16 - " Masaj "

21.1K 1K 80
                                    

Yer yarılsa da içine girsem denilen anlar vardır ya tam da öyle bir anın içindeydim. Bakışlarımı kapıya çeviremeyecek kadar utansam da Çağan hiç etkilenmişe benzemiyordu ve kısılmış bakışları tam yüzüme odaklıydı.

"Ada ? Çağan ? "

Kendimi ani bir panikle geriye attığımda popomun üzerine düşeceğimi bilmiyordum. Kendimi toparlayarak ayağa kalktığımda bakışlarımı sonunda kapıya çevirmiştim ama çevirmemeyi dilerdim. Şimdi daha çok utanmıştım.

"Çağrı hiç bir şey göründüğü gibi değil. Açıklayabilirim."

Elimle tuhaf hareketler yaparken kendimi sevgilisini aldatırken sevgilisine yakalanan kişiler gibi hissetmiştim. Sanırım bu replik onlara otomatik olarak geliyordu ve ben dizilerde bu sahneyi her gördüğümde yakalanan kişiye küfürler yağdırırdım. Şimdi onların konumundaydım ve tamamen suçsuzdum. Ah etme bulma dünyası !

Gözlerini kısarak şüpheli bakışlarını üzerimizde gezdirdiğinde rahatsızca yerimde kıpırdandım. Niye fincanı almakta bu kadar ısrar etmiştim ki sanki ?

"Siz ne  yapıyorsunuz burada?  Senin burada ne işin var Ada ? O bıraktığın not da neyin nesi ?" Evden çıkmadan önce durumu anlatan kısa bir not bırakmıştım ve anlaşılan notu okumuşlardı.

"Bildiğin gibi ladeste yenildim ve sevgili kardeşin bir haftalığına kölesi olmamı istedi !"

Öfkeli bakışlarımı Çağan'a çevirdiğimde az önceki haline göre daha sakin duruyordu. En azından gözlerindeki koyuluk azalmış eski alaycı halini almıştı. Rahat bir tavırla ayağa kalkarak yanımda dikildi ve kolunu omzuma atarak sert bir şekilde beni kendine çekti.

"Kendisi benim kölem olur abi. Az önce de bana hizmet ediyordu."

İmalı bir şekilde yüzüme baktığında bu terbiyesizliği ve beni soktuğu zor durum karşısında inanamaz gözlerle yüzüne bakarak kolunu omzumdan ittim.

"Sadece kahve yapmıştım ama üzerine döküldü. Olay bundan ibaret."

"Ada'dan kahve yapmasını mı istedin ?" Çağrı yakaladığı durumumuzu unutmuş gibi başka bir soru yönelttiğinde kızların mutfakta söyledikleri geldi aklıma. Çağan sadece annesinin yaptığı kahveyi içiyordu. Belki de Çağrı o yüzden şaşırmıştı.

"Evet" dedi Çağan gayet rahat bir şekilde. "Ne var bunda ?"

"Ama sen-"

"Git bana yenisini yap deniz kızı. Döktüğünün aynısı olsun."

Şaşkınca başımla onaylayarak çıkışa doğru ilerledim. Bu demektir ki benim yaptığım kahveyi beğenmişti. Peki ama nasıl olur ? O sadece annesinin yaptığı kahveyi içmiyor muydu ?

Düşünceli bir şekilde mutfağa girdiğimde kızlar işlerini bırakarak bana döndüler.

"Aynı kahveden yapacağım." Diye mırıldanınca inanamaz gözlerle birbirlerine baktılar. Sanırım onlar da Çağrı kadar şaşırmışlardı.

Malzemeleri alıp başına geçtiğimde kızlardan birine döndüm. "Çağan'ın odasına kahve döküldü. İlgilenir misin ?"

Bihter hemen lafa atlayarak "ben hallederim" deyip ayaklandığında kaşlarımı çattım. "Hayır. O ilgilenecek." Dedim az önceki kızı işaret ederek. Bihter tahminlerimi yanıltmıyordu. Bu hareketleri beni nedensizce rahatsız etmişti. Bir kız bu kadar yılışık olabilir miydi ? Böylelerini görünce kendi türümden nefret ediyordum.

Bihter bozulsa da umrumda değildi. O bunu hak ediyordu. Diğer kız tebessüm ederek mutfaktan çıktığında kahveleri hazırlayarak dışarı adımladım. Çağrı'ya da yapmıştım.

DENİZ KIZI  Where stories live. Discover now