Bölüm 77

3.5K 322 101
                                    


Ben geldiimm :)

Habire olaylar çıkıyormuş gibi görünüyor ama aslında finale doğru gidiyoruz, tek yapmaya çalıştığım sona giderken, aksiyonsuz tek düze olmamak. Biliyorum ki bu hikayeyi aksiyonla seviyorsunuz :)

Buraya kadar gelip sessiz kalan bir kesim var lütfen, lütfen bir ses verin burada olduğunuzu gösterin :) oy veren yorum yapan okuyucularımı çok seviyorum, ama sessiz kalan gizli okuyucularımı da seviyorum.

Ben wattsapp grubu falan kurmadım, bir çok hikayede var. Hakkımda soruları olan, özel ve ya genel, mesaj bölümünden sorabilirler. Her yoruma cevap vermeye çalıştığım gibi her mesaja da cevap vermeye çalışıyorum. Konuştuklarım bilir :)

Uzun lafın kısası varlığınızdan çok memnunum. Sizin varlığınız sayenizde kendimle gurur duyuyorum ve bir çoğunuzun arkamda olduğunu biliyorum. Hepinizi çok seviyorum ve yüreğinizden öpüyorum :)

Keyifli okumalar...

Ferit

Başıma dayanan silaha karşın, sanki bunu bekliyormuş gibi, içimde ne bir korku nede panik vardı, bir süre öylece bekledim. Arkamı döndüğümde tanımadığım bir yüzle karşılaştım. Silahı hala başımda dayalıydı o da benim gibi konuşmuyordu. Sessizliğin ardından karşımda ki adamın dudakları kıvrıldı ve samimi bir gülümseme sundu bana. Bende aynen onun gibi gülümseyerek karşılık verdim.

İlk konuşan o oldu "Merhaba Ferit, bende seni bekliyordum" ben onu tanımıyordum ama onun beni tanıdığı aşikardı. Tanımadığım, elinde ki silaha tezat, gülümseyen bu adama bende "merhaba" dedim. Adam bu kez sesli bir gülüş sergiledi "bu kadar cesur olduğunu tahmin etmemiştim, ben Asım Kara" dedi gülüşünün ardından. Asım Kara? Kısa bir an düşündüm bu isim tanıdık gelmişti bana, içimden geçenler dilimden döküldü "Asım Kara?" dedim soru biçimde.

Yine güldü "evet Asım Kara" dedi. Onun aksine ben alayla güldüm "eski mafya Asım Kara" dedim başımı aşağı yukarı sallarken. Adam geri dönüp ışığı yaktı ve kapıyı kilitledi, karşımda 40'lı yaşlarda şakakları kırlaşmış ama hala dinç, dinamik çakı gibi bir adam vardı. Adam bana eliyle oturmamı işaret etti, arkamda ki çocuk yatağına oturdum. Adam da masanın yanında ki sandalyeyi çekip ters olarak karşıma oturdu. "Başını yana doğru eğip elinde ki silahla oynar vaziyette, bir süre sustu.

Düşünüyor gibiydi, başını kaldırıp direk gözlerime baktı "sana o kutuyu ben gönderdim, Meryem'i vurduğun kurşundu o..." ben tam ağzımı açıp konuşacağım sırada elini kaldırıp beni susturdu. "... Meryem'i öldürmen sorun değildi aslında, ben Meryem'den kızımın nerede olduğunu öğrendiğimi sanıyordum ki... beni yine kandırdığını anladım. Nereden bileyim kızımı bir sinegoga sakladığını. Yıllardır ben arıyorum, o kızımı saklıyor. Sana bir şey söyleyeyim mi onlar bizden daha kurnaz, daha zeki. Herneyse şimdi sana bir teklifim var..." deyip yine bir süre sustu.

Evde, sohbet havasında gibi oturuyorduk ama benim aklım içerdekilerdeydi. Sonra bu yorgun adam devam etti "dosyaları burada boşuna arıyorsunuz, onlar bende ve size vereceğim, tek şartım Maryy sizde kalsın, ona iyi bakın, ben bir kez bile göremedim kızımı, onu bulamadıkça içlerine daha çok girdim, içlerine girdikçe isteklerine yetişemez oldum. Gittikçe boka battım, pis işlere girdim. Şimdi sen diyorsun ki eee zaten sen bu işlerin içinde değil miydin. Hayır değildim, güçlüydüm sözüm her yerde geçerdi ama haksız yere kimseyi öldürmedim, ne uyuşturucuyla ne de başka bir şeyle."

"Devletine milletine her zaman bağlı bir adam oldum. Taa ki Meryem hayatıma girinceye kadar, sırf bana istediklerini yaptırabilmek için Maryy'i dünyaya getirdi, ne Maryy mutlu oldu ne de ben. Hem kızımı, hem de beni senelerce kullandı. Senin o arkadaşın var ya adı neydi...." diye düşünürken "Sedat" dedim ben. Başını sallayarak beni onayladı "hah işte ona da bir çok şey yaptıracak kıvama gelmişlerdi aslında, ama siz dahil olunca oyun bozuldu. Her neyse teklifim bu Maryy'e iyi bakın, ona bir aile olun ve benim yapamadığımı yapıp onu hep koruyun" dedi üzgün ve kırgın bir şekilde.

BAZI GİZLİ SIRLAR (Hayatımın Kazası)(tamamlandı)Where stories live. Discover now