BAZI GİZLİ SIRLAR (Hayatımın Kazası)(tamamlandı)

Bölüm 7

Artık hiçbir şey düşünmek istemiyorum, Sorgulamak ya da yargılamak. Anladım ki Ferit'in amacı, beni öldürmek değilse de delirtmek. Hiçbir zaman çok güçlü kızlardan olamadım ama bu sefer olacağım. Ve asla beni delirtmesine izin vermeyeceğim, deli gibi odamda dolanırken aklıma evde kameralar olabileceği geldi. Bakabileceğim her yere baktım ama ne yazık ki bulamadım, eğer şu an beni izliyorsa zaferle kahkahalar atıyordur eminim.

Düşündüm düşündüm, aklıma bir fikir geldi. Ortadaki sehpayı kenara çekip kendime boş bir alan yarattım. Eğer bu adamın derdi oyun oynamaksa, oynayalım bakalım. Dolaptan, mini sayılabilen geceliğimi çıkarıp giydim, ama banyoda. Saçlarımı dağınık bıraktım, boş olan alana gelip tam ortasında durdum. Orta okulda gittiğim bale kursunda öğrendiklerimi tekrar zihnimde canlandırmaya çalıştım. Sadece bir sene kadar gidebilmiştim taşınmak zorunda kaldığımız için bırakmıştım. Ama olsun öğrendiklerimle idare edebilirim. Sol bacağımı iç taraftan sağ dizime dayadım, iki kolumu yan tarafa dümdüz açıp orta parmaklarımı kaldırdım. Bu mesajım Ferit'e.

Gözlerimi kapatıp kafamda önce müzik çalıyormuş gibi adapte oldum. İçimdeki müziği hissetmeye başlayınca, dans etmeye de başladım. Ne kadar süre yaptım bunu bilmiyorum. Bittiğinde bende bitmiştim. Ferit beni şu an izliyor mu bilemem, ne düşündüğü ne anladığı da umurumda bile değil. Tek bildiğim çok rahatlamış olmam ve kendimi iyi hissetmem.

Duşumu alıp yatağıma attım kendimi yemin ederim kendimi savaşı kazanmış savaşçı gibi hissediyorum. O ara odamın kapısı çaldı, bir kadın elinde bir paketle bekliyordu. Buda diğer yardımcı kadın olmalı. Paketi bana uzattı, demek ki gözleri görüyor. Teşekkür ederim dedim, gülümsedi. Ayy duyuyor mu yoksa? Kadın tam arkasını dönüp giderken adın ne senin dedim? Bilin bakalım ne oldu? Tabi ki dönüp bana bakmadı bile. Demek ki duymuyor. Dudak falan okuyordur belki. Bir kalem kağıdım olsaydı not alırdım ilk işimiz işitme ve konuşma engellilerle iletişim dilini öğrenmek olsun Melek'cim.

Kutudan beyaz uzun bir elbise çıktı, boğazlı bile diyebilirim yani o derece. Kadife gibi, boylu poslu olanlarda çok güzel durabileceğine eminim. Ama o boylu poslu ben değilim ne yazık ki. bunu da hesaba katıp ona göre seçmiştir Ferit bey ama bu sefer şansına küssün.

Elbise dolabımı karıştırıp durdum, ama doğru düzgün bir şey yoktu. Beni benden iyi tanıyan beyimiz hep uzun ve kapalı sayılan spor tarzlardan koymuş dolaba. Dolabın orasını burasını ellerken arka kapakta ki boşluk dikkatimi çekti. Çekince içinden bir dolap daha çıktı, hey heyyy buda nesi korkmadım desem yalan olur, onun da içi tüm kıyafet doluydu. Bingo! Hepsi gece kıyafeti, transparan, açık saçık iç çamaşırları desen onlardan beter. Aman Allah'ım, bu adamın amacı ne olabilir, ileride benimle fantezi falan mı yapmak istiyor. Dur bir dakika yaa bu odada benden önce başkası kalıyor olabilir mi?

Dönüp yatağıma baktım beynimde Ferit'i bir kadınla sevişirken düşündüm, hem de benim yattığım yatakta yemin ederim midem bulandı, ıyyyy pis sapık. Ama ne demiştik oyuna oyun kısasa kısas. En dekolteli olanından kırmızı diz üstü bir elbise seçtim ama dolabın dışına çıkarıp bakmadım. Koynuma sokup banyoya gittim, amacım Ferit izliyorsa görmemesi idi. Elbiseyi banyoya saklayıp çıktım, Ferit gelsin öyle giyeyim. Çıkarttırmasına ihtimal vermeyelim dimi ama.

Akşam olmuş bile gidip bir bakayım beyimiz gelmiş mi, ben merdivenleri inerken oda kapıdan girdi. Kadınlar ortalarda görünmüyor demek ki gitmişler, yada saklanmışlardır, korkuyorlardır belki. Yok canım o kadar da değil, daha insan yemeye başlamamıştır adam. Ferit'in sesiyle kendime geldim,

"Heyy!"

"Ne oldu?"

"Beni duymuyor musun?"

"Dalmışım"