30 - "İs - part 2"

19.4K 892 152
                                    

Genç kurguda #97 !!

Süpersinizzz.. Umarım daha da yükseliriz.
Çağla'nın sırrını merak edenlerini göreyim ? Yavaş yavaş öğreneceğiz. İrem ve Ogün'ü özleyenlere de süprizz. Vote ve yorumları eksik etmeyin.

Keyifli okumalar...

Dalgınca önündeki bardağa bakan Çağan'a bakıyordum. 'Zamanla göreceğiz' dedikten sonra müzik hareketlendiği için oturmak zorunda kalmıştık. Önümdeki meyve suyundan bir yudum alarak bakışlarımı masada gezdirdim. Herkes kendi arasında muhabbet ediyordu. Çağla hayran hayran solisti izlerken Emir, Çağrı ve Ogün abi kendi aralarında Oğuz ve İrem de kendi arasında konuşuyordu. Gözüm ister istemez tekrar Çağan'a kaydı. Bakışları sahnedeydi ama müziği duyduğundan hatta solisti gördüğünden bile şüpheliydim. Öylece bakıyordu. Ne düşündüğünü tahmin etmek zor değildi. Çağan bana yaptığı gıcıklıklara rağmen kötü çocuk değildi hatta iyi biriydi. Onu ilk gördüğümde koyduğum çapkın sıfatında değildi. Aksine sadıktı. Onca zaman Melina'nın yanında olmuştu ve ihanetine rağmen onu seviyordu.

Onu seviyordu.
Bedenimden bir ürpertinin geçtiğini hissettim. Bunun anlamını bilmesem de üzerinde durmadım.

Beraber büyüdüğü birini bir insan nasıl biranda silebilirdi ki ? Nefret de sevgiden doğuyordu. Ona karşı nefret besliyordu çünkü onu seviyordu. Bunu o dalgın bakışlarından anlayabiliyordum. Her zaman duygularını gizleyebilen biri olsa da Melina onun saplantısıydı. Ona karşı olan duygularını gizlemekte iyi değildi. O sadece kalbi kırılmış bir erkek çocuğuydu. Öfkesini de kendini kilitlediği kafesinden, başkalarına saldırarak çıkarıyordu. Bu kırıklık onu bencil ve umursamaz biri yapsa da bana karşı yaptığı haksızlıklara karşı bir şekilde tepki verebiliyordu.

Sanırım ben içinde gizlediği ya da unutmak istediği duygulara erişebilen bir koldum. Buzdan kafesinin önünde elinde koca bir meşaleyle dikilen bendim. Biraz da olsa bir kaç parmaklığı elimdeki meşaleyle eritebildiğimi hissediyordum.

Ama bilmediği bir şey vardı. Elime meşaleyi veren oydu. Belki de o, Melina'dan intikam almak için beni seçmemişti. Onu Melina'dan kurtarabilmem için seçmişti. Bu fikre tutundum. Doğru olmasını umdum. Fikrim yanlış da olsa onu Melina'dan kurtaracaktım. Onu ördüğü buzdan kafesinin içinden çıkaracaktım. Gerçek Çağan oradaydı.

Çağan bu hayatta yardım edilebilecek birilerinin olduğunun kanıtıydı.

"Bir de sağ profilimden bak."

Gözlerimi kırpıştırdığımda az önceki dalgın halinin aksine muzip bir ifadeyle bakışlarını yüzüme çevirdi.

"Hı?" Diye saf saf sorduğumda dudağının kenarıyla alaycı bir gülüş sundu.

"Yüzümü eskiteceksin."

Kaşlarımı çattığımda onu izlediğimi gördüğünü fark ederken utansam da belli etmemeye çalıştım. Senelerce dilinden kurtulamazdım.

"Senin yüzün zaten eski. Benlik bir durum yok."

Atışarak konuyu dağıtmaya çalıştığımda alaylı ifadesiyle yüzünü yüzüme yaklaştırdı. Gerildim.

"Benden etkilendiğini gizlemene gerek yok."

Omuzlarından tutarak hafif ittirdiğimde yarasına dikkat etmiştim. "Ne etkileneceğim senden be!" Gözlerimi kaçırdım.

"Sen de haklısın tabi" derken sağlam kolunu sandalyemin arkasından omzuma doğru uzattı. "Ben olsam ben de kendimden etkilenirdim. Üstelik daha önce sevgilisi olmayan biriysem."

Homurdanarak kolunu omzumdan ittiğimde tekrar uzattı. "Tabi seni etkileyen bu kişi şimdi senin sevgilin sayılır."

"Hiç de sayılmaz" dedim burnumu dikerek. "Benim sevgilim aşık olduğum erkek olacak. Bu sadece bir oyun."

DENİZ KIZI  Where stories live. Discover now