28 - "Arayış"

20.1K 948 66
                                    

Selammm. Deniz kızlarım nasıllar ? Hemencecik bölüm yazdım ve geldim. İlham böyle çabuk gelince çabucak yayınlıyorum bölümleri. Bölüm hakkındaki duygu ve düşüncelerinizi merak ediyorummm. Voteleri eksik etmeyinn :**

Keyifli okumalar...

Tırnaklarımı avcumun içine batırıp sertbest bıraktım. Sonra aynı rutinde bir kaç kez daha tekrarladım bunu. Stresimi tam olarak almasa da azaltmada oldukça etkiliydi. En azından acıyan avuç içlerim dikkatimi başka noktaya veriyordu.

"Ada Deniz Akşit."

Tuhaf bir tonda söylediği adımdan sonra çaprazımdaki koltuğa gelişi güzel oturdu. Başını sol omzuna yatırıp beni izlemeye başladığında kaşlarımı çattım. Adımı nereden biliyordu? 

"Bildiklerimin sadece adınla sınırlı olmadığını tahmin ediyorsundur. Sana yaptıracaklarım için hakkındakileri bilmem gerekiyordu."

"İstediğin şeyleri yapacağımı mı sanıyorsun? " Dedim kaşlarım daha da çatılırken. İsteyeceği şeylerin markete gidip iki kilo toz şeker aldırmak olmayacağını tahmin etmek zor değildi. Pis işlerle uğraşıyordu ve bana da pis işler yaptıracaktı. Bilmediği bir şey vardı. Ben onun gibi değildim. Öyle rahatça bu işlere bulaşmayacaktım.

"Kendi isteğinle yapmayacağını biliyorum" dedi başını aşağı yukarı sallarken. Böyle bir cevap vereceğimi biliyor gibi duruyordu. "Ama biraz uyarıyla köpeğim olacağını da bilecek kadar çok insan gördüm ve elimden geçirdim."

"Bırakın beni ! Ben bir şey yapmadım !"

Salona zorla getirilen adamla konuşmamız dağılırken iki izbandut kılıklı siyah giyimli adam tuttukları adamı Umut'un önüne getirdi. Yerimde huzursuzca kımıldarken gerilmiştim. Burada neler oluyordu ? İzbandut tipliler adamın omuzlarına elleriyle bastırarak yere diz çökmesini sağlarken adamın bakışları bana kaydı. Gözlerindeki korku ve üzüntüyü gördüğümde kalbimin acıdığını hissettim. Ama asıl kalbimi acıtan bana yalvaran bakışlarıydı. Ona yardım etmem için bakışlarıyla yalvarıyordu. Oysa ben ne yapabilirdim ki ? Ben de burada bir kurban değil miydim?  Umut'a asla hükmüm geçmezdi.

Umut ellerinin parmaklarını kütleterek yavaşça yerinden kalktığında bakışlarımızın hedef noktası kendisi oldu. Yüzünde sinsi bir gülüş oluşurken adamı tutan izbandutlardan birinin uzattığı deri eldivenleri eline aldı.

"Ben ne demiştim Hakan ?"

Yavaşça eldivenleri eline geçirirken yerdeki adam huzursuzca kımıldadı. "Abi ben bir şey yapmadım. Okan beni tehdit etti. Yemin ederim."

"Görüyor musun küçük kız. Beni karşılarına alan insanlar genelde bu durumda oluyorlar. Yani korkak."

Sessizce yutkunurken göz ucuyla adının Hakan olduğunu öğrendiğim çocuğa baktım. Ogün abi ya da Çağrı'yla aynı yaşta gibi dururken korkudan titrediğini bu mesafeden bile görüyordum.

"Benimle karşı karşıya gelip tek korkusuz olan sendin. Takdir ettim doğrusu."

Adamlarının etrafından dolanarak Hakan'ın arkasına geçtiğinde Umut'un gözleri üzerimdeyken Hakan  sıklıkla aldığı nefeslerinin arasında gözlerini sıkıca kapattı. Yavaşça yerimden kalkarken "Ona bir şey yapmayacaksın. Değil mi ?" Dedim temkinli hareketlerle. Hakan'ın karşısına geçip bir iki adım gerilediğimde gözlerini yavaşça aralayarak yüzüme baktı. Gözleri dolarken bakışlarındaki yakarış aynıydı. Onu öldürecek miydi?

"Ne kadar takdir etsem de bilmelisin ki" diyerek ellerini arkadan Hakan'ın iki yanağına koyarak başını tuttuğunda yutkundum. Eş zamanlı olarak Hakan'ın da yutkunduğunu gördüm. "Karşımdakilerin sonu her zaman aynı olur."

DENİZ KIZI  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin