BAZI GİZLİ SIRLAR (Hayatımın Kazası)(tamamlandı)

Bölüm 14

Vee beklenen o gün geldi , bugün yeni yıla gireceğiz , gerçi ben bundan aylar önce hayatımın yıl dönümünü yaşadım ama. Evet heyecanlıyım, Ferit'le aramızdaki buzlar ne kadar erimemiş olsa da, dışarı çıkıp farklı bir ortama gireceğim için mutluyum.

Ferit siyah elbisemi aldı ve her zaman ki gibi çok zevkli bir adam olduğunu bana kanıtladı. Bu akşam kendine güvenen, dimdik ayakta olan bir kadın olarak o geceye katılmalıyım. Öğleden başladım hazırlanmaya saç baş makyaj falan ağır ağır hallettim işlerimi, bu arada akşam da oluverdi. Elbisemi de giyip salona indim, Ferit'inde inmesini beklemeye başladım.

Merdivenlerden inen bu adam... yo yooo kalbim durmayacak, yanaklarımda kızarmadı, koşup onun boynuna sarılmak da geçmiyor içimden.

Sen nasıl bir şeysin be adam, taş mısın? Heykel misin? Rabbimin boş vaktine mi geldin? bir kot ve grimsi kazakla nasıl bu kadar yakışıklı olabiliyorsun? İstemeden de olsa başımı kapıdan tarafa çevirdim. Hazır mısın dedi, evet dedim evden çıktık. Siyah arabaya binip siyah geceye doğru gitmeye başladık. Ben dışarıda ki sesler ve ışıklardan zerre etkilenmeden, çaktırmadan Ferit'i izledim.

Gittiğimiz ev koca bahçeli bir ev, her tarafı korumalarla dolu. Biz bahçe kapısından girince bir adam koşup kapımızı açtı önce Ferit indi ve bana elini uzattı. Gözlerine baktım zerre duygu görür müyüm diye, ama yok adam odun gibi. Tuttum elini indim arabadan, kapıya doğru yürürken elimi çok sıktığını ve ellerinin terlediğini fark edince dönüp baktım yüzüne ama benim baktığımın farkında değildi ve heyecanlandığı alenen yüzünden okunuyordu.

Onun heyecanlı yüzü ve sıcacık elleri benim de heyecanlanmama sebep oldu. Kendime verdiğim bütün sözler aklımdan uçup gitti. O ara kapı açıldı uzun boylu iri cüsseli bir adam ve neredeyse onun kadar uzun ve güzel bir kadın kapıda bizi karşıladı. Adam ben Sedat diyerek elini uzattı, kadınsa bende Meryem diyerek kocaman gülümseyip bana sarıldı. Ben Melek derken biliyorum canım biliyorum diyen Meryem yüzüme dostça baktı.

Bu kızı sevdim, bana samimi geldi çünkü. İçerisi süslenip püslenip ışıl ışıl hazırlanmış, çok kabalık değil samimi bir ortam. Kimseyi tanımıyorum derken Engin sırıtarak bizi doğru gelmeye başladı. Ferit'e sarılıp bana elini uzattı ve bingo! Beni de sarılıp öptü. Ben istemsizce kendimi geri çektim, o ara Ferit elimden tutup beni diğer arkadaşlarının olduğu ortama doğru çekiştirmeye başladı.

Onla tanış bunla tanış derken herkesle tek tek tanışmış oldum. Bir süre sonra tam yemeğe geçecekken kapı çaldı ve beklenen misafir geldi. Defne hanım tüm güzelliği ve kırmızı elbisesiyle bir bomba gibi düştü ortama. Ben gerildim ve masada birde gerilen Meryem vardı. Ferit gayet rahattı demek ki geleceğini biliyordu.

Meryem yüzü asık bir şekilde onu da masaya davet etti, hem Ferit' hem de Sedat'a ters bir bakış atmayı da ihmal etmedi. Bu durumda Meryem'in Defne'den hoşlanmadığını anlamış oldum. Ben bu kızı çok sevdim demiş miydim?

Yemek boyunca seviyesiz espirileriyle Engin odak noktası olmayı başardı. Defne'de ara ara Ferit'i hülyalı hülyalı süzerek benim sinirlerimi zıplatmayı başardı. Yemekler yendi, içkiler içildi masayı ben ve Meryem'den başka hiç kimse toplamaya yeltenmedi. Mutfakta olduğumuz bir sırada Meryem elini sırtıma koyup iyi misin canım? Dedi, hıhı diyerek başımı salladım. Gülümseyip sabır biraz sabır, inan çok ihtiyacın olacak dedi. Tam bir şey söyleyecektim ki Ferit mutfağa girip bize şöyle bir bakıp buz istedi.

Meryem, sen içeri gir Melek ben gerisini hallederim diyerek bana gözüyle kapıyı işaret etti. Hiç bir şey anlamasam da çıktım mutfaktan. İçeri girmeden şeytan kulağıma seslendi, kapıya dönüp Meryem ve Ferit'in konuşmalarını dinlemeye başladım.