Bölüm 25

7.3K 516 19
                                    

Koşar adım gittim ve hanımefendinin suyunu getirdim. Bir sürü laf kalabalığı yaptı ama hala olaylara giriş yapamadı. Gerçi oldukça ilgi çekiciydi anlattıkları, özellikle de Ferit'le olan kısımları ona güzel bir öpücük borcum olsun.

"seni dinliyorum Meryem"

Meryem

Ben klozette otururken içeri iki kız girmiş kendi aralarında fısır fısır konuşuyorlardı. Gördün mü bak Emel nasılda kandırdı Sedat'ı? Hamileyim dedi oturttu adamı nikah masasına. Akıllı kız, ben olsam bu kadarına cesaret edemem. Tek başına nasıl kalktı bunların altından? Defne diye bir arkadaşı var ya Emel'in, o ayarlamış her şeyi. Emel'de Sedat'ın arkadaşı Ferit'le aralarını yapacakmış. Vay vayyy oysa ki Sedat bir duysa çocuğun arkadaşı Burak'tan olduğunu kesin ikisinin de kafasına sıkar. Sus kız sus biri duyarsa her şey mahvolur, hele bizden duyulduğu öğrenilirse Emel ikimizi de yaşatmaz valla.

Onlar kikir kikir gülerek çıktılar, duyduklarım karşısında şok olmuştum. Beynim o an o kadar hızlı çalışmaya başladı ki, hemen tuvaletten çıkıp iki sokak aşağı da ki arabama koştum. Kuaförde çıkarttığım kıyafetlerimi geri giydim. Saçlarımı da bozup, kapşonlumu başıma çektim. Davetiyeyi ilk girişte vermiştim bu yüzden ikinci kez girmem biraz zordu.

Otelin önüne gelip etrafa tekrar inceleyerek baktım. Kapıda iki güvenlik vardı, onlara yaklaşıp abi şu aşağıda bir araba vardı içindekiler tehlikeli tiplere benziyor bir baksanız dedim. Adamlardan biri hani nerede dedi bende sokağın en aşağısından rastgele bir araba gösterdim. Adamlardan biri arabaya gitti, diğeri kulaklığına bir şeyler söyleyip içeri girdi. Ben de o boşluktan yararlanıp hızla içeri girip kendimi yine tuvalete attım.

Bir süre bekledim. İçeriden dans müziğinin sesi gelmeye başlayınca, gelinle damat gelmiş olmalı diye düşünüp tuvaletten çıktım. En kalabalık yerde, arkalarda beklemeye başladım. Gelin gülücükler dağıtıyordu, damatsa yani Sedat beş karış suratla oturuyordu. Herkes normale dönüp birbiriyle ilgilenmeye başlayınca kalabalığın arasından başımı önüme eğip hızla Sedat'a doğru yürüdüm.

O ara Sedat yanında bir adamla konuşuyordu. Yani benim geldiğimi görmedi, adamı hafifçe itip Sedat'ın kulağına eğildim ve yanında ki kadının karnında ki çocuk senden değil, inana bana seni kandırıyor, aklını kullan sakın evlenme dedim. O şokta, suratıma bakarken geldiğim gibi hızla oradan uzaklaştım.

Bundan sonrası ona kalmıştı artık, ister evlenir ister evlenmez. Gerçi evlenirse bir çuval inciri berbat etmiş olacaktım. Ferit'in bütün planı alt üst olacaktı çünkü adam yüzümü görmüştü ve Ferit beni kesin öldürecekti. Arabamı sahile çekip beklemeye başladım. Kırk dakika sonra Ferit beni aradı, korka korka açtım telefonu.

Meryem, nerdesin demesiyle geliyorum yoldayım dedim hemen. Gelme düğün iptal oldu dedi, elimi yumruk yapıp zafer diyerek havaya kaldırdım. O an nasıl güldüysem Ferit bir süre sessiz kalıp, sen, sen bunu biliyordun ve ondan gelmedin dedi. Yoo yooo geldim ben dedim ama bana bağırarak nerdesin hemen yanına geliyorum dedi. Söyledim bende yerimi.

On beş Dakka sonra geldi hızla arabadan inip yanıma bindi. Umarım geçerli bir sebebin vardır hemen anlat dedi. Burnundan soluyordu, bir çırpıda her şeyi anlattım. Kafası karışınca planladıklarımı da anlattım. Umarım işe yarar yoksa olacaklardan sorumlu değilim diyerek üstü kapalı beni tehdit etmeyi de ihmal etmedi.

İki gün bekledim ve Ferit'e Sedat'ın nerede olduğunu öğrendirttim. Şirketteydi, orada pusuya yattım. Aynı şekil kapşonlum başımda yalnız, maksat gizemli olabilmek. Neyse Sedat şirketten çıktığı an merdivenleri inmeye başlayınca hızla ona doğru koşmaya başladım. Tam arabasının kapısını açıp girecekken koşarak ona çarptım ve yere düştüm, hay aksi diyerek beni yerden kaldırmak için hamle yaptı ve iyimisin iyimisin diye üst üste soruyordu.

BAZI GİZLİ SIRLAR (Hayatımın Kazası)(tamamlandı)Where stories live. Discover now