DENİZ KIZI

25 - "Söz"

Huhuuuuu. Nabersiniz deniz kızlarım ? Ben şu aralar yoğunum ve bu bölümü oldukça hızlı yazdım söz verdiğim için. Umarım güzell olmuştur. Vote ve yorumlarınızı bekliyorummm. Yeni karakterler hikayemize dahil olmaya devam ediyorrrr.
Bölüm sonunda karakterlerim işlevleri hakkında tahminlerinizi istiyorumm.

Keyifli okumalar.

Bıkkınca nefesimi üfleyip ayağa kalktığımda topuklu ayakkabılarından çıkan tiz seslere yüzümü istemsizce buruşturdum. Bu kızla yıldızlarımız hiç barışmamıştı, barışmayacaktı. İçimde Melina'ya karşı hissettiğim nefret o yemekte beni ezmeye çalışmasından ve Çağan'a yaptıklarındandı. Başka bir sebep yoktu. Ayrıca tavırlarıyla fazlasıyla itici gelirken yüzünü görmek işkenceydi.

"Çağan nerede ?"

Tabi bir de sesini duymak.
Keskin bakışlarıyla beni öldürmeye çalışırken soru işaretlerini tenime batırıyordu. Büyük ihtimalle burada ne işim olduğunu merak ediyordu. Onu biraz kızdırmakta sakınca yoktu değil mi ? Hem resmi olarak Çağan'la anlaşmamızı yapmıştık.

Kollarımı göğsümde birleştirip baştan ayağa süzdüm onu. Sanırım önemli bir davetten çıkıp gelmişti çünkü üzerinde oldukça resmi mini siyah bir elbise ve ayağında kırmızı stilettolar vardı. Yaşından biraz büyük gösterirken iş kadınlarına benziyordu. Evet. Ben her gün iş kadını görmüyordum.

"Durumu iyi. Merak etmeni gerektirecek bir şey yok."

Rahatlamayla derin bir nefes aldı. Bir de Çağan umrundaymış gibi davranıyordu ya oldukça sinir bozucuydu. Yüzüne 3 saniye bakarak bile 3 sayfa cinayet planı yapabileceğim biriyle boş bir koridorda yalnız olmak riskliydi. Tabi onun için.

"Güzel" dedi kibirli bir tavırla. "Odası nerede ?"

Başımı sol omzuma yatırıp alaycı bakışlarımı yüzünde gezdirdim. Kızdırma işlemim buradan itibaren başlıyordu.

"Seni ilgilendirir mi ?"

İfadesi yerle bir olurken benden böyle bir tepki beklemiyor gibi duruyordu ama çabuk toparladı. Kırmızı rujlu dudaklarını büzerken gözlerini kıstı.

"Asıl seni ilgilendirir mi ? Burada ne işin var ?"

Bu kez kibirli bakma sırası bendeydi. Açıkçası bu iş zevkli olacağa benziyordu.

"Bu Çağan'la benim meselem. Bu konuyla ve Çağan'la hiç bir ilgin yok. Kırmızı ayakkabılarını buraya kadar gelerek boşuna yıpratmışsın."

Bakışları saniyelik de olsa ayakkabısına kaydığında hayretlerim bu aptallığını ayakta alkışladı. Çağan cidden bu kıza mı senelerini vermişti ? Ama sorsan hiç hata yapmayan standartları olan biriydi. Sanırım tek seviyesizliği bu kızla birlikte olmaktı.

Saçlarını geriye savurarak üstten bir bakış attı. "Çağan'la ilgim olup olmadığı seni ilgilendirmez tatlım. Emin ol onun tüm ilgi alanı benim. Şimdi hangi odada olduğunu söyle ve görüntü kirliliği yapmadan kibarca defol."

Pekala kızdırmak buraya kadardı zira şuan en çok sinirlenen bendim.

"Öyle mi ?" Dedim tehlikeli bir ses tonuyla. Bu kız kiminle dans ettiğini bilmiyordu. Bir adımda dibinde bittim. "Çağan'la ilgin olup olmadığı en çok beni ilgilendirir tatlım" dedim taklit edercesine. Tatlım dediğim için daha sonra ağzımı çalkalamayı kendime not ettim. O kelimeyi bu tonda kullanmaktan nefret ederdim. "Bilmem biliyor musun ?" Dedim kaşlarımı havaya kaldırıp. "Çağan benim erkek arkadaşım. Ve emin ol kendisinin sana zerre ilgisi yok. Eğer senin ona ilgin varsa da kendi sağlığın için o ilgini yok et. Zira bir daha ilgi duyacak bi kafan olmaz."