Bölüm 12

13.1K 602 17
                                    


Tebrikler Ferit Oktay Yıldırım, konuşmayı sonunda başardınız. Ve aklınıza evde bir insan daha olduğunu getirdiniz. Milletçe sizi ayakta alkışlıyoruz dedim, offf diyerek gözlerini devirdi. Tamam teşekkür ederim çıkabilirsin dedi, böyle var ya ağzına ağzına vurasım geldi. Emredersiniz dedim hırsla kapıyı çarpıp çıktım.

Sevgili beynim aptal aptal diye şarkı söylüyordu. Kalbimde çok acizsin, ne yazık ki bu şekilde zerre yol alamazsın dedi. Beynim şarkısına son verip, ne yolu alacak Allah aşkına adam yüzüne bile bakmıyor dedi. Kalbim sen çok biliyorsun, az fırsat versen bir çok şey değişir dedi. Bu arada ben çoktan aşağı inmiştim. Bir sağa bir sola salonda volta atarken artık dayanamayacağıma karar verdim, hızla yukarı çıkıp kapıyı hiç çalmadan Ferit'in odasına bodoslama daldım.

Ben böyle girince odaya Ferit hızla ayağa kalktı. İşaret parmağımı kaldırıp gözüne soka soka salladım. Bana bak Ferit'misin nesin benden ne istiyorsun? Neden beni bu eve kapattın? Neden dünyayla bağlantımı kopardın? Ailemi, arkadaşlarımı görmemi, konuşmamı neden engelliyorsun? Madem bir sevgilin var neden benimle evlendin? Hadi evlendin neden hiç konuşmuyorsun? Neden be adam neden? Beni öldürmeye mi çalışıyorsun? Öldüreyim ama önce bir kafayı yedireyim mi diyorsun? Benden ne istiyorsun sen ne ne ne neeeee? Deyip dizlerimin üstüne çöküp ağlamaya başladım.

Artık bende ipler koptu, ne haldeyim, nasıl görünüyorum umurumda bile değil, salya sümük Allah ne verdiyse ağlıyorum, adam yalı kazığı gibi hala dikiliyor. Arada ağlarken göz ucuyla baktım, dümdüz bir suratla bana bakıyor. Baktım olmayacak daha çok bağırarak hıçkıra hıçkıra devam ettim. Sonunda önüme oturdu, çenemi kaldırıp gözyaşlarımı sildi, iki eliyle yanaklarımı avuçladı. Tamam, yeter kendini mahvettin ağlama artık dedi, omzumu çekip dayanamıyorum artık dedim. Tamam, ne istiyorsun söyle hadi dedi, gözlerim parladı yemin ederim. İçimden yumruk yapıp zafeeerr diye bağırmak geçmedi değil, kekeleye kekeleye ailemle görüşmek istiyorum dedim.

Acıyla yüzüme baktı. Bir süre sustu, ben pür dikkat vereceği cevabı beklerken eliyle saçlarımı okşayıp, üzgünüm dedi. Onlar yurt dışındalar ve ulaşmak mümkün değil. Ama neden? Bunu onlar daha sonra açıklarlar ama benim şu an yapabileceğim bir şey yok. Başka bir şey iste dedi hemen arkasından. Hayal kırıklığına uğramıştım, şimdi gerçekten bağıra bağıra ağlamak istiyorum, kendimi sıktım. Sakinleşmekten başka çarem yok, hazır Ferit kıvama gelmişken başka şeyler düşünmeye odaklandım. Dışarı çıksam biraz, farklı insanlar görsem gezsem dolaşsam mesela dedim. Derin bir nefes alıp lütfen Melek buna izin veremem dedi. Neden dedim şiddetle, nedeni yok izin veremem dedi tekrar. O zaman birlikte çıkalım, ben çok bunaldım, boğuluyorum ne olur dedim, şirin gözükmeye çalışıyorum. Alnını ovmaya başladı.

Sinemaya gidelim en azından dedim aklıma o geldi o an. Birkaç adım kendi etrafında atıp, hala yerde oturan beni kollarımdan tutup ayağa kaldırdı. Sinemaya gidemeyiz ama yarın akşam evde film izleyebiliriz dedi. Bu sefer ben gözlerimi devirerek baktım. İstemiyorsan sen bilirsin dedi sırıtarak. Baktım başka şansım yok, bari bunu kaçırmayayım diye tamam tamam dedim, ama televizyon yok evde dedim altın bulmuş defineci gibi gülerek. Laptoptan izleriz dedi oda pişmiş pişmiş, offf tamam yaa deyip odadan çıkıyordum ki, senin kolun acımıyor mu dedi? Dönüp bakınca, sabah ortalığı birbirine kattın ya acıyor diye dedi. Elimi koluma sürüp yok yaaa iyiyim ben acı falan yok dedim, öyle olsun bakalım derken odasından çıkıp kendi odama geçtim. Büyük bir başarı elde edemesem de buda bir şey sayılır ama daha bu bir başlangıç.

Ertesi sabah tabiî ki Ferit evde yoktu. Ama olsun sonuçta değişik bir aksiyona girip film izleyeceğim. Çok heyecanlıyım, abiye mi giysem diye bile düşünmedim değil. Ferit'le ilk kez baş başa bir şeyler yapma fikri içimdeki fillerin halay çekmesine sebep oluyordu. Akşam nasıl oldu bilmiyorum, Ferit geldi yemeğimizi yedik, yine neredeyse hiç konuşmadan. Direk odasına gitti, yarım saat falan bekledim baktım geleceği yok ben çıktım tıklattım kapıyı girdim içeri. Yine o gözlüklerle yakıyordu ortalığı, belden yukarısı çıplak mı onun. Ayy bir ateş bastı içimi, kaşını kaldırıp ne oldu dedi. Kekeledim yine film izlicektik ya dedim, dudaklarını sıktı, ahh evet ben onu tamamen unutmuştum dedi.

BAZI GİZLİ SIRLAR (Hayatımın Kazası)(tamamlandı)Where stories live. Discover now