yla ayrıldıkları zamandı ve Emir tam anlamıyla berbat haldeydi. Emir'le beni Çağan tanıştırmıştı ve Ada'ya bulaşması dışında iyi çocuktu. Ada'ya neden bulaştığını da iyi biliyordum. Bir kaç kez Ada'nın yumruğundan nasibini aldığı için Emir onu takıntı haline getirmişti. Ada böyleydi işte. Kendini korumayı iyi biliyordu diğer kızların aksine. Beni de kendine çeken bu özelliği olmuştu ve daha sonra İrem'le tanıştırmıştı. Biz ayrılmaz bir bütünken şu günlerde benden bir şeyler sakladıklarını sıklıkla düşünüyordum. Özellikle İrem'in. Birbirimize her şeyimizi anlatırken İrem'in benden bir şeyler saklaması canımı sıkıyordu. Abim yüzünden olduğunu tahmin ediyordum ve bu akşam ne olduğunu öğrenecektim. Tabi diğerlerinin sorunlarından sıra gelirse.

"Ne var?" Dedi Çağrı abi baygınca. "Bu sefer toplanma amacımız kişisel değil. Hepimizde bir şeyler olduğu belli."

"Beni ayrı tut abi" dedim kesin bir dille. "Ben hayatımdan gayet memnunum ve bugün hiç kimsenin keyfimi kaçırmasına izin vermeyeceğim."

Emir'in arabası da barın önünde durunca abimle Çağan yanımıza geldiler. "Tamam mıyız ?" Dedi Çağan bakışlarını üzerimizde gezdirirken. Emir de arabasının anahtarını korumalardan birine verip yanımıza gelirken "Burası yeni mi ?" Diye sordum. "Daha önce farklı bir yere gitmemiş miydik?"

"Burayı yeni keşfettim" dedi Çağrı abi."Eski takıldığımız yer kapandı."

"Kötü olmuş" derken barın girişine doğru ilerliyordum. Kimliklerimizi gösterip dar uzun koridora tek tek girdiğimizde "Orayı seviyordum" dedi Emir. "Bu mekanın varlığından haberim yoktu. Yeni mi açılmış ?"

"Sanırım" dediğinde Çağrı abi, aşağıya inen merdivenlerden inmeye başlamıştık bile. Müziğin sert ritmi kulağımı doldurduğunda dudaklarım yukarı doğru kıvrıldı. Açıkçası dans etmeyi özlemiştim. Genelde takıldığım kızlarla gelirdim barlara ama İstanbul'a geldiğimden beri hiç bir kızla takılmamıştım. Formdan mı düşüyordum ne ? Genelde kısa süreli takılmaları severdim. Aşk bana göre değildi. Hatta aşk deli saçmasıydı. Emir ve Çağan'ın çektiği acıları gördüğümde aptal olduklarını düşünüyordum.
Çünkü aşk aptalların işiydi. Sürekli aynı kişiyle olmaktan sıkılmıyorlar mıydı?  Genelde bir kaç haftadan sonra ben aynı yüzü görmekten sıkılıyordum.  Ada ve İrem'in bende sevmedikleri tek özellik buydu. Onlara göre aşık olmaktan korkuyormuşum. Elbette takıldığım kızla ondan hoşlanarak takılıyordum ama bir süre sonra bu hoşlantı bitiyordu. Eğer devam etseydi bu benim için bir kaos olurdu. Zaten hoşlandığım her kızla takılabiliyordum. Aşk gerekli değildi. Aşk peşinden sadakati , sadakat güveni, güven de hayal kırıklığını getirirdi. En iyi örnekler de Emir ve Çağan'dı.
Neyseki kızlarla herhangi cinsel bir zaman geçirmediğim için peşlerimi bırakmaları kolay oluyordu. Her ne kadar farklı kızlarla takılsam da evlenmediğim bir kızla birlikte olmazdım. Bakir ölmeyi tercih ederdim.

DENİZ KIZI  Where stories live. Discover now